KUVAYİ MİLLİYE VE DİP DALGASI
Türk Milleti’nin egemenliğini ve bağımsızlığını elde etmek
için verdiği mücadeleyi Mustafa Kemal Paşa’nın reisliği altındaki Büyük Millet
Meclisi yönetmiş ve yönlendirmiştir. Mecliste çok farklı fikirler taşıyan
milletvekilleri vardı. Onları bir araya getiren, bir arda tutan ve mücadele
azmini güçlendiren bir ruh vardı: “Kuvayi Milliye Ruhu”
“Kuvayi Milliye Ruhu”, milli istiklâl ve egemenlik davasına
inanmış ve bunu gerçekleştirmek için her türlü fedakarlığı göze almış
insanların ruh haliydi. Meclis bu ruh halini hiçbir zaman kaybetmedi.
Farklı hayat görüşlerine ve düşüncelerine sahip olmalarına
rağmen Gazi Meclis üyelerinin etrafında tek vücut olarak birleştikleri ana
gayeler vardı:
Milli hâkimiyet, tam istiklâli sağlamak, milli mücadeleyi
başarıya götürmek, meclisin haklarına el uzattırmamak, hükumeti her an
denetlemek ve kontrol etmek, milli iradeyi her zaman üstün tutmak.
Anayasa değişikliğinin gündeme gelmesi ile birlikte “Kuvayi
Milliye Ruhu” yeniden canlandı. Çok farklı siyasi görüşlere sahip olmalarına
rağmen insanlar millet egemenliğini korumak için seferber oldu.
Bugünlerde kuvayi milliye ruhu içerisinde halk oylamasında hayır çıksın diye
mücadele edenlerin de ana gayesi Birinci
Meclis Üyelerinin ki ile aynı: Milli Egemenliği sahip çıkmak, vatan bütünlüğü
mücadelesini başarıya ulaştırmak, meclisin haklarını korumak, milli iradeyi her
zaman üstün tutmak.
DİP DALGASI OLUŞTU!
Bu ruh adeta dip dalgasına dönüştü. Nur içinde yatsın,
Attilâ İlhan eninde sonunda bu dip dalgasının oluşacağına inanıyordu. Onun
dediği günlere geldik. Dip dalgası kendini gösterdi. Görünen o ki, bu dip
dalgası egemenliğimize göz dikenleri 16 Nisan’da süpürüp götürecek…
Bu dip dalgası kendisini Cumhuriyet Halk Partisi olarak,
Vatan Partisi olarak, Saadet Partisi olarak, ANAP olarak, DP olarak gösteriyor.
Bu dip dalgası kendisini MHP’nin tabanı olarak, AKP’nin
vatanseverleri olarak gösteriyor.
Bu dip dalgası kendisini TGB olarak gösteriyor.
Bu dip dalgası kendisini Cumhuriyet Kadınları Derneği olarak
gösteriyor.
Bu dip dalgası kendisini Türkiye Barolar Birliği ve
avukatlar olarak gösteriyor.
Bu dip dalgası statlarda, salonlarda bizlere İzmir marşı
ile, 10. Yıl Marşı ile sesleniyor.
Bu dip dalgası bize meydanlarda “Mustafa Kemal’i Askerleriyiz
nidaları ile sesleniyor.
Cumhuriyetçiler, milliyetçiler, ulusalcılar, devrimciler,
halkçılar, ülkücüler, solcular, sağcılar eski husumetlerini, rekabetlerini
unutmuş Cumhuriyet’i, milli egemenliği, demokrasiyi, hukuku savunmak için,
kuvayi milliye ruhu içinde kol kola girmiş dip dalgasına güç veriyor.
Bu dalganın önünde hiçbir güç dayanamaz. Dayanamayacağını da
16 Nisan akşamı göreceğiz.
23 Nisan 1920 TBMM’nin açıldığı gündü, 16 Nisan 2017 ise
TBMM’nin korunduğu gün olacak. “Gazi Meclis” asla şehit olmayacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder