DEVRİMLER YARIM KALMAMALI
Şu habere dikkatinizi çekerim. Lütfen dikkatle okuyunuz:
“Bölgenin en büyük aşiretlerinden biri olan Ertuşi’nin
lideri İskender Ertuş’un inşaat mühendisi oğlu Şeref Ertuş, yaşamını AK Parti
eski ilçe başkanı ve işadamı Muhsin Aydın’ın kızı ile birleştirdi. 2 gün, 2
gece süren düğüne, Kaymakam ve Belediye Başkan Vekili Abdulselam Öztürk,
Garnizon Komutanı Albay Tefik Abaşıoğlu, İlçe Emniyet Müdürü Adil Metin, CHP ve
HDP eski Hakkari Milletvekili Esat Canan ile aralarında İran ve Irak’tan gelen
misafirlerinde bulunduğu yaklaşık 4 bin kişi katıldı. 200 koyun kesilip,
misafirlere, kavurma pilav ve cacık ikram edildi.
Birçok yerel sanatçının okuduğu Kürtçe türküler eşliğinde
uzun halayların çekildiği düğünde aşiret lideri Ertuş, davetlilere dolar taktı.
Bu düğünde 'Mendil serme' geleneği de kaldırılıp, yerine para takmak isteyen
davetlilere zarf verildi ve para takmak isteyenler parayı zarfa bırakıp damadın
yanında bulunan kutuya bıraktı. Yaklaşık 1 milyon lira paranın geldiği düğünde,
geline yaklaşık 15 kilo altın takıldı.
Gelinin bileklerinde yer kalmayınca da bilezikler beline
bağlandı. Aşiret lideri İskender Ertuş, düğün sonunda kendilerini yalnız
bırakmayan davetlilere teşekkür etti.”
Bu haber de gösteriyor ki, Atatürk’ün arzuladığı devrimler
tamamlanmamıştır. Şeyh, cemaat haberleri de ayrıca gerçeğin kanıtlarıdır.
TOPLUMU DEĞİŞTİRME PROJESİ
Atatürk devrimlerinin en önemli yanları modern rejimin tam
bağımsızlığa, millet egemenliğine, cumhuriyet hükümet türüne, din-devlet
ayırımına dayanan prensipleridir. Bu prensiplerle uyuşmayan bütün eski örgütlenmeler,
kurumlar, adetler, gelenekler kökten davranışlarla kaldırılmıştır. Bunun için
en büyük mücadele gericiliğe ve cehalete karşı verildi.
Bütün bu köklü değişikliklerin amacı Türkiye halkını çağdaş
ve gelişmiş bir topluma dönüştürmekti. Bunun için tüm halkı Türk Milleti olarak
birleştirdi. Ümmet millete, reaya ise kanun önünde eşit vatandaşlara dönüştü.
Kulluk bitti, efendilik başladı.
1924 Anayasa’sındaki şu tarif çok önemlidir: "Türkiye
ahalisine, din ve ırk farkı gözetilmeksizin vatandaşlık itibariyle Türk
denilir».
Atatürk, sınıfsız bir toplum düzenini özlüyordu; say’ın yani
emeğin her mesleki faaliyette aynı değere sahip olmasını, emeğin en üstün değer
tanınmasını, sınıf çelişkilerinin kalkmasını istiyordu. Feodal düzene, toprak
ağalığına karşıydı.
Çağdaş ve gelişmiş bir toplum için en büyük engel olarak
gerici, yobazları görüyordu. Onlara bakış açısı şöyleydi: “Bizi yanlış yola
sevkeden soysuzlar bilirsiniz ki, çok kere din perdesine bürünmüşler, sâf ve
temiz halkımızı hep din kuralları sözleriyle aldata gelmişlerdir. Tarihimizi
okuyunuz, dinleyiniz... Görürsünüz ki milleti mahveden, esir eden, harabeden
fenalıklar hep din örtüsü altındaki küfür ve kötülükten gelmiştir. Softa
sınıfının din simsarlığına müsaade edilmemelidir. Dinden menfaat temin edenler,
iğrenç kimselerdir. İşte biz bu duruma karşıyız ve buna müsaade etmiyoruz.”
Atatürk toplumun siyasi, askeri ve ekonomik bağımsızlığı
olmadan çağdaş bir topluma dönüşemeyeceğini biliyordu. Ekonomik kalkınmayı dış
tesirlerden uzak, Türkiye’nin öz kaynaklarına dayanan bir politika ile sağladı.
Refahı artırırken sınıflar arası uçurumları yok etmeye çalıştı.
Atatürk’ün asıl başardığı iş, toplumsal değişimlerin
yapılabilmesi için gerekli olan yeni bir yön belirlemesi ve ortamı
oluşturmasıdır.
TÜRK DEVRİMİ SAHİPSİZ DEĞİL
Atatürk böyle bir ortam oluşturdu ama ne yazık ki, ondan
sonra gelen yönetimler bu devrimlerin özünü ve önemini kavrayamadıkları için,
devrimleri devam ettirmek bir yana toplumsal yapıyı geriye taşıdılar. Gericilik
hortladı, feodal düzen yıkılamadı, sermaye sınıfı ile emekçiler arasındaki
uçurum büyüdü, etnik be mezhep farklılıkları ile millet bölünmeye çalışıldı.
Bunlar yetmedi, şimdilerde de milletin tekrar ümmetleşmesi için çalışılıyor.
Türk Milleti Ata’sının devrimlerini tamamlamaya mecburdur.
Bunu başaracak gücü de vardır. Atatürk öldü ama Aşık Veysel diyor ki, “Zannetme
ağlayan gülmez, Aslan yatağı boş kalmaz, Yalınız gidenler gelmez”. Evet Atatürk
bir daha gelmeyecek ama aslan yatağı da boş değil. Atatürk’ün boşalttığı
yatakta şimdi Vatan Partisi var. Vatan Partisi Türk devrimini tamamlamaya ant
içmiş vatanseverlerin partisidir. Muhakkak başarılı olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder