MUSTAFA KEMAL’İN ASKERİ OLMADAN CHP’Lİ OLMAK!
CHP İstanbul İl Başkanlığına aday olan Canan Kaftancıoğlu “Mustafa
Kemal’in Askerleriyiz” sloganını doğru bulmuyorum. Militer bir dil olmasından
öte, birey olmanın önüne geçen bir ifade.” demiş. Şu ifadeler de ona ait: “Aslan
CHP, Aslan BDP Savaşa Hayır”, “CHP’yi BDP ile aynı yola girdi diye
eleştiren gerzekler, yol doğru yol, ona bak sen Savaşa Hayır”
Son iki ifadesine bakınca bu bayanın zaten Mustafa Kemal’in yolunda
olmadığı anlaşılıyor. Bunu açıkça yazamadığı için ‘Mustafa Kemal’in Askeri’
sloganını doğru bulmadığını söylemiş.
O halde sormak lazım: Madem ki Mustafa Kemal’in askeri
olmayı kabul etmiyorsun, CHP’de işin ne?
Sayın Kıılçdaroğlu da il başkanlığı için aday olan bu bayana
karşı tarafsız olduğunu beyan etmiş. Yani Kılıçdaroğlu böyle birisinin CHP
İstanbul İl Başkanı olmasında bir sakınca görmemiş.
NE İŞİNİZ VAR CHP’DE?
İşte CHP’nin geldiği nokta bu: Vatan savaşı vererek
Cumhuriyeti kuran CHP’nin, vatan bölücüleri ile birlikte olmayı doğru bulan ve
Mustafa Kemal’in askeri olmayı kabul etmeyen bir il başkanı adayı var; ve bu
adaya karşı tarafsız olduğunu ilan eden Genel Başkanı.
Mustafa Kemal’in Askeri olmak CHP’li olmanın gereğidir.
Neden böyledir, anlatalım. Bunun için Mütareke dönemine dönelim.
MÜTAREKE DÖNEMİ
Bu dönemde ülkenin genel manzarası şöyle: Mondros Mütarekesi
ile Osmanlı Devleti’nin sonuna gelinmiş. Ülke işgal altında. Yabancı güçler
yönetime hâkim; halk savaşlardan kırılmış, yorgun düşmüş ve hastalıklı; büyük boyutlarda
sefalet, yoksulluk ve cehalet ve sefalet; üretemeyen bir ekonomi. Ordu dağılmış
ve silahları elinden alınmış. İşgal güçlerinin zulmü devam ediyor.
İşte bu ortamda Müdafaa-i Hukuk dernekleri kurulur ve daha
sona bu dernekler Mustafa Kemal öndeliğinde Cumhuriyet Halk Fırkası’na (CHP) dönüşür.
CHP, vatan ve bağımsızlık savaşını yürüten partidir. Mustafa
Kemal ve onun askerleri önce işgale son vermiş, sonra da Türkiye Cumhuriyeti’ni
kurarak bu topraklarda Türk milletini egemen ve bağımsız kılmıştır.
Kemalist Devrim, Mustafa Kemal ve onun askerlerince
gerçekleştirilmiştir.
MUSTAFA KEMAL’İN ASKERİ OLMAK
Mustafa Kemal’in askerleri sadece elinde silah düşmana
kurşun sıkan insanlar değildir. Ellerinde silah da olur, bilimin meşalesi de
olur. Kalplerinde ise her zaman vatan sevgisi, özgürlük ve bağımsızlık aşkı
olur.
Cumhuriyeti kuran da onlardır, sonsuza kadar yaşatma azminde
olanlar da onlardır.
“Mustafa Kemal’in Askerleri”, vatan
ve millet bütünlüğünden ve bu toprakların tümünde milletin egemen olmasından
asla taviz vermez.
“Mustafa Kemal’in Askerleri”, ilk görevlerinin Cumhuriyeti
korumak ve kollamak olduğunu bilir.
“Mustafa Kemal’in Askerleri”, zalime karşı mazlum
milletlerden yanadır.
“Mustafa Kemal’in Askerleri”, dün nasıl emperyalizme karşı
savaşarak vatanı işgalden kurtarmışsa bugün de vatan bütünlüğümüze kasteden
emperyalizme ve onun Türkiye’deki piyonları olan PKK, FETO’ya karşı her alanda
savaşmasını bilir.
MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİ OLAMAYANLAR
Canan Kaftancıoğlu gibi Mustafa Kemal’in askeri olamayanlar
ise emperyalizmi bir tehdit olarak görmezler.
Emperyalizmin vatan bölücü uşakları ile kol kola aynı yolda
yürümeyi doğru bulurlar.
‘Savaşa Hayır’ kampanyası yürüterek vatan bütünlüğü için
savaşan Mehmetçiği arkadan vururlar.
‘İleri Demokrasi, azınlık hakları, demokratik özerklik’
kavramları arkasında mevzilenerek vatan topraklarında milletimiz dışındaki
güçlerin egemen olmasına hizmet ederler.
CHP İKTİDAR OLAMAZ
Canan Kaftancıoğlu gibi Mustafa Kemal’in Askeri olmayı içine
sindiremeyenlerin, PKK ile kol kola girenlerin, emperyalizme karşı tek bir söz
söyleyemeyenlerin, PKK/PYD’ye özgürlük savaşçısı diyenlerin egemen olduğu bir
CHP’nin bu ülkede iktidar olma şansı yoktur.
AKP ve Erdoğan’ı yıllardır iktidarda tutan da CHP’nin bu
yanlışlarıdır. AKP iktidarının devamında MHP’den çok CHP’nin katkısı var.
CHP tabanının büyük çoğunluğunun Mustafa Kemal’in Askeri
olduğu biliyoruz. Bunların hâlâ neden bu partiyi desteklediklerini de anlamış
değiliz. Ya bu yöneticileri başlarından uzaklaştırsınlar ya da artık bu partiyi
desteklemekten vazgeçsinler.
EYUP S. KARAKAŞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder