TTB BİLDİRİSİ VE SAVAŞLAR
TTB Merkez Konsey’inin Türkiye’nin Afrin’e müdahalesi üzerine
yayınladığı bildiriyi tartışmadan önce Türkiye ve Batı Asya ülkeleri ile ilgili
bir saptama yapalım.
Birinci cihan harbi sonrası Türkiye’yi bölemeyen emperyalist
güçler bu emellerine kavuşmak için Türkiye’ye askeri ve psikolojik yöntemleri
kullanarak saldırıyor. Amaçları Türkiye,
Irak, İran ve Suriye’den toprak kopararak ikinci İsrail diyebileceğimiz kukla
bir devlet kurmak.
Türkiye 24 Temmuz 2015 tarihinde Kandil’i bombalayarak karşı
saldırıya geçti. Bu tarihten bu yana Amerika ve onun bölgedeki piyonları ve
paralı askerlerine karşı savaşıyoruz.
Amerika, Irak’ın kuzeyinden başlayıp, Suriye’ni kuzeyini de
içine alan ve Akdeniz’e oluşan bir koridor açmak için bölgedeki yerel unsurları
silahlandırdı, paralı askerlerini yolladı. PYD/YPG’ye tonlarca silah verdi ve
onları eğitti.
TSK’nin Afrin’de başlattığı harekât işte bu emperyalist güçlere
karşı bir vatan savaşıdır. Tıpkı Birinci Cihan Savaşı ve onun devamındaki
İstiklal savaşı gibi. Bu savaşları yapmaya ne kadar hakkımız vardıysa Afrin’de
savaşmaya da o kadar hakkımız var.
Bu vatan savaşı haklı bir savaştır ve haklı savaşlara karşı
çıkmak, haksızlığı savunmak ve emperyalistlerle ve zalimlerle birlikte olmak
demektir. TTB Merkez Konseyi’nin yaptığı da budur.
BU SAVAŞLAR İNSANCIL DEĞİL Mİ?
Şimdi “insancıl amaçlarla” bu savaşa karşı çıkan TTB Merkez
Konseyi üyelerine ve onları destekleyenlere soruyorum:
Atatürk ömrünün büyük kısmını savaşarak geçirdi ve bu
savaşların sonunda Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Bu savaşlar sonunda vatanımız
düşmandan temizlendi, egemenlik millete geçti, Türk milleti bağımsızlığına
kavuştu. Bu savaşlar insani dram mı getirdi? kavuştu. Bu savaşları beraberinde insani dram
mı getirdi?
Çanakkale’de, Sakarya’da Dumlupınar’da, Afyon’da Türk Ordusu
savaşmasaydı Türk milleti şimdi daha insancıl bir hayat mı sürüyor olacaktı.
Atatürk Conk Bayırı’nda “Sizlere ölmeyi emrediyorum” dedi
diye “fiziksel, ruhsal, sosyal ve çevresel sağlık açısından onarılmaz sorunlara”
mı yol açtı?
İkinci cihan savaşında insanlık Hitler ve Mussolini’ye karşı
savaşmasaydı, insanlık mı kazanacaktı?
1640-1648 İngiliz Devrimi, 1776 Amerikan Devrimi ve 1789
Fransız Devrimi savaşarak yapıldı ve savaşan halkarları zalimlerin zulmünden
kurtard. Demokrasi ve insan haklarına giden yolu açtı. Siz bu devrimlere de mi
karşısınız? Ortaçağ zulmünden kurtardı ve bütün insanlık için demokrasinin
yolunu açtı. Siz bu devrimlere de mi karşısınız?
Afrika’da, Asya’da, Güney Amerika’da insanlar
emperyalistlerin kendilerini köleleştirmelerine karşı savaştı. Bağımsız ve hür
oldular. Beraberinde dram getiriyor diye savaşmasalar mıydı?
Zalimlerin, emperyalistlerin arzularına savaşmadan evet
demek zulme ve sömürüye hizmet eder. Esas insanlık dramı da budur işte.
SAVAŞ VE ÖZGÜRLÜK
Vatan savaşı yapılırken bu savaş karşı çıkmak en azından özgürlüğün
kötüye kullanılmasıdır. Mazlumlara değil, zalimlere hizmet anlamı taşır.
İstiklal savaşı sırasında sözüm ona savaş karşıtı olan
İngiliz Muhipleri Ankara’ya gelip savaşa hayır diye bildiri dağıtabilirler
miydi? Atatürk buna izin verir miydi?
Atatürk 23 Nisan 1920 tarihinde Büyük Millet Meclisi’nin
açılışından hemen sonra İstanbul’dan gelen bütün matbuata ve haberlere yasak
koymuştur. Bu yasağa uymayanlar vatan haini kabul edilmiştir.
29 Nisan 1932 tarihinde BMM’nce kabul edilen Hıyanet-i Vataniye kanunun ilgili
maddesini yazıyorum: “ …Büyük millet
meclisine karşı düşünce veya uygulamalarıyla veya yazdıkları yazılarla
muhalefet ve bozgunculuk edenler vatan haini olarak addedilir.” Ve ikinci
maddesi: “Bilfiil vatan hainliği
yapanlar asılarak idam edilir. Şahsen olaylara karışanlar ve teşebbüs edenler
ceza kanununun kırk beşinci ve kırk altıncı maddesine göre cezalandırılırlar.”
Atatürk özgülük düşmanı mıydı?
EMPERYALİZMİN HİZMETÇİLERİ
Türkiye bugün de istiklal savaşı yapıyor. Topraklarını ve
bağımsızlığını düşmana karşı savaşarak koruyor. Savaşa muhalefet Türk
Milleti’nin bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne muhalefettir.
Dün PKK tarafından genç, ihtiyar, çocuk demeden yöre insanlarını öldürülürken susanlar; bölge halkına hizmet için çabalayan öğretmenler, mühendisler, işçiler
katledilirken susanlar; Amerika PKK’ya tonlarca silah verip onları savaş ve
ölüm makinesı haline getirirken susanlar, Türk Ordusu Afrin’e müdahale edince
savaşa karşıyız diyorlarsa, net olarak yazıyorum, bu savaş bozgunculuğudur, PKK
seviciliğidir ve emperyalizme hizmetciliktir.