PARTİLERİNE ZİNCİRLERLE BAĞLANANLAR
Türk siyasetinde en büyük sorun nedir derseniz, derim ki, en
büyük sorun insanların kendilerini tuttukları partilere zincirlerle bağlamalarıdır.
Bağlanmışlar çözemiyorlar. Partilerinin hatalarını, eksikliklerini,
yanlışlıklarını göremiyorlar; görseler bile bir bahane bulup inkar yönüne
sapıyorlar. Böylece zincir çözülmemiş oluyor.
Bunun en iyi örneği Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı
seçimlerinde görünüyor. Büyük çoğunluk
ya körü körüne Mehmet Özhaseki diyor ya da Mansur Yavaş.
ÖZHASEKİ’Yİ BİLİYORUZ
Özhaseki, daha önce Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı
yaptı, icraatları ortada:
Şehri beton yığınına döndürdü. Rantın şehir planlamasını
nasıl etkilediğini görmek isteyen gelsin Kayseri’ye baksın. Yapılan 20-25 katlı
binalar şehri boğdu. Yeterli yeşil alan bırakmadı. Kayseri soluyamaz oldu. Şehrin
milli kimliği kalmadı. Kayseri’ye gelen burasının tarihi bir Türk şehri
olduğunu anlayamaz. Anadolu’nun en üretken şehri artık üretemez oldu. Gençlerin,
çocukların oyun oynayacağı, spor yapacağı alanlar, salonlar, havuzlar çok
kısıtlı durumda. Trafik sorunu ise gittikçe büyüyor. Bu anlattıklarımıza
rağmen, kendilerini zincirlerle AKP’ye bağlayanlar Özhaseki’ye oyunu verecek!
ATAÜRKÇÜSÜ, TÜRKÇÜSÜ, BÖLÜCÜSÜ YAN YANA
Bir de Millet İttifakı’nın adayı var; Mansur Yavaş. CHP,
İYİP ve HDP’ye bağlanmışlar da Yavaş’a oy verecek.
Üç parti, üçü de birbirinden farklı. Bunları Yavaş’ın
etrafında birleştiren hangi amaçtır, hangi idealdir, hangi hayat görüşüdür,
hangi ideolojidir?
Ne kadar garip değil mi? Kendisini Atatürkçü kabul eden var,
ben milliyetçiğim, Turancıyım diyen var, Türkiye’yi bölüp ayrı bir devlet kurma
peşinde olan var. HDP’ye zincirlenenleri anlıyoruz çünkü onlar zaten Kandil’in
emrinde hareket ediyorlar. Ya diğerleri?
Mansur Yavaş bunlardan hangisine hizmet edecek bilmiyoruz.
Çünkü çok önemli olayların gerçekleştiği son 5 yılda Mansur Yavaş’ın gelişmelerle
ilgili bir sözünü duymadık, bir eylemini görmedik.
Sayın Utku Reyhan’ın Mansur Yavaş ile ilgili şu
değerlendirmelerine dikkat isterim:
“Türkiye’de 5 yıl boyunca 50 yıla sığacak olaylar yaşanırken
bu zat-ı muhterem nerelerdedir? Herhangi bir millî konuda ağzını açıp tek cümle
sarf etmiş midir?
Bir "hukukçu" belediye başkanı olarak, Ergenekon
tertibi varken mesela, açıp ağzını Türk Ordusuna, Türk vatanseverlerine sahip
çıkmış mıdır? Yoksa o sıralarda Beypazarı’nda FETÖ’ye 17 kuruşa arsa mı tahsis
ediyordu?
15 Temmuz’da nerededir?
Güvenpark’ta, Merasim Sokak’ta bomba patlatan PKK’ya karşı
mücadelede nerededir?
19 Mayıslar yasaklanırken, Cumhuriyet mitingleri yapılırken
nerededir? İş takibinde mi?
Neden desteklesin insanlar bu kişiyi? Sadece CHP’nin adayı
diye mi? Komik değil mi sizce de?
Var mı küçücük bir özelliği?”
TÜLİN OYGÜR VAR
Ankara halkı Haseki’ye de Yavaş’a da mahkûm değildir. Vatan
Partisi’nin çok değerli bir adayı var: Prof. Dr. Tülin Oygür. Gene Sayın Reyhan’ın
değerlendirmelerine dönelim:
“Ne FETÖ ile ne PKK ile işi olmuş. Gazi Üniversitesi Rektör
Yardımcılığı dönemi pırıl pırıl olan bir Cumhuriyet kadını. Görevdeyken bile
korkmamış, vatanseverlerin yanında olmuş. Çok sevdiğiniz Mansur Yavaş gibi 5
yıldır kayıp da değil, kadrolu "belediye başkan adayı" da değil.
Cumhur ve Millet ittifakı Ankara adaylarının aksine, bütün Vatan Partisi
adayları gibi Oygür de akçeli işlere girmemiş. Senet, sepet işlerine
bulaşmamış. Halkı gibi mütevazı yaşayan bir emek dostu.
Tülin Oygür, Türk Milli Eğitim sistemine ne zaman bir gerici
saldırısı olsa, kalkmış çatır çatır olması gerekeni anlatmış bir bilim insanı.
Neden Tülin Oygür radarınızda değil Ankara’da? Mehmet Özhaseki ile Mansur
Yavaş’ı toplayın, çarpın, karesini alın, her türlü matematiği uygulayın Tülin
Oygür etmez.”
Kendisini zincirlerle partilerine bağlayan Ankaralılara
sesleniyorum: Kırın artık şu zincirlerinizi. Kırın ve özgürleşin. Bu zincirler
sizin idrakinizi de bağlıyor, gözünüze de perde de çekiyor. Özgürleşince Ankara
için en iyi adayın Sayın Tülin Oygür olduğunu göreceksiniz ve siz de
kazanacaksınız, Ankara da kazanacak…