24 Eylül 2015 Perşembe

MİLLİYETÇİLİK VE SOLCULUK

Geçenlerde eski bir dostla karşılaştım. Biraz da sitem kokan bir ifade ile milliyetçilikten vazgeçip solcu olmuşsun dedi.  Solcu olmanın  veya sağcı olmanın milliyetçi olmaya engel olmadığını anlatmaya çalıştım.

Milliyetçiliğin de solculuğun da temeli emperyalizme karşı durmaktır. Ne yazık ki günümüzde bu gerçek tam olarak anlaşılamamıştır. Bunun sonucu olarak kendisine solcuyum diyenlerin de milliyetçiğim diyenlerin de büyük bir çoğunluğu emperyalizmin güdümünde hareket etmektedir.

Kuvay-i Milliye’yi ve Müdafaa-i Hukuk’u örgütleyenler Türkçülerdir. Bu örgütlenme Cumhuriyet Halk Fırkası’nı oluşturmuştur. CHP’nin özünde milliyetçilik vardır. Cumhuriyeti kuranların toplandığı yer CHP olmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranlar başta Atatürk olmak üzere milliyetçilerdir. Milliyetçiler cumhuriyeti kurarken ve devamında Türk kimliğini açığa ve öne çıkarmışlar Batı emperyalizmin her türlü kötülüğüne dur demişlerdir. 

Milliyetçi demek, ülkesinin tam bağımsız ve özgür bir ülke olarak devam etmesini sağlayan kişi demektir.

Peki, solculuk buna engel midir? Neden engel olsun ki? Solcuyum diyenin de ilk isteği özgürlük ve bağımsızlık değil mi?

Milliyetçi ne kadar anti emperyalist ise solcu da o kadar antiemperyalist olmalıdır. Milliyetçi ülkesinin ne kadar özgür ve bağımsız olmasını istiyorsa solcu da o kadar istemelidir.

Milli devlet, bağımsızlığın da özgürlüğün de temel şartıdır. Milli devlet olmadan emperyalizmin emellerine karşı duramazsınız. Bu bakımdan Türkiye Cumhuriyeti milliyetçiler için de solcular içinde korunulması ve yaşatılması gereken bir kaledir. Bu kaleyi korumanın ilk şartları ise milli birlik ve ekonomik  üstünlüktür. Güçlü olmak için birleşmek ve üretmek gerekir.  Sol içinde milliyetçiler için de bu bir gerekliliktir.

Yıllardır sol zihniyet halkın gözünde hep yanlış anlaşılmış ve seçimlerde de solcuyum diyen partilerin oy oranları onları iktidara taşımaya yetmemiştir. Bu gerçeğin sebebi,  kendilerine solcu denilen bazı kimse ve kurumların antiemperyalist olmaları gerekirken  ve Türkiye Cumhuriyeti’ni  savunmaları gerekirken  Batı’nın güdümüne girmeleri ve emperyalizmin Türkiye’deki kuklaları haline gelmeleridir.

Bu tutumun solla ilgisi yoktur.  Gerçek sol bu değildir. Bu açıdan bakıldığında HDP sol değildir. HDP’ye destek olan Demokratik Bölgeler Partisi, Devrimci İşçi Partisi, Devrimci Sosyalist İşçi Partisi, Emekçi Hareket Partisi, EMEP, ESP, İşçi Demokrasisi Partisi, ÖDP, Sosyalist Demokrasi Partisi, Yeşiller Ve Sol Gelecek Partisi, HTKP, TKP 1920, Sosyalist Parti, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi de gerçek anlamı ile solcu partiler değildir.

Halkımız, emperyalistlerin güdümüne girmiş, sadece Türkiye’de değil Ortadoğu’daki diğer ülkelerdeki emperyalist projelere gizli açık destek olan bu partilere bakarak solu mahkum etmektedir. Oysa mahkum ettikleri sol değil emperyalizmin uşaklarıdır.


Özetlersek solcu olmak milliyetçi olmaya engel değildir, milliyetçi olmak da solcu olmaya engel değildir. Üzücü olan, kendilerine milliyetçi diyenlerin de solcu diyenlerin de Batı’nın kuklası durumuna düşmeleridir. 

Hiç yorum yok: