11 Haziran 2014 Çarşamba

KAN VE GÖZ YAŞI BİTSİN ARTIK

Yıllardır Cumhuriyet’e insafsızca saldıran liboş, din simsarı, ikinci cumhuriyetçi, bölücü yazarlar televizyon, televizyon gezip Suriye için savaş kışkırtıcılığı yaptı. onların yüceltmeye doyamadıkları Hükumet ise, Suriye yönetiminin muhaliflerini sürekli destekledi.. MİT aracılığı ile tırlar dolusu malzemeler muhaliflere yollandı. Orada ölen her insanın vebali bize aittir.

Sözüm ona, muhaliflerin mücadelesi sonucu, Esad gidecek, Suriye’ye demokrasi gelecekti. Bu eli silahlı, gözü kanlı insanlar getire getire Suriye’ye ölüm getirdiler, zulüm getirdiler. Binlerce insan öldü, yüz binlerce insan evinden yurdundan göç etti. Şimdi de bu katil sürüleri, kan dökülmesi eksilmeyen Irak’ta katliamlar yapa yapa ilerliyorlar. Kuzey Irak’ın önemli bir bölümüne hâkim oldular. Musul Konsolosluğundaki görevlilerimizi, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını rehin aldılar. O bölgede yaşayan Türkmen kardeşlerimizi de katletmeye başladılar.

Yıllardır savaş çığırtkanlığı atan bu liboş, din tüccarı, ikinci cumhuriyetçi ahlaksız takım şimdi zil çalıp oynayabilir. Irak, Suriye artık korkunç bir mezhep, ırk savaşı içine girdi. Kimin kimi keseceği belli değil.

O bölgedeki insanların hepsi de bizim kardeşimizdir, hiç birinin canı yansın istemeyiz ama bizim için önemli olan Türkmenlerdir.  Onlar Ortadoğu’da Türklüğün bir kalesi olarak varlar. Onları korumak tarihin ve kardeşliğin bize yüklediği bir görevdir. Bu görevi yerine getirmek için silahlı müdahale dâhil her türlü çare gündeme getirilmelidir. Diplomatik yollar tıkandığında tek seçenek askeri müdahaledir.

Apo’nun emri ile Engin Alan, Levent Göktaş gibi çok değerli subaylarımızın hapse atılmasına ve ordumuzun komuta kademesi zaafa uğratılmasına rağmen, ordumuz kendisine verilecek görevleri yapmaya hazırdır. Ordumuz hazır olmasına hazırdır ama IŞİD denilen bu terörist örgütü yıllarca besleyip büyütenlerin müdahale kararı alması çok zordur.


Türkiye’nin de, Ortadoğu’nun da barışa ve refaha kavuşması, kan ve gözyaşının bitmesi için ilk şart bizim hükumetin değişmesidir ve o gün de yakındır.

Hiç yorum yok: