SAVAŞ VE BAYRAM
1 Mayıs İşçi ve Emekçiler bayramını savaş ortamında kutluyoruz.
Emeğin en büyük düşmanı ABD güney sınırlarımızda tanklarının namlularını bize
doğrultmuş, bekliyor.
Türkiye-ABD savaşı artık iyice aleni hale geldi.
Bu savaş Ergenekon, Balyoz, casusluk gibi davalarla vatansever
aydınların, subayların tutuklanması ile başlamıştı. PKK ve FETO saldırıları ile
zirve yapmıştı.
Vekilleri ile savaştığı için örtülü devam eden bu savaşın
örtüsü sınırımızdaki ve içimizdeki Amerikan askerleri ve onların namluları ile
kalktı. Her şey ortada.
Emperyalistler ve onların yerli işbirlikçileri milli
devletimize, vatanımıza ve emeğe saldırıyorlar. Bizi devletsiz ve vatansız
bırakmak istiyorlar.
EMEĞİ SAVUNMAK VATANI
SAVUNMAKLA BAŞLAR
Emek ancak özgür ve bağımsız bir vatanda değer kazanır.
Emeği savunmak önce vatanı savunmakla başlar.
Vatansız, devletsiz ve bayraksız kalan emekçi köle olmaya
adaydır.
Türkiye öyle bir ortama geldi ki, vatan savunucuları ile
emekçiler aynı cephede birleşti.
Amerika sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada emeğin en büyük
düşmanıdır ve düşmanlığını emekçinin milli devletini sarsarak ve yok ederek
yapar.
AMERİKAN PİYONLARI
İLE BAYRAM KUTLANMAZ
Amerika’nın piyonları PKK, FETO ve IŞİD’in yanında olanlar
emeği değil, emek düşmanlarını savunurlar.
1 Mayıs kutlamaları örtülü ve açık PKK dostları ile birlikte
yapılamaz. Kim PKK’nın, FETO’nun, IŞİD’in yanında ise o emeğin karşısındadır.
Küreselleşme adı altında bizi devletsiz ve vatansız bırakmak
istiyorlar. Vatansız ve devletsiz işçi köleden başka bir şey değildir. İşçi
haklarını savunmak için öncelikle bağımsızlığı, milli egemenliği, vatanı ve
bayrağı savunmak gerekir.
Bayraksız işçi bayramı kutlanmaz. Vatanı, bağımsızlığımızın
simgesi olan bayrağı savunmayan hiçbir hareket emeğin namusunu savunmaz.
EMEKÇİNİN İSTEKLERİ
Bir yandan vatanın bütünlüğünü savunan emekçiler diğer yandan
meydanlarda hak ve isteklerini bir ve beraber olarak dile getirmelidirler.
Haykırarak şunları dile getirmeliler:
“1. Kıdem tazminatında fon uygulamasına geçilemez.
2. Ayrımsız bütün taşeron işçilerine kadro verilmelidir.
3. Devlet memuru güvencesi kaldırılamaz.
4. İşyerlerindeki uyuşmazlıklarda zorunlu arabuluculuk
sistemi getirilemez.
5. Borçlanma Ekonomisinden ve ekonomik krizden kurtulmanın
yolu, emekçi sınıf ve tabakaların haklarını gasp etmek olamaz. Üretim Ekonomisi
biricik çözümdür. Bu nedenle üretimi yapan emekçilerin ekonomik durumlarının
düzeltilmesi ve her alanda güvenliklerinin sağlanması biricik çözümdür. Halkçı
ve kamucu ekonomi, Türkiye’nin önündeki çıkış yoludur.”
Ey emekçi kardeşim!
Devletin olmazsa, vatanın olmaz. Devletin olmazsa, milletin
de kalmaz. Vatan, bu açıdan millî devletin egemenliği altındaki topraklardır.
Vatan, millî bayrağının dalgalandığı topraklardır, göklerdir ve denizlerdir.
Bayramını bu gerçekler ışığında kutlamaya çalış.
Ay yıldızlı bayrak altında meydanlarda toplanan ve vatan
sevgisi içinde emeğin haklarını savunan tüm milletimizin ve emekçilerimizin
bayramını kutluyorum.