14 Haziran 2017 Çarşamba

AMAN DİKKAT!

Zor günlerden geçiyoruz. Türkiye’yi bölmeyi kafasına koyan güçler saldırılarını giderek artırıyor. Bu zor günlerde en çok ihtiyaç duyduğumuz şey milli birliktir. İktidarın da muhalefetinde birliğimizi bozacak her türlü eylemlerden ve söylemlerden kaçınması gerekir.

Bu zaruret ortada iken birbirini takip eden iki gelişme milli birliğimizi riske attı, adeta Türkiye’nin altında bir dinamit gibi patladı.

Önce sayın Kılıçdaroğu gurup toplantısında Türkiye’yi kaosa sokabilecek sözler etti; arkasından bir CHP milletvekili hakkında mahkûmiyet kararı verilip tutuklandı.

KILÇDAROĞLU’NUN TALİHSİZ BEYANI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Salı günü CHP grup toplantısında tarihî önemde bir açıklama yaptı. Gerçi daha önce HDP de 16 Nisan sonrasında yürürlüğe giren anayasanın gayri meşru olduğunu ısrarla ilan ediyordu. Ancak aynı görüş CHP Genel Başkanı tarafından paylaşılınca olayın çapı tarihî boyutlar kazandı. Kılıçdaroğlu’nun açıklaması özetle üç noktada toplanıyor:

1. Yürürlükte olan anayasa gayri meşrudur.

2. Mevcut iktidar meşru olmayan anayasaya göre görev yapıyor.

3. Bu anayasaya göre yapılacak her şey gayri meşrudur.

Sayın Kılıçdaroğu, önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimi ve TBMM seçimi bu anayasaya dayanarak yapılacağına göre bu seçimlerin gayri meşru olduğunu şimdiden ilan etmiş oluyor.

AKP iktidarı Türkiye’yi idare etmede aciz durumdadır. İktidarın değişmesi gerekmektedir. Bu iktidarı seçim yolu ile değiştiremeyeceksek nasıl değiştireceğiz.

Kılıçdaroğlu seçimlere gayri meşru dediğine göre bu iktidarı değiştirmek için demokrasi dışı yöntemlere baş vurulmasını mı istiyor? Halkı hükümete karşı isyana mı çağırıyor? Bu beyan kaosa davetiyedir.  Kılıçdaroğlu en kısa zamanda söyledikleri ile ilgili olarak bir açıklama yapmalıdır.

ENİS BERBEROĞLU’NUN TUTUKLANMASI

CHP milletvekili ve Türkiye’nin seçkin gazetecilerinden Enis Berberoğu’nun tutuklanması iç çatışma doğurabilecek ikinci olay oldu. Bu tutuklanma sadece Fethullah Terör Örgütü'nü ve bölücü terör örgütünün sevindirmiştir. Bu kararın tutarlı hiçbir yanı yoktur.

Türkiye’yi yönetenler, böyle iç çatışma ihtimalini yükseltecek uygulamaları önlemek mecburiyetindedir. Bu durum yargı bağımsızlığı ile geçiştirilemez. HSK üyelerini istediği gibi değiştirebilen iktidarın böyle bir bahane arkasına sığınmaya hakkı yoktur.

Vatan Partisi Genel Başkanı Sayın Doğu Perinçek’in bu iki konu hakkındaki değerlendirmeleri çok önemlidir ve muhakkak dikkate alınmalıdır.


Halkımız sükunetini bozmamalı, meşru yollar dışında hak arama yöntemlerine baş vurmamalıdır.


Milli birlik kaybolursa, vatan bütünlüğü de kalmaz. Bu da en çok FEO ve PKK’nın ve onların arkasındaki emperyalist güçlerin işine gelir.

Hiç yorum yok: