25 Eylül 2017 Pazartesi

SİLAHLA KURULMAK İSTENEN DEVLET SİLAHLA ÖNLENİR

Amerika ilk defa 1991 yılında Irak’a askeri müdahalede bulundu. Bununla yetinmedi kitle imha silahları üretiyor bahanesi ile 2003 yılında ikinci müdahalesini yaptı ve geldi Ortadoğu’ya çöreklendi. O tarihten bugüne kadar bu bölgede 3 milyona yakın insan öldü. Ölenlerin çoğunluğu ihtiyar, genç, kadın, çocuk sivil insanlardı. Milyonlarca insan ise evinden, vatanından göç etmek mecburiyetinde kaldı.

Demokrasi getireceğini söyleyen Amerika bu bölgeye silah getirdi, ölüm getirdi, sürgün getirdi, göz yaşı getirdi, kan ve barut kokusu getirdi.

Şimdi artık amaç net bir şekilde ortaya çıktı: Amerika ve İsrail burada yeni bir devle kurmak istiyor. Adı Kürdistan ama aslı ikinci İsrail. Bu devlet kurulursa Türkiye, İran, Irak ve Suriye Amerika ve İsrail’in komşusu olacak. Bütün bu kan ve göz yaşı işte bunun için.

Durum çok ciddi. Silahların konuştuğu bir döneme girdik. Yeni devlet silahla kuruluyor, önlenmesi de ancak silahla olacak gibi. TSK’ne güvenimiz tam, Mehmetçiği sonuna kadar destekliyoruz.

HÜKÜMETİN GEVŞEKLİĞİ

Keşke iş bu raddeye gelmeseydi. Hükümetin yanlış ve gevşek politikaları durumu ciddileştirdi. Bölge ülkeleri ile iyi geçinip ABD ve İsrail’e karşı ortak cephe oluşturacağına Esat’ı düşman, Barzani’yi dost ilan etti. İran’ı Fars yayılmacılığı yapmakla suçladı. Irak merkezi hükümeti yerine Barzani’yi muhatap aldı.

Barzani 25 Eylül’de referanduma gideceğini açıkladıktan sonra ise gözle görülür, etkin ve caydırıcı bir önlem almadı. Oysa Vatan Partisi MKK 17 Haziran’da bir toplantı yaparak Hükümete bazı önderiler sunmuştu. Hükümetin görmezden geldiği öneriler özetle şöyleydi:


Ankara’daki Erbil Temsilciliği, Kürdistan’ın bağımsızlığına yönelik referandum kararı kaldırılana kadar kapatılmalıdır. Irak Kürt Bölgesel Yönetimine, “Kürdistan’ın bağımsızlığı için referandum” kararından vazgeçmediği takdirde ilk yaptırım olarak Habur Kapısının kapatılacağı bildirilmelidir. Irak hükümeti ile ortak uygulamalar konusunda görüşmelere başlanmalı ve alınan kararlar ilan edilmelidir. Türkiye hükümeti, komşuları Suriye, Irak, İran, Azerbaycan ile uygulanacak siyaset ve yaptırımları görüşmek için bu ülkeler katında girişimde bulunmalıdır.

Bunlardan hiç birisi yapılmamıştır ve sonuç olarak Referandum maalesef gerçekleşmiştir.

KOMŞULARLA İŞBİRLİĞİ ŞART

Memnun olunacak husus İran, Irak ve Suriye’nin referandumu tanımayacaklarını ilan etmeleri ve bazı önlemler almaya başlamalarıdır. İran bir yandan sınırda askeri tatbikatlar yaparken diğer yandan kapılarını Barzani’ye kapatmıştır. Irak merkezi hükümetinin aldığı önlemler arasında en önemlisi Kerkük petrollerini kendisine devredilmesini aksi takdirde silahlı müdahale yapacağını açıklamasıdır. Son olarak Şam hükümetinden beklenen açıklama geldi. Referandumu tanımadığını ilan eden Suriye'den yapılan açıklamada, "Biz sadece birleşik bir Irak'ı tanıyoruz. Irak'ın bölünmesine yol açacak herhangi bir süreci reddediyoruz" denildi.

ESAS AMAÇ NE?!

Dört tarafı Türkiye, İran, Suriye ve Irak Merkezi yönetimi ile çevrili olan Barzanistan’nın kurulması ve yaşaması bir hayaldir. ABD ve İsrail bunu iyi biliyorlar ama gene de Barzani’yi bağımsızlığını ilan etmesi için gizli açık destekliyorlar. Akla şu soru geliyor. Başarısız olunacağı biline biline neden Barzani destekleniyor? Esas amaç nedir?

Amerika Ortadoğu’da yenildi. Muhtemelen yakın zamanda çekip gidecek ama geride istikrasız, silahların konuştuğu, etnik parçalanmaların olduğu bir Türkiye, İran, Irak ve Suriye bırakmak istiyor. Bunun içinde bölge Kürtlerini ateşe atıyor, feda ediyor.

MİLLİ HÜKÜMET ŞART OLDU

Kılıçdaroğlu ve Akşener’in beyanatlarını okudunuz mu bilmem. Ne ikinci İsrail’den söz ediliyor ne de ABD’nin kanlı elinden. AKP Türkiye’yi yönetemez durumda ama muhalefet de bu halde.


Türkiye başından AKP’yi atmalı ve yerine muhakkak milli bir hükümeti getirmelidir. Yaklaşan seçimler bu bakımdan çok önemlidir. 

Hiç yorum yok: