AMERİKA’NIN TEKELLERİ
1980’li yıllardan bu yana Türkiye’de ve dünyada “liberal küreselleşme”
rüzgarları esiyor. Liberal sözcüğüne aldanmayın, bu rüzgâr, hedef ülkeleri ABD
hegemonyasına sürüklemek için estiriliyor.
Emperyalizm, ABD’nin dünya egemenliğine devam etmesi için
ülkelere sürekli müdahalelerde bulunuyor. Kontrol etmek istedikleri ülkelerin
yönetimine “komprador, emperyalizm işbirlikçisi” kimseleri yerleştirmeye gayret
ediyor. Başaramazsa askeri müdahalelerde bulunmakta tereddüt etmiyor. Bunun
adını da utanmadan “yeryüzünü askerî açıdan denetimi” koymuş.
“Liberal küreselleşme” rüzgarları estiren ABD’nin bütün bu
iktidar belirlemelerinin, askeri müdahalelerinin sebebi, beş konuda ülkeleri
denetim altında tutma arzusundan kaynaklanmaktadır. Serbestlik kendisi içindir;
diğer ülkelere karşı tekelleşme politikası uygular. Tekelinde bulunması
istediği hususlar da şunlardır:
1.
Başta petrol ve doğal gaz olmak üzere dünyamızın
doğal kaynaklarını kontrol altında tutmak ister. ABD için bir damla petrol bin
damla kandan daha kıymetlidir. Irak’ta, Libya’da akıttığı kanlar, söndürdüğü ocaklar
hep bu petrol sevdasından kaynaklanmaktadır. Şimdilerde de Doğu Akdeniz’de
Türkiye’ye karşı İsrail, Yunanistan, GKRY ile birlikte deniz tatbikatları
yapmasının nedeni de bu bölgedeki doğal kaynaklara el koymak içindir. Venezuela’ya müdahale etme gayretlerinin
nedeni de budur.
2.
İleri teknoloji tekelinde olsun ister. Bunun için
milyarlarca dolar harcar. Askeri ve ekonomik ambargo gibi teknoloji konusunda
da diğer ülkelere ambargo koyar. Başka devletlerin ileri teknolojiye ulaşma
gayretlerini baltalar. Gerekirse bilim adamlarına suikast bile düzenler.
Isparta yakınlarında düşen uçaktaki bilim adamlarımızı unutmadık.
3.
Kendi sermayesinin serbestçe dolaşması için çaba
sarf eder. Dolar’ın temel değişim birimi olmasından asla vazgeçmez. Bankacılık
sistemini elinde tutar ve kontrol eder. Diğer para birimlerinin değerinin
dolara göre belirlenmesini ister. Finans sektörünü kullanarak (faiz, borsa, kar
transferi) diğer ülkelerden para hortumlar.
4.
Silahlanmaya çok büyük kaynak ayırır. Ordusunu
kitle imha silahları ile donatır ama başka ülkelerin nükleer silah geliştirmelerine
şiddetle karşı çıkar. Kuzey Kore’ye, İran’a uyguladığı yaptırımların temel
nedenlerinden birisi de budur.
5.
Kitle iletişim araçlarını, gazeteleri, televizyonları
kendi amaçları doğrultusunda kullanır. Halkları yanlış bilgilendir. Bunları
kullanarak ABD lehine kamuoyu oluşturur. Amerikan askerleri Irak’ta binlerce
insanı öldürdüğünde, binlercesine işkence yaptığında insanlar bu askerleri
alkışlar, onların başarısı için dua eder hale gelir.
Küresel sermayeye karşı mücadele eden mazlum milletlerin
kurtuluşu bu beş konudaki ABD tekelini yok etmekten geçer.
Türkiye için de aynı şey geçerlidir. Öncelikle ABD’nin son
günlerde, Gül, Davutoğlu ve Babacan’ın devreye sokularak kendi kontrolünde bir
iktidar oluşturma gayretleri akamete uğratılmalıdır.
Tüm vatanseverlerin Amerikan emperyalizmine karşı birleşmesi
ve bir milli hükümet kurması artık elzem olmuştur. AKP ve Erdoğan Türkiye’yi tek
başına yönetemez durumdadır. Çözüm millî hükumette aranmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder