26 Şubat 2022 Cumartesi

AMERİKA'NIN OYUNU BOZULMALIDIR

Amerika, çok iyi düşünülmüş bir senaryoyu sahneye koydu. Ukrayna’yı kullanarak Rusya’yı, güvenliğini tehlikeye atacak şekilde, sıkıştırdı. Rusya’yı askeri harekâta mecbur kıldı. Ukrayna’ya silah verdi, cesaretlendirdi ve Rusya’ya kafa tutmasını sağladı.


Rusya’nın Ukrayna’ya müdahale etmesi, şimdilik Amerika’nın çıkarına hizmet ediyor. Rusya başarılı olsa bile çok şey kaybetmiş olacak.

Ukrayna halkı, bundan sonra Rusya’ya nefret dolu duygularla bakacak.

Amerika Rusya’yı müdahale etmeye mecbur kılarak yaptırım uygulamalarının yolunu açmış oldu. Rusya, Amerika ile birlikte birçok ülkenin değişik yaptırımlarına muhatap olacak.

Amaç, Rusya’yı ekonomik olarak yıpratmak, zayıf düşürmek. Başarılı olursa esas darbeyi o zaman indirebilir.

İnsanların ölmesi, yaralanması, sakat kalması, Ukrayna’nın kayıpları Amerika’yı hiç ilgilendirmiyor.

Amerika’nın bu oyununu bozmak Putin ve Zelenski‘nin elinde. Esas düşmanlarının Amerika’nın başını çektiği Batı olduğunu anlayıp en kısa zamanda ateş kes ilan etmeleri gerekir. Ukrayna, Batı'nın egemenliğinden kurtulmalıdır.

Şunu dikkate almalılar: Ukrayna ve Rusya düşmanlığı sadece Amerika’ya ve diğer emperyalist güçlere yarar. Her iki ülkeye ise zarar verir. İki ülkenin dostluğu ise sadece kendilerine değil, tüm mazlum milletlerin çıkarınadır; Amerika ve onun dostlarının ise zararınadır.

9 Şubat 2022 Çarşamba

 İMGESEL ATATÜRKÇÜLÜK

Samsun'da iki provokatörün Atatürk heykeline saldırı girişiminde bulunması, benim "İmgesel Atatürkçüler" dediğim kesimi ayağa kaldırdı. Bunlara neden "İmgesel Atatürkçü" diyorum, anlatayım:
Bilinen bir hikayedir; birileri yakaladıkları leyleği Nasrettin Hoca’ya getirir. Hoca, bu nedir diye sorar. Leyleği getirenler, “Bu kuştur hocam” derler. Hoca bu kuşa hiç benzemiyor der ve leyleğin bacaklarını, gagasını, kuyruğunu keser ve “Hah şimdi kuşa benzedi” der.
Öncesi de var ama özellikle 1980’den sonra insanlarımızın kafasında bir Atatürk imajı yaratıldı. Bu imajın gerçek Atatürk ile pek fazla ilgisi yok; tamamen hayali bir kişilik.
Atatürk bir imgeye dönüştürüldü. “Atatürk” denildiğinde, artık bazı insanlar, Hoca’nın leyleğe yaptığı gibi, Atatürk’ün temel görüşlerini ve ilkelerini kesip atıyorlar ve kendilerine öğretilen ‘İmgeyi’ düşünüyorlar.
Atatürk denilince akıllarına gelen bu imgede devrimcilik yok, emperyalizme karşı duruş yok, mazlum milletlerle birlikte olma yok, halkçılık yok, milliyetçilik yok, devletçilik, vatanın bütünlüğüne ve milletin birliğine sahip çıkma yok.
Gerçek Atatürk bir imgeye dönüşünce, Atatürkçülük de ‘İmgesel Atatürkçülüğe’ dönüşmüş oldu. Toplumun büyük bir kesimi de bu ‘İmgesel Atatürkçülüğü’ benimsedi. İmgesel Atatürkçüler de halkı Atatürk ile aldatmak isteyenlerin peşinden sürüklenmeye başladı.
GERÇEK ATATÜRK’Ü İMGESİNDEN AYIRD ETMEK GEREK
Bu insanları uyarmak için, önce Atatürk’ün yaptıklarını hatırlatacağım ve sonra soracağım:
Atatürk’ün üç büyük eylemi var:
1. Emperyalizme ve onun yerli işbirlikçilerine karşı savaşmış ve sınırlarını Mehmetçik kanı ile çizilmiş bir devlet kurmuş.
2. Demokratik bir devrim gerçekleştirmiş ve egemenliği padişahtan alıp, millete vermiş.
3. Yaptığı devrimle, Türkiye’nin ‘feodal ümmet’ toplumunu ‘millet’ aşamasına taşımış. Bunun için de ağalık, şeyhlik gibi orta çağ kalıntılarını temizlemiş.
Bunları gerçekleştirirken de acımasız davranmış ve direnenlere karşı devlet otoritesini tavizsiz kullanmış.
Şimdi soruyorum:
Türkiye’yi bölmek için emperyalistlerin kurduğu, maddi olarak desteklediği, silahlandırdığı, askeri eğitim verdiği PKK/HDP ile birlikte hareket edenler, onlarla birlikte hükumet kurma çalışmaları yapanlar, bu örgüt meclise girsin diye her evden bir oy isteyenler, topluma bu örgütü hoş göstermeye çalışanlar, örgütün hapisteki eş başkanını ziyaret edip ona başarılar dileyenler gerçek Atatürkçü olabilir mi?
Emperyalistlerin kurmak istediği kukla devlet için vatanımızı bölmeye kalkan, teröristlere yardım eden, onlara eleman sağlayan, belediyenin her türlü imkanını terör örgütünün emrine veren belediye başkanları görevden alınınca ta İzmir’den, Ankara’dan, İstanbul’dan koşup gidip bu hain başkanları ziyaret edenler, onlara destek sunanlar Atatürkçü olabilir mi?
Tunceli ilinde kendi feodal düzenini devam ettirmek için Cumhuriyet’e karşı ayaklanan ve yöre halkına her türlü zulmü uygulayan, Mehmetçiklerimizi ve devlet görevlilerini şehit eden Seyit Rıza’nın heykelini dikenler, bu heykel önünde saygı duruşunda bulunup açıklamalar yapanlar Atatürkçü olabilir m?
Mehmetçiklerimizi şehit edenlere ‘Özgürlük Savaşçısı’ diyenler Atatürkçü olabilir mi?
Türkiye'nin geleceğini Amerika ve diğer batılı ülkelerin elçileriyle birlikte planlayanlar Atatürkçü olabilir mi?
Amerika'nın içimizde örgütlediği vatan, millet düşmanı FETÖ mensuplarını hapisten çıkarma sözü verenler, onları devletteki eski görevlerine iade edeceklerini söyleyenler Atatürkçü olabilir mi?
Milli siyaseti terk edip, Batıcı zihniyet içinde, “Türkiye, ancak Batı ittifakı içinde güvenliğini koruyabilir” diyenler; savunmamızı NATO’ya havale etmek isteyenler Atatürkçü olabilir mi?
Ülke ekonomisini IMF’nin egemenliğine terk etmek isteyenler, IMF yetkilileri ile otel odalarında gizli gizli görüşenler; Chatham House’u ziyaret edip, oralardan nasihatler alıp destek talep edenler Atatürkçü olabilir mi?
Türkiye’de insan hakları ve demokrasi yok deyip Amerika’nın ve Avrupa’nın müdahalesini talep edenler; onlardan demokrasi dilenenler Atatürkçü olabilir mi?
İç cephemizi yıkmak ve zayıflatmak için, etnik ve dinsel inanç temelinde siyaset yapanlar; milli birliğimizi bozmaya çalışanlar; milletimizin özgüvenini sarsmak isteyenler; millet sevgisini ve kardeşlik duygusunu yok etmenin gayreti içinde olanlar Atatürkçü olabilir mi?
Türk milletini Kürt, Laz, Boşnak gibi etnik kimlikler üzerinden bölmeye çalışanlar; “HDP’nin 6 milyon Kürt oyu var”, “HDP Kürtleri temsil ediyor” gibi ifadelerle bazı vatandaşlarımızı Türk milletinin dışına itenler; etnik ve dinsel temelde partilerin bulunmasını onaylayanlar Atatürkçü olabilir mi?
Cevap: Elbette olamaz!