ERDOĞAN DÜŞMANLIĞI GÖZLERİ BAĞLAMIŞ
Bazı dostlarım var, siyasi ve sosyal olaylara tek bir
pencereden bakıyorlar: Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı.
Sadece bu pencereden baktıkları için devamlı hatalı yorumlar
yapıyorlar. Bu yorumlar bazen ülkeye ve millete ihanet boyutuna ulaşıyor. Oysa
biliyorum hepsi vatansever, ülkesini, milletini seven insanlar. Ne yazık ki bu
sevgi çok soyut kalıyor.
Doğrudur, Erdoğan ve dolayısıyla AKP 3 Kasım 2002’de ABD’nin
çeşitli oyun ve gayretleri sonucu iktidara geldi. 15 sene ülkeyi çok kötü yönetti. Doğru da
buraya saplanıp kalmamak gerek. Dün ABD’nin istediklerini yapan bu iktidar 24
Temmuz 2015’den sonra Türkiye’nin güdümüne girdi. Artık Erdoğan Türk milletini
yönetmiyor, Türk milleti Erdoğan’ı yönetiyor.
Gel de bunu dostlara anlat. Onlara göre AKP iktidarı ne yapsa
kötü…
Örnek çok, biz birkaçını verelim:
24 Temmuz 2015’de uçaklarımız kandili bombalamaya başladı.
Onlara göre Erdoğan seçimi kazanmak için göstermelik olarak dağı taşı bombalattı.
PKK’nın üzerine filan gittiği yok. PKK’ya karşı yapılan mücadele sıkılaşınca da
şu yorumu yaptılar: Bu aslında saray savaşıdır. Gerçekte ise, TSK, polislerimiz
ve korucularımız PKK’yı açtıkları hendeklere gömdü ve kentleri PKK’nın egemenliğinden,
güneydoğu halkını da teröristlerin şerrinden kurtardı.
15 Temmuz gecesi Amerikan galdyosu FETO oldu Türkiye’yi
işgal etmeye kalktı. O gece Türkiye Amerika ile sokak sokak, kışla kışla
savaştı. Yorum şu: Bu darbe teşebbüsü filan değil, Erdoğan’ın bir oyunu.
İktidarını güçlendirmek için orduyu kullandı. Bütün bunlar Erdoğan’ın emri ile
oldu. Açılan davalar, alınan ifadeler, ortaya çıkan kanıtlar bu yorumun hiç de
doğru olmadığı gösterdi.
Amerika ve İsrail Türkiye’yi bölmek ve Kürdistan adı altında
ikinci İsrail devleti kurmak için Irak’ın kuzeyinden Akdeniz’e uzanan bir
koridor açmaya kalktı. Kahraman Mehmetçiklerimiz Fırat Kalkanı harekâtı ile Suriye’ye
girdi, Koridoru yardı geçti. Dostlarım bunu da beğenmedi. Türk Ordusu batağa
saplandı. Mehmetçiklerimiz boşuna şehit oluyorlar dedi.
16 Kasım 2017 tarihinde Norveç’te düzenlenen “Üç Uçlu
Mızrak” isimli müşterek NATO tatbikatında tam bir rezalet yaşandı. Düşman
olarak NATO’nun hedefine Atatürk’ün fotoğrafı ve Recep Tayyip Erdoğan’ın ismi
konuldu. Böylece NATO dolayısıyla Amerika Türkiye Cumhuriyeti’ni düşman olarak
gördüğünü gösterdi.
Durum bu iken, dostlarım olaya gene Erdoğan düşmanlığı
penceresinden baktı ve yorumunu yaptı: “Erdoğan Zarrap davası nedeniyle zor
duruma düştü, Türkiye’de de oy kaybediyor, bu olayı düzenledi ki kendisini
kurtarsın.
Oysa bakın NATO bu tatbikatı nasıl nitelendiriyor: “ÜÇ
BAŞLIKLI MIZRAK 17, NATO’nun son 20 yıl içindeki, daha önce benzeri olmayan, en
önemli harekât maksatlı komuta yeri tatbikatlarından birisidir...” Böylesine
büyük ve önemli bir tatbikatta Erdoğan kendisini kurtarmak için böyle bir oyunu
yapmaya gücü yetebilir mi? Sonra NATO’nun Türkiye’ye karşı düşmanca tavrı yeni
değil ki. Yıllardır düşmanlık yapıyor.
Bu konuda Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı emekli
Amiral Soner Polat’ın değerlendirmesi bence çok önemli. Sayın Polat olayın
doğrusunu şöyle yazmış:
“Gerçek kişi ve isimler de bu tür tatbikatlarda kullanılmaz!
Batı dünyası, bilindiği üzere sembollerle mesaj verir: “Atatürk’ün resmi ve
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ismi” düşman tarafına yazılarak çok açık ve net bir
mesaj verilmiştir: “Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ni son Cumhurbaşkanı
Erdoğan döneminde yıkarız!” Bu küstahlık bir NATO operasyonudur ve arkasında
NATO’nun önemli üyeleri vardır.”
Olaylara sadece Erdoğan düşmanlığı penceresinden bakılınca
böyle vahim hatalara düşülüyor. İşin üzücü tarafı şu: Bu dostlarımın
değerlendirmeleri hep hatalı çıkmasına rağmen, olayları aynı şekilde yanlış
değerlendirmeye devam ediyorlar. Onlara önerim şu: olayları ön yargısız
değerlendirmeye çalışın. Bunu yapmazsanız ülkenize, milletinize zarar vermeye
devam edersiniz. Dost acı söyler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder