VATANIMIZI SAVUNMUŞTUK, GENE
SAVUNUYORUZ
Mustafa Kemal Atatürk diyor ki:
“Mutlaka şu veya bu sebepler için milleti savaşa sürüklemek
taraftarı değilim. Savaş zorunlu ve hayati olmalıdır. Ulusun hayatı tehlikeye
girmedikçe, savaş bir cinayettir” diyor Atatürk. Vatan toprakları tehdit alındaysa,
ulusun hayatı da tehlikede demektir; o takdirde savaş kaçınılmaz olur.
Osmanlı Devleti I. Cihan Savaşı'na işte bu nedenle
katılmıştır. Buna rağmen bazı yanlış değerlendirmeler söylenip durmaktadır.
Çeşitli iddialar var: I. Cihan Savaşında Türkiye, vatan
savunması yapmamış, emperyalistler arasında paylaşıma alet olmuş. Osmanlı
Devleti tarafsız kalabilir, savaşa girmeyebilirmiş. İttihatçılar özelikle de
Enver Paşa devleti bir hayal uğuruna savaşa sokmuş.
Oysa birinci cihan savaşının dışında kalabilecek tek ülke
varsa o da Osmanlı Devleti’ydi. Türkiye paylaşımın hedefi olduğu için savaşa girmek
mecburiyetindeydi. Almanya dışında müttefik seçme ihtimali yoktu çünkü İtilaf devletleri
yani İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya Osmanlı topraklarını paylaşmak için
anlaşmışlardı.
Savaşın amacı, Türkiye’nin paylaşılması, boyunduruk altına
alınması yağmalanması ve bağımsızlığına son verilmesiydi. Merak eden açsın
Sykes-Picot anlaşmasını okusun. Bu güzel vatanın nereleri İngiltere’nin, nereleri
Fransa’nın, nereleri Rusya’nın, nerelerin İtalya’nın olacaktı görsün.
Türkiye bir vatan savaşı verdi ve 1914’de başlayan savaş 30
Ağustos 1922 tarihinde sona erdi Sonuçta
Türkiye Cumhuriyeti kuruldu.
İkinci cihan savaşına Türkiye girmedi çünkü girme
mecburiyeti yoktu. Vatanımızın paylaşılması söz konusu değildi.
YENİDEN VATAN SAVAŞI
Bunları neden yazıyorum? TSK ve polislerimiz yurt içinde,
yurt dışında Türkiye’yi bölmek ve vatanımızdan parça koparmak isteyenlere karşı
tıpkı birinci cihan Savaşı’nda olduğu gibi bir vatan mücadelesi veriyor.
Şu anda da bir vatan savaşı veriyoruz.
Emperyalistlerin saldırısı altındayız. Amerika PKK olup
saldırıyor, FETO olup saldırıyor, PYD olup saldırıyor. Yetmezmiş gibi Suriye’deki
tanklarının namlusunu Türkiye’ye çevirmiş bekliyor.
Birinci cihan Harbine gereksiz yere girdiğimizi iddia
edenler gibi şimdilerde de Suriye’de ne işimiz var, Ortadoğu bataklığına
girmeyelim, bu savaş Arapların savaşı bizi ilgilendirmez diyenler var.
Yanlış, bu savaş en çok bizi ilgilendiriyor. Vatanımız
savunuyoruz, bağımsızlığımızı savunuyor, egemenliğimiz savunuyoruz.
Savunmayalım mı yani?
24 Temmuz 2015 tarihinde bu yana Türkiye-Amerika savaşı
devam ediyor. Amerika’nın taşeron örgütü önce şehirlerden temizlendi, şimdi de
dağlardan temizleniyor. Suriye’nin kuzeyinde oluşturulmak istenen koridoru “Fırat
Kalkanı” harekâtı ile durdurduk. Bir diğer taşeron örgüt olan FETO’nun belini
kırdık, kırmaya da devam ediyoruz.
Ne yapsaydık yani? Savaşmasaydık da teslim mi olsaydı. Lozan’ı
inkâr edip Sevr’i kabullenseydik.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder