18 Ocak 2016 Pazartesi

MECBURİYETLER

Bugün hastaneye el bileği kırık bir hasta geldi. Konuştuk, hastaneleri hiç sevmezmiş ama düşüp de bileği kırılınca mecburiyetten gelmiş.

Böyledir işte! İnsanları bazen mecburiyetler yönetir. Sadece insanları değil, toplumları da gün gelir mecburiyetler idare eder.

Fransız ihtilali bir mecburiyetin sonucudur. Hiç kimse ölümü istemez ama Fransız devrimini gerçekleştirmek için binlerce insan hayatını vermiştir.

Türk devrimi de bir mecburiyetin sonucudur. Düşman vatan topraklarını işgale başlayınca, bağımsızlık yok olunca millet Atasının etrafında birleşmiş ve "Ya istiklal ya ölüm" parolası ile devrimi gerçekleştirmiştir. Devrimin sonucu Türkiye cumhuriyetidir.

Türkiye Cumhuriyeti toplumsal olayların doğurduğu mecburiyetlerin bir sonucudur.

Milli demokratik devrimler halkın sefalete, sömürüye, kulun kula köleliğine, zulme ve baskıya karşı bir isyanıdır. Şartlar bu isyanı zorunlu hale getirmiştir. Rus devrimi, Çin devrimi, Küba devrimi bu mecburiyetlerin sonucudur.

MECBURİYETLER YÖNETİMLERİ ESİR ALIR

Şimdi soruyorlar, Erdoğan 7 Haziran seçimlerinden sonra nenden PKK ile olan müzakereye ve açılım sürecine son verdi ve TSK’nin silahlı mücadelesine evet dedi. Çünkü mecburdu. Türkiye Cumhuriyeti ile ilgili planları vardı; değiştirmek, dönüştürmek istiyordu. İktidarda kalmak onun için cazipti ve kalmaya da mecburdu. Seçim sonuçları açılım sürecini devam ettirdiği takdirde başkan olma hayalinin gerçekleşmeyeceğini ona gösterdi.

Devletin kendisini koruma refleksleri vardır. Türkiye Cumhuriyeti’ni korumak için PKK’ya karşı mücadele gerekli ve zorunlu hale gelmişti. Onun için bu refleksler bir eylem başlattı ve Erdoğan da iktidarını sürdürmek ve ilerde başkan olmak için, müzakereyi bırakıp, mücadeleye evet demek mecburiyetinde kaldı.

TÜRK MİLLETİNİN MECBURİYETLERİ

Türk Milleti’nin içinde bulunduğu şartlar bazı mecburiyetleri ortaya çıkarmıştır. Vatan Partisi genel başkanı Doğu Perinçek’in şu sözleri bu mecburiyetlerin neler olduğunu anlatıyor:

“Türkiye’nin köklü değişiklikler ve büyük kararlar dönemine girdiğini gösteriyor. Türkiye, ancak Atatürk Devriminin temel programıyla çözebileceği sorunların içinde çırpınmaktadır. Vatan bütünlüğü, Üretim Ekonomisi, Devrim Kanunları, yurtta barış, komşularla barış, Avrasya’da ayağa kalkmak artık dilek ve umutların ötesinde mecburiyetler olarak gündemdedir.

Mecburiyetlere karşı konamaz. Mecburiyetler, yönetimleri esir alır. Türkiye’yi parçalamak ve Kemalist Devrimi yıkmak için iktidara getirilen AKP iktidarı dahi, bu mecburiyetlere yer yer teslim olmak zorunda kalmıştır. Vatan Partisi’nin Bölücü Terörü silahla uslandırma siyaseti ve F Örgütünü temizleme siyaseti, AKP iktidarını teslim almıştır.

Eğer Türkiye’nin içine girdiği süreçleri doğru saptarsak, tünelin ucundaki ışığı görürüz. Şu anda Türk Milletinin önünde Arslanlı Yol’dan iktidara yürüme olanağı bulunuyor. O olanağı görmeyen kötümserler için ağlamak ve yakınmaktan başka bir eylem bulunmuyor.”

BUNLARI YAPMAYA MECBURUZ

Teröre karşı devlet yaptırımının kullanılmasını zorunlu gören birlik siyaseti yürürlüğe girmiştir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Polisimizin ve Köy Korucularının Bölücü Teröre Karşı yürüttüğü silahlı mücadele, PKK’nın belini kırmıştır. ABD ve İsrail’in piyonu olan PKK’ya karşı bu mücadele Kandil’e beyaz bardak çekilinceye kadar devam etmelidir.

ABD’nin bir diğer piyonu olan F tip örgüt temizlenmelidir.

Türkiye borç batağına batmıştır. BU bataktan ancak borçlanma ekonomisinde vazgeçip, üretim ekonomisine geçmekle çıkılır. “Üreten Türkiye” programı hızla başlatılmalıdır.

Komşularla barış ve işbirliği, Türkiye’nin mecburiyeti olarak gündemdedir. Suriye, Lübnan, Irak, İran, Azerbaycan ve Mısır ile Batı Asya Birliği (BAB) oluşturma çalışmaları adım adım somut işbirliğine dönüşmelidir.

Atlantik sistemi içinde ve NATO’ya bağlanarak Kemalist Devrimi kaybettik. Atlantik’te bize bağımsızlık yok, özgürlük yok ve ekmek yok. Türkiye, güvenliğini, toprak bütünlüğünü ve ekonomik kalkınmasını gerçekleştirmek için, artık Asya’da ayağa kalkmak durumundadır.

MİLLİ İKTİDAR GEREKLİDİR

Bu gerçekler milli iktidarı mecburi hale getiriyor. Bu milli iktidarı kuracak olan irade ve güç Vatan Partisinde vardır. Türk Devrimini yeniden hayata geçirmek isteyenlerin, halkçıların, milliyetçilerin, Atatürk ilkelerine bağlı olanların, sömürüye hayır diyenlerin, tam bağımsızlığı isteyenlerin, gerçek demokratların ve Türk Milletinin refah, huzurunu isteyenlerin toplanacağı yer Vatan Partisidir.


Bu mecburiyetler Vatan Partisini iktidara taşıyacaktır. 

Hiç yorum yok: