16 Eylül 2015 Çarşamba

ÖLÜM VE GÖÇ

Kan, göz yaşı ve göç; Ortadoğu'nun halini bu üç kelime ile özetlemek mümkün.  Cahillik ve bu cahilliği fırsat bilip ortalığı karıştıran batılı emperyalist güçlerin yarattığı tablo bu işte. 

Yüz yıllardır sömürmeye doyamayan bu güçler için en büyük engel, kendi içinde barışı ve halkın birliğini sağlamış, bağımsızlığını ilan etmiş milli devletlerdir.  Milli devletler bu güçlerin en büyük hedefidir.  Ekonomik yöntemlerle, siyasi baskılarla ve yerli işbirlikçileri kullanarak ülkelerin doğal kaynaklarına el koyarlar, bu ülkeleri kendileri için açık pazar haline getirirler,  halkın emeğini sömürürler. 

ABD ve bazı Avrupa ülkelerinin sadece Ortadoğu'da değil, tüm dünyada uyguladıkları yöntem bu. Bu sömürü düzenine direnen ülkeler olursa da hemen iç karışıklık çıkarırlar, ülkeyi parçalarlar ve her bir parçayı ayrı ayrı sömürürler. 

Ülkeleri parçalamanın yolunu da bulmuşlar; etnik ve dini inanç farklılıkların düşmanlığa dönüştürürler. Düşmanlıkları kışkırtırlar, insanları silahlandırırlar, iki tarafı da şu veya bu şekilde yönetirler.

Milli devletlerin direnme gücünü azaltmak ve gerekirse parçalamak için terör örgütlerini kullanmaktan çekinmezler. Hatta kendileri terör örgütü kurar ve uzaktan yönetirler. El Kaide, PKK, PYD, IŞİD ABD'nin ve AB'nin kurdurduğu ve kullandığı terör örgütleridir. Bunların  her biri farklı bir etnik topluluğun veya mezhebin savunucusu gibi görünürler ama esas savundukları şey emperyalistlerin çıkarlarıdır. Bu örgütlerin ABD veya AB aleyhinde  bir faaliyetleri olmaz. Bulundukları ülkenin insanlarını öldürürler, zulüm ederler, milli devleti zayıflatırlar ama batılı devletlere dokunmazlar. 

Suriye'nin hali ortada. Zavallı Suriye halkı ya ölüyor ya da memleketinden, köyünden, yuvasından  göç edip güvenli yerler ulaşmaya çalışıyor. Binlercesi yollarda ölüyor, denizlerde boğuluyor. 

Maalesef Türkiye'de bu tuzağa düştü. PKK denilen, ABD'nin kuklası olduğu aşikar olan terör örgütü Kürtlerin haklarını savunuyormuş iddiası içinde Türkiye'ye vermediği zarar kalmadı. Bu eli kanlı örgüt  etnik farklıklar üzerinden siyaset yapanlar ve fikir beyan edenlerle birlikte Türkiye'yi bölünme aşamasına getirdiler. Milli devletimizi zayıf düşürdüler. Binlerce insanımızın ölümüne neden oldular.  En büyük zararı da Güneydoğu halkına verdiler. Yatırımlar durdu, eğitim aksadı, tarım ve hayvancılık geriye gitti ve sonuçta açlık, sefalet ve yoksulluk arttı. 

Kanın, göz yaşının en önemli sebebi etnik kimlik ve dini inanç üzerinden siyaset yapmak ve insanlara dostluğu, kardeşliği değil, düşmanlığı aşılamaktır.  Kurtuluş ise,  milli devleti, milli birliği korumaktan, kanun önünde insanları eşit  kılmaktan ve kardeşlik fikrini kabul ettirmekten geçiyor. 

Bu ülkede her kim ki etnik kimlik veya mezhep  üzerinden politika yürütüyor, o kimse ABD'nin ya oyununa gelmiştir ya da ABD'nin bilinçli işbirlikçisidir. Türkiye'nin bunlardan kurtulması gerekir. 

Çabalar bölünen değil, birleşen Türkiye için sarf edilmelidir. ABD ve AB'ye karşı omuz omuza mücadele etmemiz gereken günlerde bize lazım olan düşmanlık değil, kardeşliktir; bölünme değil, birleşmedir. Hepimizin refahı Türkiye Cumhuriyet'nin ebediyen yaşamasına bağlıdır. Her türlü gayret onu yaşatmak için olmalıdır. 

Hiç yorum yok: