30 Nisan 2017 Pazar

SAVAŞ VE BAYRAM

1 Mayıs İşçi ve Emekçiler bayramını savaş ortamında kutluyoruz. Emeğin en büyük düşmanı ABD güney sınırlarımızda tanklarının namlularını bize doğrultmuş, bekliyor.

Türkiye-ABD savaşı artık iyice aleni hale geldi.

Bu savaş Ergenekon, Balyoz, casusluk gibi davalarla vatansever aydınların, subayların tutuklanması ile başlamıştı. PKK ve FETO saldırıları ile zirve yapmıştı.

Vekilleri ile savaştığı için örtülü devam eden bu savaşın örtüsü sınırımızdaki ve içimizdeki Amerikan askerleri ve onların namluları ile kalktı. Her şey ortada.

Emperyalistler ve onların yerli işbirlikçileri milli devletimize, vatanımıza ve emeğe saldırıyorlar. Bizi devletsiz ve vatansız bırakmak istiyorlar.

EMEĞİ SAVUNMAK VATANI SAVUNMAKLA BAŞLAR

Emek ancak özgür ve bağımsız bir vatanda değer kazanır. Emeği savunmak önce vatanı savunmakla başlar.

Vatansız, devletsiz ve bayraksız kalan emekçi köle olmaya adaydır.  

Türkiye öyle bir ortama geldi ki, vatan savunucuları ile emekçiler aynı cephede birleşti.

Amerika sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada emeğin en büyük düşmanıdır ve düşmanlığını emekçinin milli devletini sarsarak ve yok ederek yapar.

AMERİKAN PİYONLARI İLE BAYRAM KUTLANMAZ

Amerika’nın piyonları PKK, FETO ve IŞİD’in yanında olanlar emeği değil, emek düşmanlarını savunurlar.

1 Mayıs kutlamaları örtülü ve açık PKK dostları ile birlikte yapılamaz. Kim PKK’nın, FETO’nun, IŞİD’in yanında ise o emeğin karşısındadır.

Küreselleşme adı altında bizi devletsiz ve vatansız bırakmak istiyorlar. Vatansız ve devletsiz işçi köleden başka bir şey değildir. İşçi haklarını savunmak için öncelikle bağımsızlığı, milli egemenliği, vatanı ve bayrağı savunmak gerekir.

Bayraksız işçi bayramı kutlanmaz. Vatanı, bağımsızlığımızın simgesi olan bayrağı savunmayan hiçbir hareket emeğin namusunu savunmaz.

EMEKÇİNİN İSTEKLERİ

Bir yandan vatanın bütünlüğünü savunan emekçiler diğer yandan meydanlarda hak ve isteklerini bir ve beraber olarak dile getirmelidirler.

Haykırarak şunları dile getirmeliler:

“1. Kıdem tazminatında fon uygulamasına geçilemez.
2. Ayrımsız bütün taşeron işçilerine kadro verilmelidir.
3. Devlet memuru güvencesi kaldırılamaz.
4. İşyerlerindeki uyuşmazlıklarda zorunlu arabuluculuk sistemi getirilemez.
5. Borçlanma Ekonomisinden ve ekonomik krizden kurtulmanın yolu, emekçi sınıf ve tabakaların haklarını gasp etmek olamaz. Üretim Ekonomisi biricik çözümdür. Bu nedenle üretimi yapan emekçilerin ekonomik durumlarının düzeltilmesi ve her alanda güvenliklerinin sağlanması biricik çözümdür. Halkçı ve kamucu ekonomi, Türkiye’nin önündeki çıkış yoludur.”

Ey emekçi kardeşim!

Devletin olmazsa, vatanın olmaz. Devletin olmazsa, milletin de kalmaz. Vatan, bu açıdan millî devletin egemenliği altındaki topraklardır. Vatan, millî bayrağının dalgalandığı topraklardır, göklerdir ve denizlerdir. Bayramını bu gerçekler ışığında kutlamaya çalış.


Ay yıldızlı bayrak altında meydanlarda toplanan ve vatan sevgisi içinde emeğin haklarını savunan tüm milletimizin ve emekçilerimizin bayramını kutluyorum. 

Hiç yorum yok: