12 Haziran 2017 Pazartesi

VATANIMIZI SAVUNMUŞTUK, GENE SAVUNUYORUZ

Mustafa Kemal Atatürk diyor ki:

“Mutlaka şu veya bu sebepler için milleti savaşa sürüklemek taraftarı değilim. Savaş zorunlu ve hayati olmalıdır. Ulusun hayatı tehlikeye girmedikçe, savaş bir cinayettir” diyor Atatürk. Vatan toprakları tehdit alındaysa, ulusun hayatı da tehlikede demektir; o takdirde savaş kaçınılmaz olur.

Osmanlı Devleti I. Cihan Savaşı'na işte bu nedenle katılmıştır. Buna rağmen bazı yanlış değerlendirmeler söylenip durmaktadır.

Çeşitli iddialar var: I. Cihan Savaşında Türkiye, vatan savunması yapmamış, emperyalistler arasında paylaşıma alet olmuş. Osmanlı Devleti tarafsız kalabilir, savaşa girmeyebilirmiş. İttihatçılar özelikle de Enver Paşa devleti bir hayal uğuruna savaşa sokmuş.

Oysa birinci cihan savaşının dışında kalabilecek tek ülke varsa o da Osmanlı Devleti’ydi. Türkiye paylaşımın hedefi olduğu için savaşa girmek mecburiyetindeydi. Almanya dışında müttefik seçme ihtimali yoktu çünkü İtilaf devletleri yani İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya Osmanlı topraklarını paylaşmak için anlaşmışlardı.

Savaşın amacı, Türkiye’nin paylaşılması, boyunduruk altına alınması yağmalanması ve bağımsızlığına son verilmesiydi. Merak eden açsın Sykes-Picot anlaşmasını okusun. Bu güzel vatanın nereleri İngiltere’nin, nereleri Fransa’nın, nereleri Rusya’nın, nerelerin İtalya’nın olacaktı görsün.

Türkiye bir vatan savaşı verdi ve 1914’de başlayan savaş 30 Ağustos 1922 tarihinde sona erdi  Sonuçta Türkiye Cumhuriyeti kuruldu.

İkinci cihan savaşına Türkiye girmedi çünkü girme mecburiyeti yoktu. Vatanımızın paylaşılması söz konusu değildi.

YENİDEN VATAN SAVAŞI

Bunları neden yazıyorum? TSK ve polislerimiz yurt içinde, yurt dışında Türkiye’yi bölmek ve vatanımızdan parça koparmak isteyenlere karşı tıpkı birinci cihan Savaşı’nda olduğu gibi bir vatan mücadelesi veriyor.  

Şu anda da bir vatan savaşı veriyoruz.

Emperyalistlerin saldırısı altındayız. Amerika PKK olup saldırıyor, FETO olup saldırıyor, PYD olup saldırıyor. Yetmezmiş gibi Suriye’deki tanklarının namlusunu Türkiye’ye çevirmiş bekliyor.

Birinci cihan Harbine gereksiz yere girdiğimizi iddia edenler gibi şimdilerde de Suriye’de ne işimiz var, Ortadoğu bataklığına girmeyelim, bu savaş Arapların savaşı bizi ilgilendirmez diyenler var.

Yanlış, bu savaş en çok bizi ilgilendiriyor. Vatanımız savunuyoruz, bağımsızlığımızı savunuyor, egemenliğimiz savunuyoruz.

Savunmayalım mı yani?

24 Temmuz 2015 tarihinde bu yana Türkiye-Amerika savaşı devam ediyor. Amerika’nın taşeron örgütü önce şehirlerden temizlendi, şimdi de dağlardan temizleniyor. Suriye’nin kuzeyinde oluşturulmak istenen koridoru “Fırat Kalkanı” harekâtı ile durdurduk. Bir diğer taşeron örgüt olan FETO’nun belini kırdık, kırmaya da devam ediyoruz.

Ne yapsaydık yani? Savaşmasaydık da teslim mi olsaydı. Lozan’ı inkâr edip Sevr’i kabullenseydik.

Hiç yorum yok: