31 Ocak 2018 Çarşamba

TTB BİLDİRİSİ VE SAVAŞLAR

TTB Merkez Konsey’inin Türkiye’nin Afrin’e müdahalesi üzerine yayınladığı bildiriyi tartışmadan önce Türkiye ve Batı Asya ülkeleri ile ilgili bir saptama yapalım.

Birinci cihan harbi sonrası Türkiye’yi bölemeyen emperyalist güçler bu emellerine kavuşmak için Türkiye’ye askeri ve psikolojik yöntemleri kullanarak saldırıyor.  Amaçları Türkiye, Irak, İran ve Suriye’den toprak kopararak ikinci İsrail diyebileceğimiz kukla bir devlet kurmak.  

Türkiye 24 Temmuz 2015 tarihinde Kandil’i bombalayarak karşı saldırıya geçti. Bu tarihten bu yana Amerika ve onun bölgedeki piyonları ve paralı askerlerine karşı savaşıyoruz.

Amerika, Irak’ın kuzeyinden başlayıp, Suriye’ni kuzeyini de içine alan ve Akdeniz’e oluşan bir koridor açmak için bölgedeki yerel unsurları silahlandırdı, paralı askerlerini yolladı. PYD/YPG’ye tonlarca silah verdi ve onları eğitti.

TSK’nin Afrin’de başlattığı harekât işte bu emperyalist güçlere karşı bir vatan savaşıdır. Tıpkı Birinci Cihan Savaşı ve onun devamındaki İstiklal savaşı gibi. Bu savaşları yapmaya ne kadar hakkımız vardıysa Afrin’de savaşmaya da o kadar hakkımız var.

Bu vatan savaşı haklı bir savaştır ve haklı savaşlara karşı çıkmak, haksızlığı savunmak ve emperyalistlerle ve zalimlerle birlikte olmak demektir. TTB Merkez Konseyi’nin yaptığı da budur.

BU SAVAŞLAR İNSANCIL DEĞİL Mİ?

Şimdi “insancıl amaçlarla” bu savaşa karşı çıkan TTB Merkez Konseyi üyelerine ve onları destekleyenlere soruyorum:

Atatürk ömrünün büyük kısmını savaşarak geçirdi ve bu savaşların sonunda Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Bu savaşlar sonunda vatanımız düşmandan temizlendi, egemenlik millete geçti, Türk milleti bağımsızlığına kavuştu. Bu savaşlar insani dram mı getirdi?  kavuştu. Bu savaşları beraberinde insani dram mı getirdi?

Çanakkale’de, Sakarya’da Dumlupınar’da, Afyon’da Türk Ordusu savaşmasaydı Türk milleti şimdi daha insancıl bir hayat mı sürüyor olacaktı.

Atatürk Conk Bayırı’nda “Sizlere ölmeyi emrediyorum” dedi diye “fiziksel, ruhsal, sosyal ve çevresel sağlık açısından onarılmaz sorunlara” mı yol açtı?

İkinci cihan savaşında insanlık Hitler ve Mussolini’ye karşı savaşmasaydı, insanlık mı kazanacaktı?

1640-1648 İngiliz Devrimi, 1776 Amerikan Devrimi ve 1789 Fransız Devrimi savaşarak yapıldı ve savaşan halkarları zalimlerin zulmünden kurtard. Demokrasi ve insan haklarına giden yolu açtı. Siz bu devrimlere de mi karşısınız? Ortaçağ zulmünden kurtardı ve bütün insanlık için demokrasinin yolunu açtı. Siz bu devrimlere de mi karşısınız?

Afrika’da, Asya’da, Güney Amerika’da insanlar emperyalistlerin kendilerini köleleştirmelerine karşı savaştı. Bağımsız ve hür oldular. Beraberinde dram getiriyor diye savaşmasalar mıydı?

Zalimlerin, emperyalistlerin arzularına savaşmadan evet demek zulme ve sömürüye hizmet eder. Esas insanlık dramı da budur işte.

SAVAŞ VE ÖZGÜRLÜK

Vatan savaşı yapılırken bu savaş karşı çıkmak en azından özgürlüğün kötüye kullanılmasıdır. Mazlumlara değil, zalimlere hizmet anlamı taşır.

İstiklal savaşı sırasında sözüm ona savaş karşıtı olan İngiliz Muhipleri Ankara’ya gelip savaşa hayır diye bildiri dağıtabilirler miydi?  Atatürk buna izin verir miydi?

Atatürk 23 Nisan 1920 tarihinde Büyük Millet Meclisi’nin açılışından hemen sonra İstanbul’dan gelen bütün matbuata ve haberlere yasak koymuştur. Bu yasağa uymayanlar vatan haini kabul edilmiştir.

29 Nisan 1932 tarihinde BMM’nce  kabul edilen Hıyanet-i Vataniye kanunun ilgili maddesini yazıyorum:  “ …Büyük millet meclisine karşı düşünce veya uygulamalarıyla veya yazdıkları yazılarla muhalefet ve bozgunculuk edenler vatan haini olarak addedilir.” Ve ikinci maddesi:  “Bilfiil vatan hainliği yapanlar asılarak idam edilir. Şahsen olaylara karışanlar ve teşebbüs edenler ceza kanununun kırk beşinci ve kırk altıncı maddesine göre cezalandırılırlar.”

Atatürk özgülük düşmanı mıydı?

EMPERYALİZMİN HİZMETÇİLERİ

Türkiye bugün de istiklal savaşı yapıyor. Topraklarını ve bağımsızlığını düşmana karşı savaşarak koruyor. Savaşa muhalefet Türk Milleti’nin bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne muhalefettir.


Dün PKK tarafından  genç, ihtiyar, çocuk demeden yöre insanlarını öldürülürken susanlar; bölge halkına hizmet için çabalayan öğretmenler, mühendisler, işçiler katledilirken susanlar; Amerika PKK’ya tonlarca silah verip onları savaş ve ölüm makinesı haline getirirken susanlar, Türk Ordusu Afrin’e müdahale edince savaşa karşıyız diyorlarsa, net olarak yazıyorum, bu savaş bozgunculuğudur, PKK seviciliğidir ve emperyalizme hizmetciliktir.  

Hiç yorum yok: