14 Ocak 2016 Perşembe

BARIŞ İSTEYENLERİN MUHATABI ABD VE İSRAİLDİR

Bombalar patlıyor, insanlar ölüyor. Ankara’da patlıyor, İstanbul’da patlıyor, Diyarbakır’da patlıyor, Şırnak’da patlıyor, Urfa’da patlıyor, Cizre’de patlıyor.

Bombaları patlatan beli; iki azılı terör örgütü: PKK ve IŞİD. Bu örgütleri kuran, yöneten, eğiten, silahlandıran da belli. ABD ve İsrail.

Bu iki devlet enerji kaynaklarını ve yollarını kontrol altına almak ve İsrail’in güvenliğini sağlamak için bu bölgedeki milli devletleri parçalayıp, küçük devletçikler, kantonlar oluşturmak istiyor. IŞİD’in de PKK’nın da görevi bu.

Amiral Soner Polat bugün açıkladı:

“DAEŞ (IŞİD), ABD ve İsrail tarafından müştereken yaratılmıştır. CIA ve MOSSAD tarafından Ürdün’deki özel ve gizli bir üste ABD ve İsrail’in elit özel birlikleri tarafından eğitilmiş, finansmanı Suudi Arabistan ve Katar tarafından sağlanmıştır.

DAEŞ’in İsrail ve ABD’ye yönelik tek bir eylemi yoktur. İsrail Hava Kuvvetleri çeşitli kereler Suriye Ordusu ve Hizbullah hedeflerini DAEŞ’i korumak maksadıyla vurmuştur. DAEŞ teröristleri İsrail sağlık kuruluşlarında tedavi görmüş ve bu ülkeden lojistik destek almıştır.

Birkaç gün TSK’nın basına servis ettiği bilgi notunda Silopi’de girilen her evde MOSSAD akıl ve zihniyetini yansıtan El Yapımı Patlayıcıların (EYP) yerleştirildiği ifade edilmiştir.

ABD Savunma İstihbarat Teşkilatı, “IŞİD’i ABD’nin büyüttüğünü” itiraf etmiştir. Ayrıca BM Golan Bölgesi Ateşkes Gözlem Gücü, İsrail ile IŞİD arasındaki örtülü ilişkileri resmi raporuna yansıtmıştır.

Birkaç gün önce, TSK’nın basına servis ettiği bilgi notunda Silopi’de girilen her evde MOSSAD akıl ve zihniyetini yansıtan El Yapımı Patlayıcıların (EYP) yerleştirildiği ifade edilmiştir.”

IŞİD’i de, PKK’yı da yaratan ve büyütenin Batı istihbarat örgütleri olduğu, amacın Türkiye’yi parçalamak ve Suriye sınırında Kürdistan kuşağı inşa etmek olduğu ve bunun da bir emperyal proje olduğu gün gibi ortadadır.

Bu gerçek apaçık ortada iken ve patlayan bombaların asil faillerin ABD ve İsrail olduğu belli iken bazı akademisyenlerin Türkiye Cumhuriyetini suçlaması ve PKK’ya kol kanat germesinin tek bir anlamı var: Bu bildiriyi imzalayanlar da bu emperyal projenin gerçekleşmesini istiyorlar.

Barış isteyenlerin muhatabı Türkiye Cumhuriyet değildir; muhatap ABD ve İsrail’dir.

Bildiriyi imzalayanlara sesleniyorum: Siz kime ve neye hizmet ettiğinizin ya farkında değilsiniz yani gafilsiniz ya da farkındasınız yani ABD ve İsrail’in güttüğü kişilersiniz.

Ülkede tek silahlı güç olur, o da devletin resmi güçleridir. Devlet içinde eli silahlı bir terör örgütünün mevcudiyeti savaş anlamını taşır. Meşru güçler gayrimeşru güçleri susturmadan barış sağlanmaz. Kanun hâkimiyeti barışın ilk şartıdır .


Türk Milleti ve onun kahraman silahlı güçleri, geçmişte bize Sevr olarak dayatılan, şimdi de İstanbul’da, Diyarbakır’da, Cizre’de, Şırnak’ta bombalar patlatarak kabul ettirilmeye çalışılan bölünme projesinin gerçekleşmesine izin vermeyecektir. Hainler ve gafiller de eninde sonunda cezalarını çekecektir. 

Hiç yorum yok: