17 Kasım 2017 Cuma

NATO’DAN DAHA NE ZAMAN ÇIKACAĞIZ?

Daha ne duruyoruz ve neden duruyoruz. Çıkalım artık şu NATO’dan. Yaptığı kötülükler ve düşmanlıklar yetmedi mi?

NATO’ya gireceğiz diye 1950 yılında Kore’ye toplam 14 bin 936 asker yolladık. Amerikan çıkarları için 724 şehit verdik. Sonuçta bizi NATO’ya aldılar, keşke almasalardı. Hiçbir hayrını görmedik, düşmanlığını ise çok gördük.

Türkiye 1964 yılında antlaşmalardan doğan hakkını kullandı ve Kıbrıs’a askeri müdahalede bulundu. NATO bize destek vermediği gibi, ABD başkanı aracılığı ile tehdit edildik.

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Lyndon Johnson, İnönü’ye yazdığı mektupta bizden aldığınız silahları kullanamazsınız dedi. Mektupta şu ifadeler de vardı: Olası bir savaşta Sovyetlerin Türkiye’ye savaş açma olasılığı yüksektir ve bu durumda NATO, Türkiye’ye yardım konusunda isteksiz davranacaktır.

1974’de Türkiye barışı sağlamak için Kıbrıs’a asker çıkarınca Amerika askeri ambargo uyguladı. Askeri ambargo yetmedi, bir de ekonomik olarak baskı kurdu. İhracatımızı baltaladı, kredileri kesti, vadesi gelen borçlarımızı ertelemedi, Türkiye’yi “70 sente muhtaç” hale getirdi.

1980 darbesi yaptı, başımıza Amerikancı bir yönetim getirdi. Liberal ekonomiler uygulattırıp bizi sömürdü.

Birinci Körfez Savaşı sırasında Amerika, İngiltere ve Fransa "Çekiç Güç" oluşturdu ve Irak’ın kuzeyinde “Çekiç Güç” oluşturdu. Bu bölgeyi Irak’ın denetiminden çıkardı ve PKK’nın burada yerleşip güçlenmesini sağladı. Burada Türkiye’yi tehdit eden özerk bir yapı kurdu.

PKK belasını üstümüze saldı ve Türkiye’yi bölmeye kalktı. Bu teröristleri eğitti, donattı, besledi, destekledi. Açılım yapın diye hükümetlere baskı uyguladı.

15 Darbe girişiminin arkasındaki güç de ABD güdümündeki NATO idi. Türkiye’yi işgal etmeye kalktılar. Derslerini de aldılar. FETO da bunların içimize saldığı hainler topluluğuydu.

Türkiye’den toprak koparmak için Irak’ın kuzeyinden başlayıp, Akdeniz’e kadar uzanan bir koridor açmaya ve bu koridorda Kürdistan adı altında İkinci İsrail devletini kurmaya kalktılar. BU amaçla PYD denilen terör örgütüne ağır silahlar da içeren binlerce ton askeri malzeme de verdiler.

Türkiye kendini korumak amacı ile Rusya’dan S 400 füzeleri almaya kalkınca tehditlerine bir yenisini eklediler.

Son olarak, Norveç’te yapılan tatbikatta da düşmanlarının Atatürk ve onun kurduğu Türkiye Cumhuriyeti olduğunu açıkça anlattılar.

NATO’ya gireli 72 yıl oldu, 72 yıldır NATO’dan sadece düşmanlık gördük. Türkiye Cumhuriyeti’ne düşmanlık, Atatürk’e düşmanlık, Kemalist devrime düşmanlık, vatan bütünlüğüne düşmanlık, milli birliğe düşmanlık.

72 yılın bilançosu işte bu. Bilanço bu olunca soruyoruz: Daha ne duruyoruz ve neden duruyoruz? Çıkalım NATO’dan

Sözü Atatürk’ bırakalım: “… milletimizin kuvvetli, mes’ut, müstekar yaşaması için, devletin tamamiyle milli bir siyaset takip etmesi ve bu siyasetin iç teşkilatımıza tamamiyle uygun olması ve ona dayanması lazımdır.

‘Milli siyaset’ dediğim zaman, kastettiğim mana şudur: milli sınırlarımız içinde her şeyden önce kendi kuvvetlerimize dayanarak varlığımızı koruyup, memleketin dahili saadetine ve imarına çalışmak.”


Atatürkçülükte yarışanlara sesleniyoruz: Atatürkçü iseniz, önce milli siyaset takip ediniz ve NATO’dan çıkınız. Kendi kuvvetlerimiz varlığımızı ve geleceğimizi korumaya yetecek güçtedir.

Hiç yorum yok: