CUMHURİYET KADINLARI GÖREV BAŞINDA
Bir memur titizliği içerisinde çalışıyorlar. Sabah buluşuyorlar
ve ilçe ilçe, mahalle mahalle, ev ev, kahvehane kahvehane geziyorlar; insanlarla
konuşuyorlar, bildiri dağıtıyorlar, sohbetler ediyorlar. Öğlenleri bir bardak
çay içecek kadar bir yerlerde oturuyorlar ve poğaça, simit ile karınları
doyurup çalışmalarına devam ediyorlar.
Cumhuriyeti, milli egemenliği, vatanın bütünlüğünü ve milli
birliği koruma gayretleri İstiklal Savaşının kahraman kadınlarını çağrıştırıyor.
Onlar gibi vatanseverler, onlar gibi fedakarlar. Akşam olunca ayakları şişiyor,
bilekleri, dizleri ağrıyor ama mücadeleden asla vazgeçmiyorlar. Halk
oylamasında “HAYIR” çıkması için halkı uyarıyorlar.
Cumhuriyet Kadınlar Derneği (CKD) ve Türk Anneler Derneği
Kayseri Şubesi üyelerinden bahsediyorum. Tanımaktan dolayı büyük onur ve gurur duyduğum
bu Cumhuriyet savaşçılarını sizlere de tanıtmak istiyorum:
Zeliha Sevgi Parkan: CKD Şube Başkanı
Mukaddes Duman: Türk Anneler Derneği Şube Başkanı
Tülin Karakaş: CKD yönetim kurulu üyesi ve Vatan Partisi
Öncü Kadın Başkanı
Tülay Hazel: CKD Yönetim Kurulu Üyesi
Feride Sakarya: CKD yönetim Kurulu Üyesi
Günzeli Sakızlı: CKD yönetim Kurulu Üyesi
Menzure Biniciler: CKD üyesi
Hatice Biniciler: CKD üyesi
BİLDİRİDE NELER VAR?
Dağıttıkları bildir CKD genel merkezi tarafından hazırlanmış.
Bu bildiriden bazı bölümleri aktarmak istiyorum:
“Tek adam rejimi
kurulacak, devletin tümüne hükmedecek. Bir kişi başkan seçilecek ve o kişi hem
hükümet hem Meclis hem de mahkeme olacak.
O partinin genel
başkanı hakimleri atayacak. Kararname adı altında kanun yapacak. Seçtiğin
Millet Meclisini fesih edebilecek. Orduya emir verecek.
Rejim değişecek.
Sadece adı Cumhuriyet olacak. Gerçekte krallık gibi her şey bir kişinin elinde
olacak. Demokrasi kalmayacak.
Başkan sokakta bir
kişiyi öldürse, 400 milletvekili izin vermezse mahkemeye çıkarılamayacak.
Asgari ücreti,
fiyatları maaşları, işçi memur alımlarını, dernek sendika kurulmasını ve
kapatılmasını, her şeyi tek adam belirleyecek.
Beş yıl bir sandığa
gidip bir başkan bir de onun partisinin çoğunlukta olduğu Meclisi seçeceksin.
Bir dahaki seçime kadar sana kimse bir şey sormayacak. Seçtiğin milletvekili de
Başkanı kontrol edemeyecek, senin hakkını koruyamayacak.
Başbakan olmayacak.
Bakanlar sadece Başkana karşı sorumlu olacak, Meclise karşı sorumlu olmayacak.
Milletvekillerini umursamayacak.
Seçtiğin
milletvekilleri bakanlardan ve bürokratlardan hizmet yapmasını isteyemeyecek,
hesap soramayacak. Sana hizmet getiremeyecek.
Başkan isterse devlet
kurumlarını bölgelere ayırarak ülkenin bölünmesine neden olabilecek.
Başkan, padişahlarda
dahi olmayan, Atatürk'e bile verilmeyen yetkilere sahip olacak.”
Böyle fedakâr insanlarının gayreti ile Türk Milleti 16 Nisan’da
büyük çoğunlukla HAYIR diyecek ve Cumhuriyetin sonsuzluğa kadar yaşayacağını
tüm dünyaya ilan edecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder