3 Ağustos 2015 Pazartesi

24 TEMMUZ, BİR DÖNÜM NOKTASI

24 Temmuz Türkiye Cumhuriyeti tarihinde çok önemli bir dönüm noktası oldu.  Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet güçleri bölücü terör örgütü PKK'ya ve IŞİD'de karşı çok büyük bir operasyon başlattı.  Bu operasyon Türk Milleti nazarında çok büyük destek gördü ve büyük bir memnuniyetle karşılandı.

Bu operasyonun yapıldığı gün, adına çözüm denilen bölünme sürecinin bittiğinin tüm dünyaya ilan edildiği gündür. Ülkemizin üstüne çöken kara bultların dağılmaya başladığı gündür.

AKP'nin uyguladığı çok yanlış politikalar sonucu, PKK devlet içinde devlet hüviyetini kazanmıştı. Özellikle Güneydoğu Anadolu'da yöre halkını adeta esir almıştı.

Ne olduğunu kimsenin bilmediği bir çözüm süreci sonunda geldiğimiz noktada milli birlik bozulmuş, vatan topraklarının bir kısmında, ABD ve İsrail'in istediği kukla bir devletin kurulması için şartlar oluşmaya başlamıştı.

İşte bu aşamada Türk Milleti bölücü örgüte  ve onun büyük destekçisi ABD'ye "yeter, dur  artık" dedi. TSK hem yurt dışında hem de yurt içinde PKK'ya büyük darbeler indirmeye başladı.  Kuzey Irak'taki terör yuvaları büyük oranda yok edildi. Binin üzerinde insan terör örgütü üyesi olduğu iddiası ile göz altına alındı.

TSK'nin yürüttüğü bu mücadele karşısında iki cephe oluştu. Türkiye cephesi ve emperyalist cephe. Türkiye'nin bölünmesini istemeyen ve Türkiye Cumhuriyetinin bağımsızlığından, milli birlikten yana olanlar Türkiye cephesinde birleşmeye başladı. Halkımız çok büyük oranda bu cephede yerin aldı.  Yıllardır emperyalizmin sözcülüğünü yapanlar bu harekatı durdurmak ve ordumuzu susturmak için birleştiler ve bir psikolojik karşı hareket başlattılar.

Bu emperyalist cepheye maalesef Tayyip düşmanlığı nedeni ile özgürce düşünemeyen bazı kıymetli yazarlarımız ve gazetelerimiz de katıldı. Bu cephedeki insanlar toplum içerisinde şu söylemleri yaymaya çalışıyor:

"Bu savaş, Türk Milletinin değil, sarayın savaşıdır."

"AKP tek başına iktidara gelmek için bu savaşı başlattı, aslında hiç gereği yoktu."

"Uçaklar dağı, taşı bombalıyor, bu şekilde hiç bir sonuç alınamaz. Tekrar çözüm süreci başlamalıdır."

"İnsanlar gereksiz yere ölüyor, bu savaş durdurulsun"

Bütün bu söylemler son derece yanlıştır. Milli çıkarlarımızı korumamız, milli devletimiz olan Türkiye Cumhuriyetini yaşatmamız, vatan topraklarını korumamız, özgür ve bağımsız yaşamamız için PKK terör örgütünün belinin kırılması şarttır. Bu hareket PKK'nın sonunu getirinceye kadar devam etmelidir.

Emperyalist cephenin hareketi sabote etmeye yönelik söylemleri dikkate alınmamalıdır. Bu savaş, "Saray savaşı değil, vatan savaşıdır". Sarayı değil, vatanı korumak için yapılmaktadır. Bu savaşın sonunda dost da, düşman da Türk Vatanını bölmeye hiç bir gücün yetmeyeceğini anlayacaktır.

Bu savaş ortamında bozgunculuk yapanları tarih hain olarak damgalayacaktır.

Herkes aklını başına almalıdır. Hiç kimse, ABD güdümündeki medyanın harekatı çarpıtmaya ve itibarsızlaştırmaya yönelik söylemlerine itibar etmemelidir. Gün Türkiye cephesinde birleşme günüdür. Türk Silahlı kuvvetlerine destek verme günüdür.

Milletimiz bu bilinç içinde olduğunu kısa sürede göstermiştir. Ordusuna ve güvenlik kuvvetlerine sahip çıkmıştır.

PKK ve IŞİD'e karşı yürütülen bu harekatın AKP iktidarı zamanında başlaması ne Tayyip Erdoğan'ı ne de AKP'yi aklamaz. 13 yıllık iktidarları boyunca terörü azdıran bu iktidardır. Zamanı gelince bunun da hesabı sorulacaktır.

Hiç yorum yok: