13 Eylül 2015 Pazar

24 TEMMUZ YALANLARI

24 Temmuz Türk Milleti için tam bir dönüm noktası oldu. ABD güdümündeki AKP-PKK (HDP) koalisyon Türkiye'yi bölünme noktasına getirdi. Sevr hortlatılmak istendi. 24 Temmuz sabahı kahraman ordumuz, polislerimiz ve korucularımız vatan savunması başlattı. Vatan savunmasının başlaması ile birlikte harekatı baltalamak için kamuoyuna yalanlar da servis edilemeye başlandı.

Bu yalanları sırası ile yazmak isterim:

1. PKK'ya karşı başlatılan ve ülkede birliği, düzeni ve vatan topraklarını savunmayı  amaçlayan mücadele "saray savaşı" olarak gösterilmeye çalışıldı.  RTE'nin kendi geleceğini kurtarmak için Mehmetçikleri feda ettiği söylendi. Bu en büyük yalanlardan birisidir. Ülke bölünme noktasında gelmişti. Türk Milleti'nin  ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kendini savunma refleksleri bu savaşı başlatmıştır. Türkiye'yi bu duruma sürükleyen kimselerin ve partilerin bu savaşı başlattığını iddia etmek yanlıştır. Onlar bu vatan savaşının başlatıcısı olamaz. Devlet, kendisini organları vasıtası ile korumaya başlamıştır. Zamanı gelince sorumlulardan da hesap sorulacaktır.

2. Bu savaşın kan dökülmesine neden olduğu yalanı da çok dillendirilmektedir. Doğrudur, şehitlerimiz var ama  kabul edelim ki bu mücadele yapılmasaydı PKK devlet kurma hayalini gerçekleştirmek için kan dökmeye devam edecekti. Bu savaş yıllardır dökülen kanları durdurmak için yapılmaktadır. Bu mücadele öncesi binlerce insan PKK terörü nedeni ile canından oldu. Binlerce insan sakat kaldı. İşte şimdi yapılan bu kanın durdurulma mücadelesidir. Hukuku hakim kılma mücadelesidir.

3. Bu savaş barışı bozmuş; Atatürk'ün "Yurtda barış, Cihanda barış" ilkesine aykırı imiş. Bu da yalan. Atatürk emperyalistlerin uşağı Yunanlılar ile savaşmış, onları denize dökmüş emperyalistlere gereken dersi vermiş; sonra da, "Yurda sulh, cihanda sulh" demiştir. Şimdi de ordumuz ve polislerimiz emperyalistlerin yeni piyonu olan PKK ve ona bağlı unsurlarla savaşmaktadır.  Bu savaş kazanılacak ve yurtda barış böylece sağlanacaktır. Bu savaş kazanılmadan ülkemize barış gelmez. Devlet içinde ikinci bir silahlı gücün olduğu bir durumda barış olur mu? bu savaş barışı sağlamak için yapılıyor.

4. Bir diğer yalan ise,  töre halkına devletin baskı uyguladığı ve özgürlükleri yok ettiği şeklindedir. Bu da büyük bir yalandır. Yöre halkına Türk, Kürt, Arap ayırımı yapmadan eziyet eden, haraç toplayan, çocuklarını dağa kaçıran, yol kesen, öldüren örgüt PKK'dır. Yöre halkını esir etmiş durumdadır. Bu savaş aynı zamanda bu bölge için yapılan bir özgürlük savaşıdır. Bu mücadelenin sonunda PKK-HDP egemenliği yok edilecek, esaret bitecek ve  halkımız özgürleşecektir.

5. Bir iddia da şu: "Askerler, polisler sivil vatandaşları çocuk büyük demeden kötü muamele ediyorlar hatta öldürüyorlar".  Bu iddiayı kanıtlamak için fotoğraflar yayınlıyorlar. Çok büyük yalan bu; güvenlik güçlerimiz sivil vatandaşlarımızı PKK'dan ayırarak mücadeleyi yürütüyor. Yöre halkını PKK'nın kanlı eylemlerine karşı koruyor. İddialarını kanıtlamak için sundukları fotoğraflar da Suriye'de, Irak'da veya başka bir yerde ve başka bir zamanda çekilmiş resimleridir.

6. Yöre halkı, özellikle de Kürtler PKK'yı ve HDP'yi destekliyormuş;  bu da kocaman bir yalan. PKK beklediği halk desteğini bulamıştır. Demirtaş'ın Cizre seferine 25-30 kişi ancak katılmıştır. HDP'nin aldığı oylar da büyük ölçüde korku oylarıdır. 1 Kasım'da HDP boyunun ölçüsünü görecektir.

Bu yalanlara inanmamak ve sosyal medyada paylaşmamak gerekir. Mehmetçik canla başla mücadele yürütüyor. Ona bu savaş senin savaşın değil,  Erdoğan'ın savaşıdır derseniz mücadele azmini kırarsınız. Buna ve Diğer yalanlara inanır ve paylaşırsanız, mücadelenin bir an önce bitmesini ve Türk, Kürt kardeşliğinin açığa çıkmasını geciktirirsiniz.

Son zamanlarda en doğru haberi Aydınlık Gazetesi ve Ulusal Kanal veriyor. Olayları ve gelişmeleri buradan takip edebilirsiniz. Unutmayın ki mücadelelerin içinde psikolojik savaş da vardır ve savaşın psikolojik yanı çok önemlidir. Bu savaşta Mehmetçiğin arkasında durmak ve onu desteklemek hepimiz için bir vatan borcudur.

24 Temmuz 1923 Sevr'i yırtıp, Lozan'ı emperyalistlere kabul ettirdiğimiz gündür. 24  Temmuz 2015 tarihinde başlatığımız mücadele de BOP adı verilen yeni Sevr'i bize kabul ettiremeyeceklerini tüm dünyaya ilan ettiğimiz gün olmuştur.  Dün Yunanlıları  denize  döktük, bugün de PKK-HDP'yi tarihin çöplüğüne dökeceğiz. 

Hiç yorum yok: