PAROLA : “VATAN” İŞARETİ: “NAMUS”
Emperyalizmin Türk Ulusunu parçalamak ve sömürmek
arzularının zirve yaptığı günleri yaşıyoruz. Sadece bizi değil, Afrika’yı, Asya’yı,
Orta ve Güney Amerika’yı sömürmeye, bu coğrafyadaki insanları birbirlerine
kırdırıp öldürmeye bir türlü doymadılar. Ucuz iş gücü ve ucuz ham madde elde etmek için yüzyıllarca süren, ahlaksızca
ve insafsızca uygulamalarının benzerlerini şimdilerde de enerji kaynaklarına
hakim olmak için yapıyorlar. Ülkemiz de maalesef bu emperyal güçlerin saldırısı
altındadır.
Emellerine kavuşmak için yıllardır işbirlikçileri
kullanıyorlar. Bu gözü dönmüş, paraya doymaz güçlerin yerli işbirlikçileri,
ulusumuzu ya Allah ile, ya da etnik farklılıkları ön plana çıkararak kandırmakta
ve batılı para babalarının arzularını gerçekleştirmeleri ne yardım etmektedir.
Dini inanç , mezhep ayrılıkları ve etnik kimlikler üzerinden
siyaset yapan herkes bu azgın güçlerin işbirlikçisidir. Şimdilerde de bu
işbirlikçiler ülkeyi nasıl böleriz pazarlığını ve planını beraberce yapıyorlar.
Bunların ilk hedefi cumhurbaşkanlığına kendilerinden birisini oturtmaktır.
Görünürdeki aday Recep Tayyip Erdoğan’dır.
RTE’nin cumhurbaşkanı olmaması için Cumhuriyet’i korumak ve
savunmak kararlılığında olan herkesin tek aday etrafında birleşmesi ve bu
adayın cumhurbaşkanı olması için azami gayreti göstermesi gerekir. Bu bakımdan
Devlet Bahçeli’nin “çatı aday” fikri önemlidir.
Çatı aday fikri bana Attilâ İlhan’ın başlattığı ve Bilgi
Yayınevi’nin de katkıda bulunduğu bir projeyi hatırlattı. Ulusal çıkarları ön
planda tutan ve Cumhuriyet’i yaşatmakta kararlı olan “solcu” ve “ülkücü” yazarlar bir yayın çalışması etrafında birleşti.
Bu yazarların yazdıkları kitaplar Attilâ İlhan yönetiminde, Bir Millet uyanıyor
başlığı altında yayınlandı.
Bu kitapların önsözünde Bilgi Yayınevi yetkilileri şöyle
yazmıştı:
“…Batı ittifakı ve
NATO üyeliğinden bu tarafa, ‘sistem’, ekonomiden kültüre, savunmadan eğitim ve
öğretime, bütün ‘ulusal’ kalelerimizi düşürmek peşindedir; ‘dil’nin ve din’ini
açık açık, göstere göstere, dayatmaya başlamıştır…” diyen usta yazarımız ATİLLÂ İLHAN’ın yönetiminde hazırlanan Bir Millet Uyanıyor dizisi, Türkiye Cumhuriyeti’ni korumak ve
savunmak kararlılığında olan herkes için, yayınevimizin önemli bir kültür
hizmetidir.
Hangi kesimden olursak
olalım, ‘teslim olmamak’ için, biraraya gelmek, ortak bir direnişe yönelmek,
millet olarak uyanmak zorundayız. Bu dizi, bizi uykumuzdan uyandırmak amacıyla “karakterleri hürriyet ve istiklâl olan”
değerli insanların çalışmalarından oluşmaktadır.”
Evet! Gün birleşme
günüdür. Attilâ İlhan’ın u projesine yeni bir yön kazandırmalıyız. Solcu,
ülkücü, ulusalcı, milliyetçi demeden birleşmeliyiz.
“Karakterleri
hürriyet ve istiklâl olan” ve “Türkiye
Cumhuriyeti’ni korumak ve savunmak kararlılığında olan” değerli insanların
bir çatı aday etrafında birleşmesi ve cumhurbaşkanlığı makamına, Atatürk’e
layık, onun ilkelerini benimsemiş ve O’nun “Ne mutlu Türküm diyene” sözünü gururla ve inançla haykıracak
birisini getirmesi şarttır.
Dün Atatürk’ün
önderliğinde batılı azgın güçlere nasıl ders verdiysek, bugünde O’nun ilkeleri
doğrultusunda, emperyalistlere ve onların dinci ve bölücü işbirlikçilerine benzer dersi verebiliriz.
Attilâ İlhan’ın belirlediği gibi, parolamız “vatan”, işareti “namus”tur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder