15 Kasım 2015 Pazar

KATİLLER BELLİDİR
İnsanlar ölüyor; bombalarla ölüyor, kurşunlarla ölüyor, boğazı kesilerek ölüyor, boğularak ölüyor, açlıktan ölüyor, sefaletten ve hastalıktan ölüyor. Milyonlarca insan da evinden yurdundan göç etmek mecburiyetinde kalıyor.
En son Beyrut ve Paris’te patlayan bombalarla 2oo’e yakın insan öldü. Teröristlerine saldırıları sonucu daha çok insan öleceğe benziyor.
Kimdir bu teröristler? Ne istiyorlar? Silahları nereden buluyorlar? Neden öldürüyorlar? Bunları kim kullanıyor? Bu soruların cevaplarını iyi bilmek lazım.
Dünyadaki masum ölümlerin en büyük sebebi kapitalistlerin bitmez, tükenmez ihtiraslarıdır. Paraya duymuyorlar. Dolara doymuyorlar. Zenginleştikçe daha da zengin olmak istiyorlar. Yoksulları iliklerine kadar sömürmek istiyorlar.
Bunlar için petrol insan kanından daha kıymetlidir. Petrole, doğal gaza ve ucuz ham maddeye ulaşmak için yapmayacakları şey yoktur. Kendi ürettikleri mallar ülkeler arasında serbestçe dolaşsın isterler ama üçüncü dünya ülkelerin mallarına gümrük duvarları, kota duvarları örerler. İnsanları ucuz işçi kaynağı olarak görürler. İnsan emeğini sömürmekte hiç bir mahzur görmezler.
Zengin kapitalist ülkelerin sömürü düzenini devam ettirmede en büyük engel milli devletlerdir. Onun için milli devletleri kontrol etmek isterler. Bunun için, IMF’yi, Dünya Bankasını’nı, Dünya Ticaret Örgütü’nü ve diğer uluslar arası kurumları kullanırlar. İktidarları ve onların politikalarını değiştirirler. Daha olmadı, milli devletleri parçalarlar, iç karışıklıklar çıkarırlar. Etnik, ve dini inanç farklılıklarını toplumlar arasında düşmanlık yaratmak için kullanırlar.
Ülkeler içinde kendi emellerine hizmet edecek siyasi partileri, dernekleri, vakıfları desteklerler. Medyayı kontrol altına alırlar.
Etki ajanlarını televizyonlara, gazetelere yerleştirirler. Toplumun beynini yıkarlar, insanları kendi ülkesine ve kendi vatandaşlarına düşman haline getirirler.
Ülkeleri parçalamak ve zayıf düşürmek için ya paralı askerler ya da terör örgütlerini kullanırlar. Terör örgütü yoksa kendileri kurarlar.
Irak’a, Suriye’ye, Libya’ya demokrasi getireceğiz diye milyonlarca insanın ölümüne sebep oldular. Milyonlarca insan da evinden yurdundan kaçmak mecburiyetinde kaldı. Ortadoğu’yu kana buladılar. PKK, PYD, IŞİD, El Kaide, El Nusra hep bunların kurup destekledikleri ve bir ölüm makinesi olarak kullandıkları örgütlerdir. Hiç düşünmediler ki terör bomerang gibidir, sonunda geri gelir ve kullananı da vurur. Paris’te de böyle oldu.
Başta ABD ve İsrail olmak üzere kapitalist ülkeler ellerini ayaklarını Ortadoğu’dan çekmedikçe ve milli devletleri parçalama ve istikrarsızlaştırma politikalarından vazgeçmedikçe terör de akan kan da durmaz.
Eyup S. Karakaş

Hiç yorum yok: