5 Aralık 2016 Pazartesi

AMERİKA TÜRKİYE CEPHE CEPHEYE

Türkiye Amerika ile cephe cepheye geldi, savaşıyor. Halkımız bu savaşın tam bilincinde değil çünkü medya kamuoyunu aydınlatma görevini yapmıyor.

Halkımız savaşın taraflarını tam anlamıyor çünkü ABD de kılık değiştirip, içimizdeki gafilleri, bedhahları ve hainleri kullanarak saldırıyor.

Saldırganların üzerinde üniforma yok, düşmanın kimliği anlaşılmıyor.

Oysa düşman belli, başta ABD ve İsrail olmak üzere Atlantik sistemi.

Amerika müttefiki AKP’yi kaybedince eski ortakları Abdullah Gül, Davutoğlu kılığında saldırıyor.

CHP’yi YCHP yapmış, Kılıçdaroğlu ve ekibi kılığında saldırıyor.

Terörist kılığına girmiş, PKK olarak saldırıyor.

Siyasi Parti kılığına girmiş, HDP olarak saldırıyor.

Suriye’ye yerleşmiş, IŞİD kılığında YPG-PYD kılığında saldırıyor.

Cemaat kılığına bürünmüş FETO olarak saldırıyor.

Gazeteci kılığına girmiş, televizyonlardan, gazetelerden saldırıyor.

SALDIRI YENİ DEĞİL

İlk saldırı 2008’de başladı. Bu saldırıyı savcı kılığındaki AKP ve hâkim kılığındaki FETO yaptı. Vatansever aydınlar, bilim adamları, gazeteciler, TSK’nın değerli komutanları Silivri zindanlarına konuldu. TSK’i tasfiye edilmeye çalışıldı.

Bu saldırıyı, açılım süreci izledi. ABD’nin baş piyonlarından PKK o zamanki hükumetin çok yanlış uygulamaları sonucu güçlendi, büyüdü ve bomba, silah stoku yaptı. Hendekler açtı, yöre halkını adeta esir etti.

FETO denen dindar görünümlü terör örgütü asker, sivil bürokrasi içine yerleşti. Yetmedi, yargıyı, emniyeti ele geçirdi. Televizyonlar kurdu, gazeteler çıkardı. Yoksul Türk çocuklarını devşirdi, ABD’nin, CIA’nın askeri durumuna getirdi.

PKK’yı PYD kılığına soktu, Suriye’nin kuzeyinde Akdeniz’e uzanan adına “Kürt Koridoru” denen İsrail koridorunu açmaya kalktı.  Bunun için Suriye’yi parçaladı, yüz binlerce insanın kanına girdi.

Ekonomist kılığına girdi, küreselleşme, liberalleşme adı altına Türkiye’yi batı sisteminin sömürüsüne açtı. Türkiye’yi borçlandırdı, borçlarını ödeyemez hale getirdi.

Bütün bunları hep içimizdeki Amerikancılar eli ile yaptı. Bizi bize kırdırdı.

AKP’NİN SORUMLULUĞU

Bütün bunların en baş sorumlusu 15 senedir ülkeyi yöneten AKP ve Erdoğan’dır.

AKP yaptıklarının ne kadar yanlış olduğunu gördü ve ABD’nin FETO eli Türkiye’yi işgal etme teşebbüsüne karşı durdu. PKK/HDP’nin Türkiye’yi bölme eylemlerine karşı devlet güçlerini seferber etti. ABD’nin Suriye’de bir koridor oluşturma projesine karşı TSK’ni devreye soktu.

Bütün bunlar olumlu gelişmeler ama AKP şimdi de Türkiye’nin iç cephesini zayıflatıcı eylemler peşine düştü. Hiç gereği yokken başkanlık sistemini bize dayatıyor. TBMM’ni yok mertebesine indirgemeye çalışıyor.

ABD Türkiye savaşında en önemli husus iç cephenin sağlam tutulmasıdır. AKP başkanlık sevdasında vaz geçmelidir. Madem ki Amerika’ya karşı Türkiye cephesinde mevzilenmiştir, onun gereğini yapmalıdır.

ÇARE MİLLİ HÜKUMETTİR

Daha önce çok büyük hatalar yapan AKP’nin bu savaşı yönetecek özelliklere sahip olmadığı anlaşılıyor. Çare Vatan Partisi’ ile birlikte diğer milli güçlerin de bulunduğu milli hükumetin kurulmasıdır.


Türkiye’nin şartları ve mecburiyetleri en sonunda bu hükumetin kurulmasını sağlayacaktır. O zaman da çok geç değildir. 

Hiç yorum yok: