GÖREV BAŞINA!
Çok kötü günler yaşıyoruz ve anlaşılan daha kötüleri de
yolda geliyor. 13 yıllık iktidarında AKP ve
Tayyip Erdoğan Türkiyeyi uçurumun
kenarına getirdi.
Ekonomi kötü, borçla idare ediyoruz.
Terör önlenemiyor ve hatta ayaklanmaya dönüştü.
Ne dost komşu ülke kaldı ne de dost ülke.
EKONOMİ BATAKTA
Irak ile ticaretimiz azaldı. Suriye ile bitti. Rusya
malımızı almıyor. Turizm gelirleri Rusya krizi ve terör nedeni ile giderek
azalıyor. Borcumuz artıyor, milli gelirimiz düşüyor.
10 yıl öncesinde dış borcumuz 200 milyar doların altında
iken şimdi 400 milyar doları geçmiş durumda. Yüksek petrol fiyatlarından kaynaklanan fonlar
azaldığı için, borç bulmamız da zorlaşacak.
Milli gelir sürekli düşüyor. 2013’de 820 milyar olan milli
gelir 2015’de 722 milyar dolar düşmüş.
Orta ve az gelirli vatandaşların milli gelirden aldığı pay
giderek azalıyor. Yoksulluk artıyor ve işsizler çoğalıyor.
DOSTU DÜŞMAN EYLEDİK
13 yıl önce bitme noktasına gelen PKK terörü artık bir iç
isyan görünümüne kavuştu. İlçeler, kentler harabeye döndü. Her gün birkaç evladımızı
kaybediyoruz. İçimiz kan ağlıyor.
Sıfır sorun diyerek Ermenistan’a, taviz vermeye, Kıbrıs’ı AB’ye
teslim etmeye kalkan anlayış etrafımızda dost ülke bırakmadı. Son olarak da Rusya ile
aramız açıldı. İlişkilerimiz bozuldu. ABD ve AB’ye mahkûm olmaya başladık.
HALK UYUTULUYOR
Bütün bunlardan daha vahimi halkımız durumu kavramış değil. İnsanlarımız
durumun farkında değil çünkü Türkiye’yi kim yönetiyorsa, medyayı da o
yönetiyor. Televizyonların, gazetelerin sahipleri ya bizzat iktidar mensubu ya
da iktidar ile iş birliği yapan zenginler. Gemi batıyor ama halk dizilerde,
sporda veya evlenme programlarında.
Bu yandaş ve satılık medya insanlarımıza her gün “işler
yolunda” mesajı veriyor. Onları eğlendiriyor, oyalıyor. Sorunlarımızı ve içinde
düştüğümüz felaketleri gözden uzak tutuyor.
13 yıllık Tayyip Erdoğan iktidarının bizi getirdiği nokta
bu. Bu duruma gelirken muhalefetteki partiler de adeta AKP’ye yardımcı oldular.
AKP’ iktidarını beğenmeyenler, baraj var, oylar bölünmesin propagandası ile CHP
ve MHP ye yönlendirildi. Muhalif oylar bu partilere gitti, AKP rahat rahat
icraatına devam etti.
Ülkenin geldiği bu durumdan şikâyetçi olanlara da söylenen
şu: Başkanlık sistemi gelir ve Erdoğan başkan olursa işler düzelir. 13 yıl
ülkeyi kötü yönetenlerin insanlarımıza sunduğu çare bu.
Erdoğan’a ve yandaşlara göre bu kötü durumun sorumlusu
parlamenter sistem ve dolayısıyla Cumhuriyet. Cumhuriyet’in yerine yeniden
Osmanlı devleti kurulursa ve Erdoğan da padişah olursa ülke güllük gülistanlık olacak.
Parlamenter sistem, kuvvetler ayırımı, hukukun üstünlüğü,
üniter ve milli devlet, insan hak ve özgürlükleri hep ithal değerler. Bunlardan
vazgeçilecek Türk tipi başkanlık yani padişahlık gelecek, eyaletlerin yerini
özerk yönetimler alacak, milli egemenlik yerine tek adam hakimiyeti olacak ve
ülke çok iyi yönetilecek.
Bunu kim diyor? 13 senedir ülkeyi istediği gibi yöneten ve
bizi uçurumun kenarına getirip bırakan bir insan ve parti.
Türk milleti bu propagandalara kanmamalıdır. Atatürkçüler,
milli devletten yana olanlar, hukukun üstünlüğüne inananlar, laik devleti
savunanlar, milliyetçiler, devrimciler, halkçılar, vatanseverler birleşmeli bu
kötü oyuna son vermelidir.
En kısa zamanda
Türkiye Cephesi büyütülmeli ve mücadele her alana yayılmalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin bekçileri görev başına!