MİLLİYETÇİLİK VE
SOLCULUK
Geçenlerde eski bir dostla karşılaştım. Biraz da sitem kokan
bir ifade ile milliyetçilikten vazgeçip solcu olmuşsun dedi. Solcu olmanın veya sağcı olmanın milliyetçi olmaya engel olmadığını
anlatmaya çalıştım.
Milliyetçiliğin de solculuğun da temeli emperyalizme karşı
durmaktır. Ne yazık ki günümüzde bu gerçek tam olarak anlaşılamamıştır. Bunun
sonucu olarak kendisine solcuyum diyenlerin de milliyetçiğim diyenlerin de
büyük bir çoğunluğu emperyalizmin güdümünde hareket etmektedir.
Kuvay-i Milliye’yi ve Müdafaa-i Hukuk’u örgütleyenler
Türkçülerdir. Bu örgütlenme Cumhuriyet Halk Fırkası’nı oluşturmuştur. CHP’nin
özünde milliyetçilik vardır. Cumhuriyeti kuranların toplandığı yer CHP
olmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranlar başta Atatürk olmak üzere milliyetçilerdir.
Milliyetçiler cumhuriyeti kurarken ve devamında Türk kimliğini açığa ve öne
çıkarmışlar Batı emperyalizmin her türlü kötülüğüne dur demişlerdir.
Milliyetçi demek, ülkesinin tam bağımsız ve özgür bir ülke
olarak devam etmesini sağlayan kişi demektir.
Peki, solculuk buna engel midir? Neden engel olsun ki? Solcuyum
diyenin de ilk isteği özgürlük ve bağımsızlık değil mi?
Milliyetçi ne kadar anti emperyalist ise solcu da o kadar
antiemperyalist olmalıdır. Milliyetçi ülkesinin ne kadar özgür ve bağımsız
olmasını istiyorsa solcu da o kadar istemelidir.
Milli devlet, bağımsızlığın da özgürlüğün de temel şartıdır.
Milli devlet olmadan emperyalizmin emellerine karşı duramazsınız. Bu bakımdan
Türkiye Cumhuriyeti milliyetçiler için de solcular içinde korunulması ve
yaşatılması gereken bir kaledir. Bu kaleyi korumanın ilk şartları ise milli
birlik ve ekonomik üstünlüktür. Güçlü
olmak için birleşmek ve üretmek gerekir.
Sol içinde milliyetçiler için de bu bir gerekliliktir.
Yıllardır sol zihniyet halkın gözünde hep yanlış anlaşılmış
ve seçimlerde de solcuyum diyen partilerin oy oranları onları iktidara taşımaya
yetmemiştir. Bu gerçeğin sebebi, kendilerine
solcu denilen bazı kimse ve kurumların antiemperyalist olmaları gerekirken ve Türkiye Cumhuriyeti’ni savunmaları gerekirken Batı’nın güdümüne girmeleri ve emperyalizmin
Türkiye’deki kuklaları haline gelmeleridir.
Bu tutumun solla ilgisi yoktur. Gerçek sol bu değildir. Bu açıdan bakıldığında
HDP sol değildir. HDP’ye destek olan Demokratik Bölgeler Partisi, Devrimci İşçi
Partisi, Devrimci Sosyalist İşçi Partisi, Emekçi Hareket Partisi, EMEP, ESP,
İşçi Demokrasisi Partisi, ÖDP, Sosyalist Demokrasi Partisi, Yeşiller Ve Sol
Gelecek Partisi, HTKP, TKP 1920, Sosyalist Parti, Sosyalist Yeniden Kuruluş
Partisi de gerçek anlamı ile solcu partiler değildir.
Halkımız, emperyalistlerin güdümüne girmiş, sadece Türkiye’de
değil Ortadoğu’daki diğer ülkelerdeki emperyalist projelere gizli açık destek
olan bu partilere bakarak solu mahkum etmektedir. Oysa mahkum ettikleri sol
değil emperyalizmin uşaklarıdır.
Özetlersek solcu olmak milliyetçi olmaya engel değildir,
milliyetçi olmak da solcu olmaya engel değildir. Üzücü olan, kendilerine
milliyetçi diyenlerin de solcu diyenlerin de Batı’nın kuklası durumuna
düşmeleridir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder