ADIM ADIM YENİ HARFLERE
Bir 1928 Ağustos akşamı Atatürk Falih Rıfkı ile birlikte
Sarayburnu parkına gider. Kalabalık bir halk topluluğu sahnedeki müzisyenlerin
Arapça söylediği müzikleri dinlemekte ve eğlenmektedir. Atatürk’ü büyük bir coşku
ile karşılarlar. Atatürk bu güzel
eğlenceli gecenin atmosferini Latin harflerini ilan etmek için uygun olduğunu
görür ve orada halka hitap eder:
Önce şunları söyler: Senin yazın Arap yazısı değildir.
Musikin sahnedeki bu müzik değildir. Daha sonra kâğıda yazdıkları birisine
verir ve okutur. Bu nutukta şunları yazmıştır:
SARAYBURNU NUTKU
“Yeni Türk harfleri çabucak öğrenilmelidir. Her vatandaşa,
kadına, erkeğe, hamala, sandalcıya öğretiniz. Bunu vatanseverlik,
milletseverlik görevi biliniz. Bu görevi yerine getirirken düşününüz ki bir
milletin, bir toplumun yüzde onu, yüzde yirmisi okuma yazma bilir, yüzde
sekseni bilmezse, bu ayıptır. Bundan insan olanlar utanmalıdır…
Bu millet, utanmak yaratılmış bir millet değildir; övünmek için
yaratılmış, tarihini övünçlerle doldurmuş bir millettir. Ama milletin yüzde
sekseni okuma yazma bilmiyorsa bunun suçu bizde, bugünün insanlarında değildir;
Türk’ün karakterini anlamayarak kafasını birtakım zincirlerle saranlardadır.
Artık geçmişin düzensizliklerini kökünden kazımak günlerindeyiz. Yanlışlıkları
düzelteceğiz. Yanlışlıkların düzeltilmesinde bütün yurttaşların çalışmalarını
isterim. En çok bir yıl, iki yıl içinde, bütün Türk toplumu yeni harfleri
öğrenmiş olacaktır. Milletimiz, yazsı ile kafası ile bütün uygarlık dünyasının
yanında olduğunu gösterecektir.”
Daha sonra Büyükada Kulübü’ne gider ve oraya yanaşırken tuvaletli
beyler ve fraklı erkekler görür. Dönüp Falih Rıfkı Atay’a şöyle der. “Çocuk,
orada yaptığımızı burada yapamazdık.
Falih Rıfkı bu sözü şöyle yorumlar: “Bu bir Tanzimat
dekorudur. Garp medeniyetçisi ve Türk milliyetçisi Atatürk bu dekora bir türlü
ısınamamıştır. O bir cilacı değil, bir yontmacı idi.”
SÜREÇ DEVAM EDER
Böylece 1 Kasım’a giden süreç başlamış olur. Kronolojik
olarak olaylar şöyle gelişir:
11 Ağustos 1928’de Dolmabahçe’de salona konulan bir kara
tahta önünde İbrahim Necmi Dilmen yeni harfler üzerine mevcut konuklara bir
ders verir.
25 Ağustos’ta Ankara’da 4. Öğretmenler Birliği Kongresinde
öğretmenler yeni harfleri öğrenmek için and içerler.
4 Eylül’de İçişleri Bakanlığı, valiliklere kültür işleri ve
halk mekteplerinde okuma yazma kursları üzerine bir genelge yollar.
8-25 Ekim’de kamuda memurlar yeni harfler konusunda imtihana
girerler.
31 Ekim’de Halk Partisi grup toplantısında yeni harfler
konusu ele alınır.
MECLİS TOPLANIR
1 Kasım 1928’de meclisin yeni faaliyet dönemi başlar.
Atatürk meclisi açış konuşmasında şöyle der:
“Büyük Türk milletine, onun bütün yollarını kısır yapan
çorak yol dışında, kolay bir okuma yazma anahtarı vermek lazımdır. Bu okuma
yazma anahtarı ancak, Latin esasından alınan Türk alfabesidir.
Milletler ailesine aydın yetiştirmiş büyük bir milletin dili
olarak girecek olan Türkçeye bu yeni canlılığı kazandıracak olan üçüncü Büyük
Millet Meclisi, yalnız ebedi Türk tarihinde değil, bütün insanlık tarihinde
mümtaz bir sima olacaktır…”
Aynı gün meclis yeni harfleri geçilmesini asa olarak kabul
eder. 3 Kasım 1928’de Yeni Harfler Yasası Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe
girer. Böylece aydınlanmanın bir yolu
daha açılmış olur.
Not: Bu yazının hazırlanmasında Kerem Çalışkan’nın Miras
isimli kitabından yararlanılmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder