MECBURİYETLER
Bugün hastaneye el bileği kırık bir hasta geldi. Konuştuk,
hastaneleri hiç sevmezmiş ama düşüp de bileği kırılınca mecburiyetten gelmiş.
Böyledir işte! İnsanları bazen mecburiyetler yönetir. Sadece
insanları değil, toplumları da gün gelir mecburiyetler idare eder.
Fransız ihtilali bir mecburiyetin sonucudur. Hiç kimse ölümü
istemez ama Fransız devrimini gerçekleştirmek için binlerce insan hayatını
vermiştir.
Türk devrimi de bir mecburiyetin sonucudur. Düşman vatan
topraklarını işgale başlayınca, bağımsızlık yok olunca millet Atasının
etrafında birleşmiş ve "Ya istiklal ya ölüm" parolası ile devrimi
gerçekleştirmiştir. Devrimin sonucu Türkiye cumhuriyetidir.
Türkiye Cumhuriyeti toplumsal olayların doğurduğu
mecburiyetlerin bir sonucudur.
Milli demokratik devrimler halkın sefalete, sömürüye, kulun
kula köleliğine, zulme ve baskıya karşı bir isyanıdır. Şartlar bu isyanı
zorunlu hale getirmiştir. Rus devrimi, Çin devrimi, Küba devrimi bu
mecburiyetlerin sonucudur.
MECBURİYETLER YÖNETİMLERİ ESİR ALIR
Şimdi soruyorlar, Erdoğan 7 Haziran seçimlerinden sonra
nenden PKK ile olan müzakereye ve açılım sürecine son verdi ve TSK’nin silahlı
mücadelesine evet dedi. Çünkü mecburdu. Türkiye Cumhuriyeti ile ilgili planları
vardı; değiştirmek, dönüştürmek istiyordu. İktidarda kalmak onun için cazipti
ve kalmaya da mecburdu. Seçim sonuçları açılım sürecini devam ettirdiği takdirde
başkan olma hayalinin gerçekleşmeyeceğini ona gösterdi.
Devletin kendisini koruma refleksleri vardır. Türkiye
Cumhuriyeti’ni korumak için PKK’ya karşı mücadele gerekli ve zorunlu hale
gelmişti. Onun için bu refleksler bir eylem başlattı ve Erdoğan da iktidarını
sürdürmek ve ilerde başkan olmak için, müzakereyi bırakıp, mücadeleye evet
demek mecburiyetinde kaldı.
TÜRK MİLLETİNİN MECBURİYETLERİ
Türk Milleti’nin içinde bulunduğu şartlar bazı
mecburiyetleri ortaya çıkarmıştır. Vatan Partisi genel başkanı Doğu Perinçek’in
şu sözleri bu mecburiyetlerin neler olduğunu anlatıyor:
“Türkiye’nin köklü değişiklikler ve büyük kararlar dönemine
girdiğini gösteriyor. Türkiye, ancak Atatürk Devriminin temel programıyla
çözebileceği sorunların içinde çırpınmaktadır. Vatan bütünlüğü, Üretim
Ekonomisi, Devrim Kanunları, yurtta barış, komşularla barış, Avrasya’da ayağa
kalkmak artık dilek ve umutların ötesinde mecburiyetler olarak gündemdedir.
Mecburiyetlere karşı konamaz. Mecburiyetler, yönetimleri
esir alır. Türkiye’yi parçalamak ve Kemalist Devrimi yıkmak için iktidara
getirilen AKP iktidarı dahi, bu mecburiyetlere yer yer teslim olmak zorunda
kalmıştır. Vatan Partisi’nin Bölücü Terörü silahla uslandırma siyaseti ve F
Örgütünü temizleme siyaseti, AKP iktidarını teslim almıştır.
Eğer Türkiye’nin içine girdiği süreçleri doğru saptarsak,
tünelin ucundaki ışığı görürüz. Şu anda Türk Milletinin önünde Arslanlı Yol’dan
iktidara yürüme olanağı bulunuyor. O olanağı görmeyen kötümserler için ağlamak
ve yakınmaktan başka bir eylem bulunmuyor.”
Teröre karşı devlet yaptırımının kullanılmasını zorunlu
gören birlik siyaseti yürürlüğe girmiştir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin,
Polisimizin ve Köy Korucularının Bölücü Teröre Karşı yürüttüğü silahlı
mücadele, PKK’nın belini kırmıştır. ABD ve İsrail’in piyonu olan PKK’ya karşı
bu mücadele Kandil’e beyaz bardak çekilinceye kadar devam etmelidir.
ABD’nin bir diğer piyonu olan F tip örgüt temizlenmelidir.
Türkiye borç batağına batmıştır. BU bataktan ancak borçlanma
ekonomisinde vazgeçip, üretim ekonomisine geçmekle çıkılır. “Üreten Türkiye”
programı hızla başlatılmalıdır.
Komşularla barış ve işbirliği, Türkiye’nin mecburiyeti
olarak gündemdedir. Suriye, Lübnan, Irak, İran, Azerbaycan ve Mısır ile Batı
Asya Birliği (BAB) oluşturma çalışmaları adım adım somut işbirliğine
dönüşmelidir.
Atlantik sistemi içinde ve NATO’ya bağlanarak Kemalist
Devrimi kaybettik. Atlantik’te bize bağımsızlık yok, özgürlük yok ve ekmek yok.
Türkiye, güvenliğini, toprak bütünlüğünü ve ekonomik kalkınmasını
gerçekleştirmek için, artık Asya’da ayağa kalkmak durumundadır.
MİLLİ İKTİDAR GEREKLİDİR
Bu gerçekler milli iktidarı mecburi hale getiriyor. Bu milli
iktidarı kuracak olan irade ve güç Vatan Partisinde vardır. Türk Devrimini
yeniden hayata geçirmek isteyenlerin, halkçıların, milliyetçilerin, Atatürk
ilkelerine bağlı olanların, sömürüye hayır diyenlerin, tam bağımsızlığı
isteyenlerin, gerçek demokratların ve Türk Milletinin refah, huzurunu
isteyenlerin toplanacağı yer Vatan Partisidir.
Bu mecburiyetler Vatan Partisini iktidara taşıyacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder