SİLAHLA KURULMAK İSTENEN DEVLET SİLAHLA
ÖNLENİR
Amerika ilk defa 1991 yılında Irak’a askeri müdahalede
bulundu. Bununla yetinmedi kitle imha silahları üretiyor bahanesi ile 2003
yılında ikinci müdahalesini yaptı ve geldi Ortadoğu’ya çöreklendi. O tarihten
bugüne kadar bu bölgede 3 milyona yakın insan öldü. Ölenlerin çoğunluğu
ihtiyar, genç, kadın, çocuk sivil insanlardı. Milyonlarca insan ise evinden,
vatanından göç etmek mecburiyetinde kaldı.
Demokrasi getireceğini söyleyen Amerika bu bölgeye silah
getirdi, ölüm getirdi, sürgün getirdi, göz yaşı getirdi, kan ve barut kokusu
getirdi.
Şimdi artık amaç net bir şekilde ortaya çıktı: Amerika ve
İsrail burada yeni bir devle kurmak istiyor. Adı Kürdistan ama aslı ikinci
İsrail. Bu devlet kurulursa Türkiye, İran, Irak ve Suriye Amerika ve İsrail’in
komşusu olacak. Bütün bu kan ve göz yaşı işte bunun için.
Durum çok ciddi. Silahların konuştuğu bir döneme girdik. Yeni
devlet silahla kuruluyor, önlenmesi de ancak silahla olacak gibi. TSK’ne
güvenimiz tam, Mehmetçiği sonuna kadar destekliyoruz.
HÜKÜMETİN GEVŞEKLİĞİ
Keşke iş bu raddeye gelmeseydi. Hükümetin yanlış ve gevşek
politikaları durumu ciddileştirdi. Bölge ülkeleri ile iyi geçinip ABD ve İsrail’e
karşı ortak cephe oluşturacağına Esat’ı düşman, Barzani’yi dost ilan etti. İran’ı
Fars yayılmacılığı yapmakla suçladı. Irak merkezi hükümeti yerine Barzani’yi
muhatap aldı.
Barzani 25 Eylül’de referanduma gideceğini açıkladıktan sonra
ise gözle görülür, etkin ve caydırıcı bir önlem almadı. Oysa Vatan Partisi MKK
17 Haziran’da bir toplantı yaparak Hükümete bazı önderiler sunmuştu. Hükümetin
görmezden geldiği öneriler özetle şöyleydi:
Ankara’daki Erbil Temsilciliği, Kürdistan’ın bağımsızlığına
yönelik referandum kararı kaldırılana kadar kapatılmalıdır. Irak Kürt Bölgesel
Yönetimine, “Kürdistan’ın bağımsızlığı için referandum” kararından vazgeçmediği
takdirde ilk yaptırım olarak Habur Kapısının kapatılacağı bildirilmelidir. Irak
hükümeti ile ortak uygulamalar konusunda görüşmelere başlanmalı ve alınan
kararlar ilan edilmelidir. Türkiye hükümeti, komşuları Suriye, Irak, İran,
Azerbaycan ile uygulanacak siyaset ve yaptırımları görüşmek için bu ülkeler
katında girişimde bulunmalıdır.
Bunlardan hiç birisi yapılmamıştır ve sonuç olarak
Referandum maalesef gerçekleşmiştir.
KOMŞULARLA İŞBİRLİĞİ ŞART
Memnun olunacak husus İran, Irak ve Suriye’nin referandumu
tanımayacaklarını ilan etmeleri ve bazı önlemler almaya başlamalarıdır. İran
bir yandan sınırda askeri tatbikatlar yaparken diğer yandan kapılarını Barzani’ye
kapatmıştır. Irak merkezi hükümetinin aldığı önlemler arasında en önemlisi
Kerkük petrollerini kendisine devredilmesini aksi takdirde silahlı müdahale
yapacağını açıklamasıdır. Son olarak Şam hükümetinden beklenen açıklama geldi.
Referandumu tanımadığını ilan eden Suriye'den yapılan açıklamada, "Biz
sadece birleşik bir Irak'ı tanıyoruz. Irak'ın bölünmesine yol açacak herhangi
bir süreci reddediyoruz" denildi.
ESAS AMAÇ NE?!
Dört tarafı Türkiye, İran, Suriye ve Irak Merkezi yönetimi
ile çevrili olan Barzanistan’nın kurulması ve yaşaması bir hayaldir. ABD ve
İsrail bunu iyi biliyorlar ama gene de Barzani’yi bağımsızlığını ilan etmesi
için gizli açık destekliyorlar. Akla şu soru geliyor. Başarısız olunacağı
biline biline neden Barzani destekleniyor? Esas amaç nedir?
Amerika Ortadoğu’da yenildi. Muhtemelen yakın zamanda çekip
gidecek ama geride istikrasız, silahların konuştuğu, etnik parçalanmaların
olduğu bir Türkiye, İran, Irak ve Suriye bırakmak istiyor. Bunun içinde bölge
Kürtlerini ateşe atıyor, feda ediyor.
MİLLİ HÜKÜMET ŞART OLDU
Kılıçdaroğlu ve Akşener’in beyanatlarını okudunuz mu bilmem.
Ne ikinci İsrail’den söz ediliyor ne de ABD’nin kanlı elinden. AKP Türkiye’yi
yönetemez durumda ama muhalefet de bu halde.
Türkiye başından AKP’yi atmalı ve yerine muhakkak milli bir
hükümeti getirmelidir. Yaklaşan seçimler bu bakımdan çok önemlidir.