7 Eylül 2015 Pazartesi

FAİLLER DE BELLİ SORUMLULAR DA BELLİ

Günlerdir Güneydoğu'dan gelen şehit haberleri ile canımız yanıyordu; bugün Dağlıca'da şehit düşen evlatlarımızın haberi bu içimizin yangınını  daha da artırdı. Artan sadece üzüntümüz değil, teröre karşı omuz omuza mücadele etme kararlılığımızı ve azmimiz de arttı.

Millet olarak ülkemizi bölmek isteyenlerden ve bunun için  şehitlerimizin kanını akıtanlardan hesap soracağımız günler yaklaştı. Yaşamaya doymadan, geride gözü yaşlı anne, baba, eş çocuk bırakarak aramızdan ayrılan şehitlerimizin katillerini ve bu katillere yardım eden gafil ve hainleri iyi bilmemiz lazım ki hesap sorabilelim.

Kimdir bu katiller, hainler ve gafiller?

Evlatlarımızın katilleri dağda PKK, şehirde KCK ve mecliste HDP adını alan terör örgütüdür. PKK ne ise, KCK da odur; KCK ne ise, HDP de odur. Bunlar gerçek faillerdir. Bu vatan hainlerinin kökü kurutuluncaya kadar mücadele edilmelidir. Bu mücadele bir vatan savaşıdır.

Bu katillerin en büyük yardımcısı ve destekçisi ise onları yöneten, silah, para, lojistik destek ve eğitim veren ABD ve AB'dir.  ABD ve AB'nin emperyalist güçleri sadece ülkemizi değil, sadece Ortadoğu'yu da değil tüm dünyayaı kan gölüne çevirdiler. Bunların emperyalist emelleri uğruna, Güneydoğu Asya'da, Orta Asya'da, Ortadoğu'da, Afrika'da, Orta Amerika'da, Güney Amerika'da milyonlarca can yok oldu. Analar, babalar yavrusuz, erkekler, kadınlar eşsiz, çocuklar annesiz babasız kaldı.

Biz PKK ile mücadele ederken aslında ABD ve AB ile savaşıyoruz. PKK'nın silahları, mayınları, tanksavarları, bombaları, doçkaları, roketleri hep bu ülkelerden geliyor. ABD yetkilileri açıkça PKK ve PYD'nin ABD'nin kara gücü olduğunu beyan ettiler. Bizim çocuklarımızı işte ABD'nin bu kara gücü katlediyor. Savaşımızı emperyalizme karşıdır, ABD'ye karşıdır. ABD dün nasıl Vietnam'da Kamboçya'da, Orta ve Güney Amerika'da, Suriye'de yenildi ise Türkiye'de de yenilecektir. Unutulmasın ki, biz Türkiye Cumhuriyetini bu emperyalist güçlerle yaptığımız savaş sonucunda kurduk. Türkiye Cumhuriyetini korumak için de hiç tereddütsüz savaşırız ve vatanımızı, Cumhuriyetimizi, milli birliğimizi şehitler de versek savunuruz.

Cevap verilmesi gereken bir sorular da şunlardır:  2002 yılında sıfırlanma noktasına gelmiş bir terör örgütü nasıl oldu da her gün bir kaç evladımızı şehit edecek  kadar büyüdü? Bunun sorumluları kimlerdir?

Cevabı biz verelim:

Birinci sorumlu AKP iktidarı ve AKP'ye oy veren seçmenlerdir. ABD ve AB'nin istediği kanunları çıkarıp güvenlik güçlerinin elini bağladılar. 2002 yılında ölüm korkusu ile tir titreyen Apo ile Oslo görüşmeleri ile başlayarak,  Türk Milletine anayasa yapmaya kalktılar. Terör örgütü ile mücadele edeceklerine müzakere yaptılar ve örgüt ne istedi ise  verdiler. Milleti çözüm süreci ninnisi ile uyuttular, millet uyurken PKK'nın güçlenmesini, silahlanmasını sağladılar.

PKK'nın büyüyüp azgınlaşmasında diğer bir sorumlu da F tip örgüttür. AKP iktidarından destek alarak vatanın ve milletin birliğinden yana olan aydınlarımızı, siyaset adamlarımızı, gazetecileri, komutanlarımızı tutsak ettiler. Yıllarca hapislerde tuttular. Sahip oldukları medya ile bilgi kirliliği yarattılar.

Bir diğer sorumlu PKK ve HDP'yi allayıp pullayıp millete şirin göstermeye çalışan medyadır. Yandaş medya, Aydın Doğan medyası milletin gerçekleri görmesini engelledi. Etnik kimlik üzerinden politika yapmayı demokrasinin gereği gibi gösterdi. Birliği değil, ayrılığı körükledi. HDP'nin meclise girmesini, siyasette söz sahibi olmasını sağladı. Şehitlerimizin kanının akmasında bu medya kuruluşlarının ve televizyon televizyon gezip halka yalanlar söyleyen sözüm ona aydınların da büyük sorumluluğu vardır.

Bir diğer sorumlu ise, yargıdır. Suç ortada, suçlu ortada ama açılmış dava yok. PKK, HDP ve KCK silah zoru ile anayasayı değiştirmeye çalışıyor, devleti yıkmaya çalışıyor, toplumu bölmeye çalışıyor ama yargıdan ses yok. Yargıtay baş savcısı HDP'yi kapatmak için hala  neden dava açmadı, anlamak mümkün değil.

Bütün bu ihmaller,  gafletler ve ihanetler elbette cezasız kalmaz. Türk Milleti bunun hesabını soracaktır. Yapılması gereken öncelikle birlik be beraberlik içinde olmaktır.

Vatan bütünlüğü için en geniş birliği oluşturmalıyız. Bölücü teröre karşı tavır alan herkesle beraber hareket etmeliyiz.  Millet olarak Ordumuz ile olan bağımızı daha da güçlendirmeliyiz. PKK terör örgütünü Kürt vatandaşlardan ayrı tutmalıyız ve kavimsel, mezhepsel farklılıkları dikkate almadan tüm Türkiye halkını Türk Milleti olarak birleştirmeliyiz.

Hiç yorum yok: