BOP PENCERESİNDEN BAKMALIYIZ
Söylenenleri dinleyince, yazılanları okuyunca ve sosyal
medya paylaşımlarını inceleyince şunu anladım: İnsanlarımızın büyük çoğunluğu
Türkiye’nin içinde bulunduğu vahim durumdan haberi yok. Oysa, Türkiye
Cumhuriyeti kurulduğundan bu yan en şiddetli ve büyük tehdit ve tehlikeleri
göğüslemeye çalışıyor.
Bu tablo halkımızın
bir kısmı tarafından görülmüyor, çünkü dünyaya ve yurda baktıkları pencere çok
dar veya pencerenin camı buğulu.
Durumun tam olarak anlaşılması için, Türkiye’ye ve diğer
bölge ülkelerine BOP penceresinden bakmak lazım. ABD dış işleri bakanı, bu
proje ile Türkiye dahil 22 ülkenin sınırlarının değişeceğini ve yeni devletler
kurulacağını açıkça söyledi. Söylenen söz de tutuldu ve Ortadoğu’daki bazı milli
devletlere saldırı başladı.
ABD SALDIRIYOR
Türkiye de bu saldırıdan nasibini aldı. ABD, Türkiye’yi
bölmek için PKK, FETO ve IŞİD gibi terör örgütlerini devreye soktu.
ABD’nin ilk ve en büyük saldırısı TSK’nin yurtsever
subaylarını, aydınlarımızı, bilim adamlarımızı yargı içine yerleşmiş FETO üyesi
hâkim ve savcılar eliyle, hem de casusluk, fuhuş yapma ve yaptırma gibi son
derce ahlaksızca iddialarla hapse attılar. TSK’nin komuta kademesi tasfiye edilmeye
çalışıldı. Bu şekilde BOP’a direnç gösterecek kuvvetler zaafa uğratıldı.
AKP hükümetlerinin gafilane şekilde açılım politikaları
yürütmeleri ve dindar sandıkları cemaat mensuplarını önemli mevkilere
getirmeleri, bu örgütlerin gücünü artırdı ve eylemlerinin yoğunlaşmasına sebep
oldu. Emniyet teşkilatı ve yargı FETO’ya, Güneydoğu Anadolu ise PKK’ya teslim
edildi.
DÖNÜM NOKTASI: 24 TEMMUZ 2015
Türkiye hızla bölünme aşamasına doğru giderken 24 Temmuz 2015
tarihinde şartlar değişti. TSK ve
emniyet teşkilatımız PKK üzerine var gücüyle gitmeye başladı. PKK kentlerden
temizlendi, dağlardan da temizlenmeye başlandı.
Mehmetçiklerimiz Suriye’nin kuzeyinde oluşturulmak istenen
Kürt Koridorunu (İkinci İsrail Koridoru) Fırat kalkanı harekâtı ile böldü.
Bu arada Ordu ve polis içine yerleşmiş FETO gladyosu bir
darbe ile Türkiye’yi ele geçirmeye çalıştı ama kahraman ordumuz ve polisimiz
halkı da yanlarına alarak bu darbeyi önledi ve FETO mensupları tutuklanmaya
başlandı.
Dün vatanseverleri mahkûm eden hakimler ve savcılar ya yurt
dışına kaçtı ya da tutuklandılar. Yargıdan 4 bine yakın FETO mensubu
temizlendi. Yargıtay’daki ve HSK’daki FETO üyelerinin görevlerine son verildi. PKK
mensupları da tutuklanmaya başlandı. 70 bine yakın FETO ve PKK mensubu yargı
kararı ile hapishanelere konuldu.
Türkiye Cumhuriyeti, ordusuyla, polisiyle ve yargısıyla
Amerika’nın bu eli kanlı terör örgütlerine karşı kahramanca mücadele ediyor. Bu
uğurda canlarımız bizden kopup gidiyor. Her gün birkaç şehit haberi alıyoruz ve
kahramanlarımızın başarısı için dua ediyoruz.
İÇ CEPHE ZAYIFLATILMAMALI!
Amerika-Türkiye savaşıyor. Bu savaşta iç cephe önemli ama hem
iktidar hem de muhalefet partileri iç cephemizi zayıflatan yanlışlıklar
yapıyor.
Sayın Erdoğan, sadece kendisine oy verenlerin yani yaklaşık
%50’lerin cumhurbaşkanı olmaya devam ediyor. İktidar tarafından laiklik dışı
kararlar alınıp uygulamaya konuluyor. İktidar bu tip davranışlarla milli
birliğe zarar veriyor.
Bazı çevreler de bilinçli veya bilinçsiz olarak TSK’nin
komuta kademesini, özellikle de genel kurmay başkanı Hulusi Akar’ı küçük düşürmeye
ve itibarsızlaştırmaya çalışıyor. 30-40 yıl önce çekilmiş fotoğraflar medyaya
servis ediliyor. Bunun arkasında kripto FETO olduğu muhakkak.
Vatan savaşı veren bir ordunun baş komutanına saldırmak,
Türk ordusuna saldırmakla eş anlamlıdır.
Kahraman Mehmetçikler terör örgütleri ile nasıl cansiperane
mücadele ediyorsa, hâkim ve savcılarımız da aynı şekilde vatan savaşına
katılıyor. Tehditlere ve baskılara aldırmaksızın FETO ve PKK mensuplarını
çekinmeden tutukluyor ve gerekli cezaları veriyor.
İşte tam bu sırada, CHP Milletvekili Berberoğlu’nun haksız
ve yasalara aykırı şekilde tutuklanmasını bahane eden Sayın Kılıçdaroğlu “Yargı
çökmüştür, adalet kalmamıştır, binlerce insan haksızlığa uğratıldı” söylemleri
ile bir yürüyüş başlattı ve adalet istedi.
Peki haksızlığa uğradılar denilenler kim? FETO ve PKK
mensupları. Bunlar tutuklanınca adalet kayboluyorsa, bu terör artıklarını
salmamız mı gerek? Adalet bunun için mi isteniyor. Bu adalet arayışı iç cepheye
bir hücum sayılmaz mı?
Adalet çok soylu bir kavram ve elbette herkes için lazım.
Ama siz yargı çökmüştür deyip adalet istiyorum derseniz size sorarlar: Yargı
adaleti sağlayamıyorsa, peki kim bu adaleti sağlayacak. Kimden adalet
istiyorsunuz, diye soralar.
Yargıyı neden hırpalıyorsunuz? Bırakın yargı mensupları da vatan
savaşına kahramanca katılsınlar.
Bu vatan savaşında, önümüzde iki yol var; ya BOP’un sahibi
olan ABD ve İsrail’in dediklerini yapıp teslim olacağız ya da vatanımızı
savunmaya devam edeceğiz. Birinci ihtimali Türk Milleti kabul etmeyeceğine göre,
savaşacağız.
Bu savaşta en büyük gücümüz, milli birliğimiz, kahraman
ordumuz, polisimiz ve yargımızdır. Gücümüzü zaafa uğratmaya kimsenin hakkı
yoktur.
BOP penceresinden baktığımda benim vardığım sonuç bundan
ibaret…