11 Eylül 2017 Pazartesi

DEVRİMLER YARIM KALMAMALI

Şu habere dikkatinizi çekerim. Lütfen dikkatle okuyunuz:

“Bölgenin en büyük aşiretlerinden biri olan Ertuşi’nin lideri İskender Ertuş’un inşaat mühendisi oğlu Şeref Ertuş, yaşamını AK Parti eski ilçe başkanı ve işadamı Muhsin Aydın’ın kızı ile birleştirdi. 2 gün, 2 gece süren düğüne, Kaymakam ve Belediye Başkan Vekili Abdulselam Öztürk, Garnizon Komutanı Albay Tefik Abaşıoğlu, İlçe Emniyet Müdürü Adil Metin, CHP ve HDP eski Hakkari Milletvekili Esat Canan ile aralarında İran ve Irak’tan gelen misafirlerinde bulunduğu yaklaşık 4 bin kişi katıldı. 200 koyun kesilip, misafirlere, kavurma pilav ve cacık ikram edildi.

Birçok yerel sanatçının okuduğu Kürtçe türküler eşliğinde uzun halayların çekildiği düğünde aşiret lideri Ertuş, davetlilere dolar taktı. Bu düğünde 'Mendil serme' geleneği de kaldırılıp, yerine para takmak isteyen davetlilere zarf verildi ve para takmak isteyenler parayı zarfa bırakıp damadın yanında bulunan kutuya bıraktı. Yaklaşık 1 milyon lira paranın geldiği düğünde, geline yaklaşık 15 kilo altın takıldı.

Gelinin bileklerinde yer kalmayınca da bilezikler beline bağlandı. Aşiret lideri İskender Ertuş, düğün sonunda kendilerini yalnız bırakmayan davetlilere teşekkür etti.”

Bu haber de gösteriyor ki, Atatürk’ün arzuladığı devrimler tamamlanmamıştır. Şeyh, cemaat haberleri de ayrıca gerçeğin kanıtlarıdır.

TOPLUMU DEĞİŞTİRME PROJESİ

Atatürk devrimlerinin en önemli yanları modern rejimin tam bağımsızlığa, millet egemenliğine, cumhuriyet hükümet türüne, din-devlet ayırımına dayanan prensipleridir. Bu prensiplerle uyuşmayan bütün eski örgütlenmeler, kurumlar, adetler, gelenekler kökten davranışlarla kaldırılmıştır. Bunun için en büyük mücadele gericiliğe ve cehalete karşı verildi.  

Bütün bu köklü değişikliklerin amacı Türkiye halkını çağdaş ve gelişmiş bir topluma dönüştürmekti. Bunun için tüm halkı Türk Milleti olarak birleştirdi. Ümmet millete, reaya ise kanun önünde eşit vatandaşlara dönüştü. Kulluk bitti, efendilik başladı.

1924 Anayasa’sındaki şu tarif çok önemlidir: "Türkiye ahalisine, din ve ırk farkı gözetilmeksizin vatandaşlık itibariyle Türk denilir».


Atatürk, sınıfsız bir toplum düzenini özlüyordu; say’ın yani emeğin her mesleki faaliyette aynı değere sahip olmasını, emeğin en üstün değer tanınmasını, sınıf çelişkilerinin kalkmasını istiyordu. Feodal düzene, toprak ağalığına karşıydı.

Çağdaş ve gelişmiş bir toplum için en büyük engel olarak gerici, yobazları görüyordu. Onlara bakış açısı şöyleydi: “Bizi yanlış yola sevkeden soysuzlar bilirsiniz ki, çok kere din perdesine bürünmüşler, sâf ve temiz halkımızı hep din kuralları sözleriyle aldata gelmişlerdir. Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz... Görürsünüz ki milleti mahveden, esir eden, harabeden fenalıklar hep din örtüsü altındaki küfür ve kötülükten gelmiştir. Softa sınıfının din simsarlığına müsaade edilmemelidir. Dinden menfaat temin edenler, iğrenç kimselerdir. İşte biz bu duruma karşıyız ve buna müsaade etmiyoruz.”

Atatürk toplumun siyasi, askeri ve ekonomik bağımsızlığı olmadan çağdaş bir topluma dönüşemeyeceğini biliyordu. Ekonomik kalkınmayı dış tesirlerden uzak, Türkiye’nin öz kaynaklarına dayanan bir politika ile sağladı. Refahı artırırken sınıflar arası uçurumları yok etmeye çalıştı.

Atatürk’ün asıl başardığı iş, toplumsal değişimlerin yapılabilmesi için gerekli olan yeni bir yön belirlemesi ve ortamı oluşturmasıdır.

TÜRK DEVRİMİ SAHİPSİZ DEĞİL

Atatürk böyle bir ortam oluşturdu ama ne yazık ki, ondan sonra gelen yönetimler bu devrimlerin özünü ve önemini kavrayamadıkları için, devrimleri devam ettirmek bir yana toplumsal yapıyı geriye taşıdılar. Gericilik hortladı, feodal düzen yıkılamadı, sermaye sınıfı ile emekçiler arasındaki uçurum büyüdü, etnik be mezhep farklılıkları ile millet bölünmeye çalışıldı. Bunlar yetmedi, şimdilerde de milletin tekrar ümmetleşmesi için çalışılıyor.


Türk Milleti Ata’sının devrimlerini tamamlamaya mecburdur. Bunu başaracak gücü de vardır. Atatürk öldü ama Aşık Veysel diyor ki, “Zannetme ağlayan gülmez, Aslan yatağı boş kalmaz, Yalınız gidenler gelmez”. Evet Atatürk bir daha gelmeyecek ama aslan yatağı da boş değil. Atatürk’ün boşalttığı yatakta şimdi Vatan Partisi var. Vatan Partisi Türk devrimini tamamlamaya ant içmiş vatanseverlerin partisidir. Muhakkak başarılı olacaktır. 

Hiç yorum yok: