12 Aralık 2016 Pazartesi

EMPERYALİZM KANA DOYMUYOR

Bu dökülen kanlar, bu akan göz yaşları, bu ölümler, bu sürgünler, bu yuvasız kalmış aileler, bu babasız, annesiz kalmış evlatlar, bu evladının arkasından ağlayan anneler, babalar; bütün bunların tek sebebi var: Kar, daha çok kar; para, daha çok para; her şeye rağmen kazanmak, daha çok kazanmak.

Emperyalizm, dünya tarihinin son beş yüzyıllık diliminde bütün kıtaları, bütün ülkeleri, bütün insanları iliğine kadar sömürdü. Yerli halklara zulmetti, tüm uygarlıkları kuruttu. Sömürmek için ya öldürdü ya da insanları birbirine kırdırdı.

Emperyalizm, bir ülkenin siyasi ve iktisadi hayatına egemen olan kesimlerin, sırf kendi keselerini doldurmak, kendi cüzdanlarını şişirmek için başka halkların toprağına, toprak altı zenginliklerine, emeğine, hammaddesine ve ceplerindeki paraya el koyma hadisesidir.

Kapitalizm olduğu için emperyalizm var, mülkiyet olduğu için emperyalizm var.

EMPERYALİZMİ KAPİTALİZM BESLİYOR

Kapitalizmin olmazsa olmazıdır yayılmacılık. Kapitalizm yayılır, ayırım yapmadan yayılıp her yere yerleşir. Yerleştiği yerlerdeki insanları hakları ellerinden alınmış işçilere dönüştürür.

Yayılır çünkü onun fabrikasına ucuz hammadde lazımdır. Ona ucuz enerji lazımdır.

Yayılır çünkü ona ucuz işçi lazımdır. Bunun için fabrikasını gider az vergi vereceği, çalışma şartlarının yük olmayacağı, sendikaların güçlü olmadığı, çevre koruma yasalarının olmadığı yerlere kurar.

Yayıldığı yerlerde refah gelmez, barış gelmez, özgürlük gelmez; gelse de kapitalistlerin izin verdiği kadar gelir.

Gelişmiş ülke dediklerimiz sömürerek gelişti. Bu ülkelerin zenginleri kendi halklarını da sömürdü ve sömürüyor. Bu ülkelerin zengini de orta hallisi de fakiri de beraberce “gelişmemiş ülke” halklarını sömürüyor. Emperyalistlerin işçileri de emperyalist.

EMPERYALİZM ACIMASIZDIR

Emperyalizm, direnenlerden hoşlanmaz. Direnen halkların, milletlerin gözünün yaşını bir yana bırakın akan kanına bile bakmaz. İnsanları öldürür, halkları vatanından sürer, kültürleri yok eder.

Daha fazla kazanmak duygusu her zaman için adalet ve merhamet duygusunda daha güçlüdür.

Soymak için, sömürmek için, ezmek için uluslararası kurumları kullanır. IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü emperyalizmin silahsız ordularıdır. Bunların mensuplarının elinde belki top, tüfek yoktur ama içi evrak dolu çantalar vardır. Üniformaları ise siyah takım elbisedir.

Emperyalizmin silahlı orduları da vardır. Amerika’nın kendi ülkesi dışında, tüm dünyaya yayılmış, 400’den fazla üssü ve yarım milyondan fazla askeri vardır. Füzeleri vardır, uçakları vardır, gemileri vardır, nükleer silahları vardır.

EMPERYALİZMİN PİYONLARI

Kapitalizm her zaman kendi ordusunu kullanmaz. Özellikle son yıllarda piyon askerleri, piyon örgütleri kullanır oldu. Bu amaçla ya terör örgütlerini ya da paralı askerleri kullanır oldu. PKK, odur, FETO odur, IŞİD odur.

Ülkelere dirlik düzenlik vermez. Etnik kimlik üzerinden, dini inançlar üzerinden oyunlar oynar. Milletleri böler, parçalar; milli devletleri yok eder.

Türkiye’de akan bu kanların müsebbibi de emperyalizmdir ve onun uşağı olan, kompradorlar, bölücüler, inanç sömürücüleridir.

ZAFER BİRLİKTEN GEÇER

Saldırı milli devletimizedir, milli birliğimizedir, vatanımızadır, toprağımızadır, zenginliklerimizedir, derelerimizedir, ormanlarımızadır, canlarımızadır, evlatlarımızadır.

Para için, kâr için, daha fazla kazanç için canlarımıza kıyan bu emperyalizme karşı tek yürek, tek bilek olmalıyız.

Bu dış düşmana karşı durmak için içimizdeki hainlere karşı uyanık olmalıyız. Unutmayalım, iç cephe düşmeden dış cephe düşmez.

Emperyalizm bize karşı cephe almış; etrafına bölücüleri, hainleri, vatansızları toplamış. Biz de tüm vatanseverler olarak etnik kimlik, mezhep, siyasi parti ayırımı yapmadan Türkiye cephesinde birleşelim.


Zafer, haksızlığa karşı bir ve beraber savaşanların olacaktır. 

Hiç yorum yok: