AMERİKA’NIN SALDIRISI KABUL EDİLEMEZ
İdlip’e kimyasal saldırı 4 Nisan saat 06:45 sularında oldu.
Aynı gün daha öğle olmadan, ne olup bittiği araştırılmadan başta ABD olmak
üzere Batılı emperyalist koro harekete geçti ve Suriye’yi hatta Rusya’yı
suçlamaya başladı.
1993 de 187 devletin katılımı ile bütün kimyasal silahların
kullanımı, geliştirilmesi, üretimi, edinilmesi, saklanması, stoklanması ve
transferi yasaklandı. Devletler kimyasal silahların yok edilmesi konusunda da
anlaştılar.
Suriye iç savaşının 2011 de başladığı ve bu anlaşmayı da
2013 de onadığı dikkate alındığında iç savaş esnasında bu ve benzeri depoların
muhaliflerin elinde olması nedeniyle imha edilip edilemediği gibi konular
araştırıldıktan sonra Suriye suçlanmalıydı.
Suriye yönetimi topraklarını teröristlerden kurtarmak için
başarılı bir şekilde ilerlerken kendi vatandaşlarının da zarar göreceği,
üstelik dünyanın sert tepkisini alacağını da bilerek kimyasal silah kullanması
mantıkla açıklanamaz.
Bu gerçekler ortada iken, ABD Suriye’nin önemli hava üssüne
59 adet “Tomhawk” füzesi attı ve üsse önemli ölçüde zarar verdi.
Anlaşılan Amerika BOP projesini gerçekleştirmek ve ikinci
İsrail devletini kurmak için her şeyi göze almış.
BOP yöre halkına çok pahalıya mal oluyor. Yüzbinlerce insan
ölüyor, milyonlarca insan evinden, yurdundan göç etmek mecburiyetinde kalıyor.
Amerika kanlı elini Ortadoğu’dan çekmedikçe bombalar patlamaya, insanlar ölmeye
devam edecek.
ABD’NİN SURİYE’Yİ
BOMBALAMASININ SONUÇLARI
Vatan Partisi Doğu Perinçek’in konu ile ilgili tespitleri
çok önemli. Özetle aktarmak isterim:
1- PKK ve IŞİD’e ve Suriye’deki bütün terör örgütlerine
kritik bir durumda destek sağlandı.
2- ABD, Tayyip Erdoğan yönetimini yalnızlaştırmada çok
önemli bir adım attı.
3- Binali Yıldırım hükümeti devre dışı bırakıldı. Beştepe’deki
Paralel Hükümet yönetime el koydu.
4- Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bölgede PKK’yı esas hedef
alan stratejisine darbe indirildi.
5- Türkiye ile Suriye’nin masaya oturması kararı bombalandı.
6- İran-Rusya-Türkiye’nin Moskova Bildirgesiyle başlayan Astana
sürecine darbe indirildi.
7- İsrail’in konumu güçlendirildi.
8- Trump, ABD Derin Devletine “beni devirmeyin” mesajı
verdi.
9- Tayyip Erdoğan yönetimi, PKK ve IŞİD başta olmak üzere
Suriye’deki bütün bölücü ve yobaz terör örgütleriyle aynı safa düştüğü için,
Halk Oylamasındaki Evet oyları sert bir inişe geçti.
10- Suriye’de kimyasal silah kullanılmasından kazançlı
çıkan, ABD’dir ve İsrail’dir.
CUMHURBAŞKANI’NIN
TUTUMU
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan TBMM’ni toplamadan, konu bakanlar
kurulunda görüşülmeden Türkiye’yi zora sokacak mesajlar verdi. Amerikan’ın
Suriye’yi bombalamasını olumlu bulduğunu söyledi ve “Üzerimize bir görev
düşerse yaparız” diye ilave etti.
Sayın Erdoğan üzerimize görev düşerse dediğine göre
Türkiye’ye görev düşüp düşmeyeceğini bilmiyor. Peki kim biliyor? Amerika
biliyor.
Amerika görev verecek, Türkiye de yerine getirecek. Sonuç:
Türkiye Amerika’nın emrinde ve hizmetinde…
Acaba diyorum, Sayın Erdoğan BOP eş başkanlığına geri dönmek
mi istiyor? Artık çok geç…
Müslümanların topraklarına, petrolüne, doğal kaynaklarına
göz koyan ve bunun için Müslüman kanı akıtmaktan çekinmeyen emperyalistlerin hizmetinde
bir Türkiye. Çok hazin ve kabul edilemeyecek bir durum.
Şunu bilelim ki, bu “Tomhawklar” en çok PKK’yı, IŞİD’İ ve
İsrail’i sevindirdi bir de bizim iktidarı…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder