13 Aralık 2015 Pazar

SİS

Tevfik Fikret’in  “Sarmış âfakı yine bir dûd-u muannid Bir zulmet-i beyza ki peyapey mütezayid “ (Ufukları yine inatçı bir sis, duman sarmış. Bir beyaz zulmet ki gitgide artıyor.) Dediği günleri yaşıyoruz.

Türkiye çok zor, tehlikelerle dolu günlerden geçiyor. Yarın ne olacak,  belli değil.

İçerde, PKK eşkıyası yakıp yıkmaya, insanlarımızı katletmeye devam ediyor. Bazı ilçelere devlet hâkim olamıyor. Yöre halkı Suriye’dekine benzer biçimde göç etmeye başladı. Evini, yurdunu bırakıp güvenli yerlere ulaşmaya çalışıyor. Devlet memurları istifa edip bölgeden kaçıyor.

Her gün şehit cenazeleri geliyor. Şehitlerimizin çocuklarının hüzün dolu bakışları, tabuta sarılışları ciğerimiz yakıyor.

Ülkemiz ve etrafımız silah deposuna döndü. Rus uçağı sınırımızı 2 km geçti diye düşürüyoruz ama hava limanlarımız ABD, Alman, İngiliz, Fransız uçakları ile doldu. Etrafımızdaki denizlerde ise, savaş gemilerinin sayısı giderek artıyor.

Bir yanda başını Rusya ve İran’ın çektiği güçler, diğer yanda ABD ve ortakları; savaş ha çıktı ha çıkacak. Biz ne yapacağız, bilen yok.

Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruyacak politikalar güdeceğimize bu ülkeleri bölmek için savaşan örgütlere destek veriyoruz. Onların militanlarını eğitiyoruz. 

Bölünme sırası bize gelmiş haberimiz yok.

Ekonomik olarak da durum içler acısı. Genç nüfusta işsizlik oranı % 25’i aşmış durumda. Yoksulluk sınırı altında yaşayan 10 milyonlarca insanımız var.

Ekonomimiz dışardan gelecek borç paraya dayanıyor. Bu paranın kaynağı ise petrol gelirleri. Petrol fiyatları düşerse borç para bulmakta da zorluk çekeceğiz. Borcu borçla ödeyen ekonomimiz iyice zora girecek.

Halkımız ise, durumdan habersiz, bütün bu dertleri, badireleri başımıza sarmış ve bizi bir ateş çemberi içine almış iktidara destek olmaya devam ediyor; hâlâ bu iktidardan medet umuyor.  

Halkın büyük çoğunluğu gerçekleri bilmeden yaşıyor çünkü etrafına ya hiç bakmıyor veya baksa da yandaş ve satılık medyanın penceresinden bakıyor. Bu pencereden baktığında ise gerçekleri göremiyor çünkü ““Sarmış âfakı yine bir dûd-u muannid”

Sis perdesini kaldıracak, halka gerçekleri gösterecek medyadan yoksunuz. Bu ortamda, halkın sağlıklı karar vermesi mümkün değil. Erdoğan ve AKP iktidarı bu ortamdan faydalanıyor. Bir yandan iktidarını güçlendirmeye devam ediyor, diğer yandan bal tuttuğu parmağını yalıyor.

Osmanlı’yı yeniden kurma hayallerinden önce Mondros’a geldik; şimdi de Sevr’e doğru yol alıyoruz ama haberimiz yok.

Hiç yorum yok: