2 Kasım 2017 Perşembe

ADIM ADIM YENİ HARFLERE

Bir 1928 Ağustos akşamı Atatürk Falih Rıfkı ile birlikte Sarayburnu parkına gider. Kalabalık bir halk topluluğu sahnedeki müzisyenlerin Arapça söylediği müzikleri dinlemekte ve eğlenmektedir. Atatürk’ü büyük bir coşku ile karşılarlar.  Atatürk bu güzel eğlenceli gecenin atmosferini Latin harflerini ilan etmek için uygun olduğunu görür ve orada halka hitap eder:

Önce şunları söyler: Senin yazın Arap yazısı değildir. Musikin sahnedeki bu müzik değildir. Daha sonra kâğıda yazdıkları birisine verir ve okutur. Bu nutukta şunları yazmıştır:

SARAYBURNU NUTKU

“Yeni Türk harfleri çabucak öğrenilmelidir. Her vatandaşa, kadına, erkeğe, hamala, sandalcıya öğretiniz. Bunu vatanseverlik, milletseverlik görevi biliniz. Bu görevi yerine getirirken düşününüz ki bir milletin, bir toplumun yüzde onu, yüzde yirmisi okuma yazma bilir, yüzde sekseni bilmezse, bu ayıptır. Bundan insan olanlar utanmalıdır…

Bu millet, utanmak yaratılmış bir millet değildir; övünmek için yaratılmış, tarihini övünçlerle doldurmuş bir millettir. Ama milletin yüzde sekseni okuma yazma bilmiyorsa bunun suçu bizde, bugünün insanlarında değildir; Türk’ün karakterini anlamayarak kafasını birtakım zincirlerle saranlardadır. Artık geçmişin düzensizliklerini kökünden kazımak günlerindeyiz. Yanlışlıkları düzelteceğiz. Yanlışlıkların düzeltilmesinde bütün yurttaşların çalışmalarını isterim. En çok bir yıl, iki yıl içinde, bütün Türk toplumu yeni harfleri öğrenmiş olacaktır. Milletimiz, yazsı ile kafası ile bütün uygarlık dünyasının yanında olduğunu gösterecektir.”

Daha sonra Büyükada Kulübü’ne gider ve oraya yanaşırken tuvaletli beyler ve fraklı erkekler görür. Dönüp Falih Rıfkı Atay’a şöyle der. “Çocuk, orada yaptığımızı burada yapamazdık.

Falih Rıfkı bu sözü şöyle yorumlar: “Bu bir Tanzimat dekorudur. Garp medeniyetçisi ve Türk milliyetçisi Atatürk bu dekora bir türlü ısınamamıştır. O bir cilacı değil, bir yontmacı idi.”

SÜREÇ DEVAM EDER

Böylece 1 Kasım’a giden süreç başlamış olur. Kronolojik olarak olaylar şöyle gelişir:

11 Ağustos 1928’de Dolmabahçe’de salona konulan bir kara tahta önünde İbrahim Necmi Dilmen yeni harfler üzerine mevcut konuklara bir ders verir.

25 Ağustos’ta Ankara’da 4. Öğretmenler Birliği Kongresinde öğretmenler yeni harfleri öğrenmek için and içerler.

4 Eylül’de İçişleri Bakanlığı, valiliklere kültür işleri ve halk mekteplerinde okuma yazma kursları üzerine bir genelge yollar.

8-25 Ekim’de kamuda memurlar yeni harfler konusunda imtihana girerler.

31 Ekim’de Halk Partisi grup toplantısında yeni harfler konusu ele alınır.

MECLİS TOPLANIR

1 Kasım 1928’de meclisin yeni faaliyet dönemi başlar. Atatürk meclisi açış konuşmasında şöyle der:

“Büyük Türk milletine, onun bütün yollarını kısır yapan çorak yol dışında, kolay bir okuma yazma anahtarı vermek lazımdır. Bu okuma yazma anahtarı ancak, Latin esasından alınan Türk alfabesidir.

Milletler ailesine aydın yetiştirmiş büyük bir milletin dili olarak girecek olan Türkçeye bu yeni canlılığı kazandıracak olan üçüncü Büyük Millet Meclisi, yalnız ebedi Türk tarihinde değil, bütün insanlık tarihinde mümtaz bir sima olacaktır…”

Aynı gün meclis yeni harfleri geçilmesini asa olarak kabul eder. 3 Kasım 1928’de Yeni Harfler Yasası Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girer.  Böylece aydınlanmanın bir yolu daha açılmış olur.


Not: Bu yazının hazırlanmasında Kerem Çalışkan’nın Miras isimli kitabından yararlanılmıştır.

Hiç yorum yok: