4 Nisan 2017 Salı

CUMHURİYET KADINLARI GÖREV BAŞINDA

Bir memur titizliği içerisinde çalışıyorlar. Sabah buluşuyorlar ve ilçe ilçe, mahalle mahalle, ev ev, kahvehane kahvehane geziyorlar; insanlarla konuşuyorlar, bildiri dağıtıyorlar, sohbetler ediyorlar. Öğlenleri bir bardak çay içecek kadar bir yerlerde oturuyorlar ve poğaça, simit ile karınları doyurup çalışmalarına devam ediyorlar.

Cumhuriyeti, milli egemenliği, vatanın bütünlüğünü ve milli birliği koruma gayretleri İstiklal Savaşının kahraman kadınlarını çağrıştırıyor. Onlar gibi vatanseverler, onlar gibi fedakarlar. Akşam olunca ayakları şişiyor, bilekleri, dizleri ağrıyor ama mücadeleden asla vazgeçmiyorlar. Halk oylamasında “HAYIR” çıkması için halkı uyarıyorlar.  

Cumhuriyet Kadınlar Derneği (CKD) ve Türk Anneler Derneği Kayseri Şubesi üyelerinden bahsediyorum. Tanımaktan dolayı büyük onur ve gurur duyduğum bu Cumhuriyet savaşçılarını sizlere de tanıtmak istiyorum:

Zeliha Sevgi Parkan: CKD Şube Başkanı

Mukaddes Duman: Türk Anneler Derneği Şube Başkanı

Tülin Karakaş: CKD yönetim kurulu üyesi ve Vatan Partisi Öncü Kadın Başkanı

Tülay Hazel: CKD Yönetim Kurulu Üyesi

Feride Sakarya: CKD yönetim Kurulu Üyesi

Günzeli Sakızlı: CKD yönetim Kurulu Üyesi

Menzure Biniciler: CKD üyesi

Hatice Biniciler: CKD üyesi

BİLDİRİDE NELER VAR?

Dağıttıkları bildir CKD genel merkezi tarafından hazırlanmış. Bu bildiriden bazı bölümleri aktarmak istiyorum:

“Tek adam rejimi kurulacak, devletin tümüne hükmedecek. Bir kişi başkan seçilecek ve o kişi hem hükümet hem Meclis hem de mahkeme olacak.


O partinin genel başkanı hakimleri atayacak. Kararname adı altında kanun yapacak. Seçtiğin Millet Meclisini fesih edebilecek. Orduya emir verecek.

Rejim değişecek. Sadece adı Cumhuriyet olacak. Gerçekte krallık gibi her şey bir kişinin elinde olacak. Demokrasi kalmayacak.

Başkan sokakta bir kişiyi öldürse, 400 milletvekili izin vermezse mahkemeye çıkarılamayacak.

Asgari ücreti, fiyatları maaşları, işçi memur alımlarını, dernek sendika kurulmasını ve kapatılmasını, her şeyi tek adam belirleyecek.

Beş yıl bir sandığa gidip bir başkan bir de onun partisinin çoğunlukta olduğu Meclisi seçeceksin. Bir dahaki seçime kadar sana kimse bir şey sormayacak. Seçtiğin milletvekili de Başkanı kontrol edemeyecek, senin hakkını koruyamayacak.

Başbakan olmayacak. Bakanlar sadece Başkana karşı sorumlu olacak, Meclise karşı sorumlu olmayacak. Milletvekillerini umursamayacak.

Seçtiğin milletvekilleri bakanlardan ve bürokratlardan hizmet yapmasını isteyemeyecek, hesap soramayacak. Sana hizmet getiremeyecek.

Başkan isterse devlet kurumlarını bölgelere ayırarak ülkenin bölünmesine neden olabilecek.

Başkan, padişahlarda dahi olmayan, Atatürk'e bile verilmeyen yetkilere sahip olacak.”


Böyle fedakâr insanlarının gayreti ile Türk Milleti 16 Nisan’da büyük çoğunlukla HAYIR diyecek ve Cumhuriyetin sonsuzluğa kadar yaşayacağını tüm dünyaya ilan edecektir. 

Hiç yorum yok: