MUSTAFA KOÇ’UN ÖLÜMÜ ÜZERİNE
Mustafa Koç’un ölümüne çoğu insan gibi ben de üzüldüm. O,
her şeyden önce bir insandı, bir candı. Üretimin artmasında çok büyük katkıları oldu.
Her canın ölümü bizi özer. Bu üzüntü bazı şeyleri yazmaya da engel olmaması gerekir.
Her canın ölümü bizi özer. Bu üzüntü bazı şeyleri yazmaya da engel olmaması gerekir.
Ben bu vefata daha geniş açıdan bakmak istiyorum:
Yüz yıllardır bazı ülkelerin siyasi ve iktisadi hayatına
hâkim olan kesimler, sırf kendi keselerini doldurmak ve daha zengin olmak için,
başka halkların, başka milletlerin toprağına, emeğine, ham maddesine, pazarına,
doğal ve mali kaynaklarına el koyuyorlar. Sömürüye dayanan emperyalizm sürüp
gidiyor. Emperyalizmin ve sömürü düzeninin oluşturduğu dünyamızın manzarası ise
çok korkunç ve üzücü.
Dünyada bugün 1.3 milyar insan aşırı fakirlik içinde
yaşıyor. Bunların günde harcadıkları para 1 doların altında.
1 milyara yakın insan açlık sınırının altında.
Son 10 yılda açlık çeken insan sayısı azalmadı, arttı.
200 milyon çocuk beslenmek için yeterli gıda bulamıyor ve
bebek ölümleri azalmıyor.
En az 100 milyon çocuk ilkokula, 250 milyon çocuk ortaokula
gitme imkânından mahrum.
300 milyon çocuk çalışmak mecburiyetinde.
1 milyara yakın insan okuma yazma bilmiyor.
Yüzbinlerce insan evinden, yurdundan göç etmek
mecburiyetinde kalıyor. Binlercesi yollarda ölüyor.
Her gün binlerce insan patlayan bombalar ve atılan
kurşunlarla hayatını kaybediyor.
En zengin 200 kişinin serveti 1 trilyon dolardan fazla. Buna
karşılık 43 fakir ülkenin tüm geliri 150 milyon civarında.
Bu tablonun sorumlusu gelir düzeyi en üst seviyede olan %
1’lik kesimdir.
Gelir düzeyi ün üst seviyede olan bu % 1’lik kesim giderek
zenginleşirken, % 99’luk kesim ise fakirleşmektedir. Ülkelerin çoğunda ve dünya genelinde iktisadi
ve siyasi politikaları bu zenginler belirlemektedir. Bunlar için para kazanma o
kadar büyük bir amaç haline gelmiştir ki, tüm yöntemleri meşru görmektedirler.
Medya da büyük oranda bu ultra zenginlerin elinde ve
kontrolünde olduğu için yoksul halk duruma tam teşhis koyamamakta ve sürekli
zenginlerin partisini iktidara taşımakta veya iktidarda tutmaktadır.
Bu ultra zenginlerin Türkiye’deki temsilcilerinden birisi de
Mustafa Koç’tu.
Koç Holding son yıllarda servetini 5 misli artırdı. Bunda
iktidar ile yakın ve iyi ilişki içerişinde olmasının büyük rolü oldu. O kadar
iyi ilişkiler içerisindeydi ki, AKP ve Erdoğan aleyhine yayın yapan gazete ve
televizyon kanallarına çok az reklam veriyor.
Örnek isterseniz yazayım: Bazı iktidar yanlısı gazeteler Koç
Holdinge bağlı şirketlerden çok sayıda reklam alırken, iktidara muhalif yayın
yapan Aydınlık ve Yeniçağ gazetelerin satışı bunların bazılarından daha fazla
olmasına rağmen bu iki gazete Koç Holding’ten hemen hemen hiç reklam
alamamaktadır.
Türkiye’nin ekonomik durumu ortada. Son yıllarda yoksulluk
arttı, gelir dağılımı bozuldu, servet, gelir ve fırsat eşitsizliği ciddi
boyutlara ulaştı. İşsizlik oranı çift rakamlara ulaştı. Böyle bir tablonun sorumlusu, AKP iktidarı ve
bu iktidarı şu veya bu şekilde destekleyen Türkiye’nin en üst gelir düzeyindeki
% 1’lik kesimdir.
Hal böyle iken, AKP karşıtlarının ve Türkiye’nin bu
durumundan şikâyetçi olanların Mustafa Koç’a methiyeler düzmesi bana biraz garip
göründü ve bunları yazmaya kendimi mecbur hissettim.
Ne diyelim, Allah rahmet etsin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder