DOĞUM GERÇEKLEŞTİ
İşçi Partisi Kurultayı’na
katılmak için 15 Şubat gününü heyecanla bekliyordum. Gün geldi ama ben
yakalandığım ani bir hastalık nedeni ile o büyük şölene katılamadım. Bilmem
hastalıktan mı, yoksa heyecandan mı veya katılamamanın verdiği üzüntüden mi,
kurultayı gözlerim yaşlı halde Ulusal Kanal’dan izledim. Edindiğim izlenimler
şöyle:
Kadını, erkeği, yaşlısı, genci 15 binden fazla coşkulu bir
kitle salonu doldurmuştu. Gelenler bir parti kongresine değil de sanki hasret
kaldıkları “VATAN”larına kavuşmuş gibiydiler. Çünkü onlar biliyorlardı ki,
VATAN olmadan, devlet
olmaz;
VATAN olmadan, bağımsızlık
olmaz;
VATAN olmadan,
özgürlük olmaz;
VATAN olmadan, şerefli ve namuslu bir hayat olmaz;
VATAN olmadan, refah
olmaz;
VATAN olmadan, gelecek olmaz.
İşte bunun için, tam bağımsızlık, özgürlük, milletin birliği,
halk egemenliği, laik hukuk düzeni, kanun önünde eşitlik, kardeşlik ve bilimin
aydınlığını isteyenler Türkiye’nin dört bir yanından gönüllü olarak gelmiş ve
salonu doldurmuşlardı.
Bu heyecanlı kitle bir doğuma şahit oldu: Özlenen doğum gerçekleşti ve İşçi Partisi’nden
VATAN partisi doğdu. Ne mutlu bu doğumda katkısı olanlara.
Bu kongreyi diğerlerinden ayıran bazı farklılıklar gözüme
çarptı. Salonda Atatürk’ün posterinin yanında diğer partilerin kongrelerinde
gördüğümüz gibi genel başkanın posteri
yoktu. Kongre Divan Başkanı da, Parti
genel başkanı da Mustafa Kemal Atatürk gibiydi. Sayın Nazlıoğlu ve Sayın
Perinçek ise Atatürk’ün birer vekili
gibiydiler.
Katılanlar bir ailenin birbirlerini çok seven fertlerine benziyordu. Sevgi vardı, saygı vardı ama havada uçuşan sandalyeler, hakaretler
yoktu. İnanç vardı, heyecan vardı ama sabır yoktu. Bir an önce Türk Milleti’nin
kaderine el koyma sabırsızlığı vardı. Katılanlar arasında birlik vardı,
kardeşlik vardı; yok olan ise, dini inanç ve etnik köken ayırımı idi.
Daha dün,CHP genel başkanı Kılıçdaroğu’nun “Gerekirse 6
okulu amblemimizi değiştiririz” demişti, bugün ise Perinçek, Atatürk’ün ortaya
koyduğu ve CHP ambleminde altı okla temsil edilen esasların Vatan Partisi’nin
programının da özü olduğunu söyledi. Ergenekon’dan çıkışı temsil eden örs
üzerinde demir dövmek de çok anlamlıydı.
Ne mutlu Türk Milletini ki artık, devrimciliğin, cumhuriyetçiliğin,
milliyetçiliğin, halkçılığın, laikliğin, devletçiliğin sahibi bir parti ve o
partiye inanmış milyonlar var. Bu milyonlar önümüzdeki seçimde VATAN Partisi’ni iktidara taşıyacak kararlılıkta ve
güçtedir. Cumhuriyeti koruyacak,
kollayacak güçlerin iktidar yürüyüşü başlamıştır. Tüm yurtseverleri bu yürüyüşe
davet ediyorum.
Ne mutlu Türküm diyene!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder