AMERİKA SALDIRIYOR,
SAFLAR BELİRGENLEŞİYOR
Amerika sürekli saldırıyor; FETÖ olup, PKK olup, DEAŞ olup
saldırıyor. Yetmiyor ekonomik olarak saldırıyor.
İstiyor ki, vatanımızı bölme planlarına evet diyelim,
Kıbrıs, Ege ve Doğu Akdeniz’deki haklarımızdan vazgeçelim, Rusya ve İran ile
iyi ilişkiler kurmayalım, Kürdistan isimli ikinci İsrail devletinin kurulmasına
onay verelim, ekonomik olarak Amerikan sermayesine bağımlılığımız devam etsin,
Rusya’dan S-400 almayalım ve savunmamız zaaf içinde kalsın.
İktidardaki Erdoğan ve AKP ise Amerikan projelerine karşı
durmaya çalışsa bile, stratejik derinlikten yoksun tutumu sebebiyle olayları
günübirlik ele alıyor ve bu yüzden sıkıntıları büyümeye devam ediyor. Özellikle
Esat konusundaki inadı Türkiye’nin aleyhine sonuçlar doğuruyor. Ekonomik programları
ise Türkiye’yi içine düştüğü borç batağından çıkaracak özellikte hiç değil.
AMERİKA YENİ BİR İKTİDAR PEŞİNDE
Amerika, 3 Kasım 2002’de iktidara taşıdığı Erdoğan’dan artık
memnun değil. Türkiye üzerindeki emellerini gerçekleştirecek yeni bir iktidar modeli
oluşturmaya çalışıyor. Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı olması, etrafında
Amerikancı bir kadronun oluşması, MHP’nin parçalanıp İyi Parti’nin kurulması,
HDP’nin TBMM’ne taşınması için gösterilen gayretler hep bu modelin gereği gibi
duruyor.
Bununla yetinmeyen ABD Türkiye’de de bir “Guaido” yaratma
peşinde. Ekrem İmamoğlu da buna aday gibi duruyor.
Abdullah Gül ve Ahmet Davudoğlu’nun son çıkışları, Ali
Babacan ile birlikte yeni bir parti kurma hazırlıkları içinde olduklarına dair
çıkan haberler, Amerika’nın eski adamlarını devreye sokmaya çalıştığını
gösteriyor.
HDP Milletvekili Ahmet Şık’ın “AKP ile çözüm süreci tekrar
olamaz. Ama bu müzakere masasının tekrar kurulmayacağı anlamına gelmesin. O
masa tekrar kurulacak ama Erdoğan ile değil. Çok kısa süre sonra var olacak
olan Erdoğan sonrası iktidar bloğu ile o masa tekrar kurulacak” demesi de
Amerikancı bir bloğun kurulması için planların işlemekte olduğunun en iyi
işareti.
İKİ BLOK OLUŞACAK!
Öyle anlaşılıyor ki, AKP ve CHP’den önemli ayrılmalar
olacak. Önce AKP içindeki Gül ve Davutoğlu taraftarları ve FETÖ bağlantılı
milletvekilleri AKP’den kopup yeni parti içinde yerlerini alacaklar. CHP ise
ikiye ayrılacak: Bir yanda SOROS ekibi diğer yanda ise gerçek Atatürkçüler.
Bu parçalanmalardan sonra iktidar mücadelesi iki blok
arasında cereyan edecek.
Erdoğan ve içindeki Gül ve Davutoğlu taraftarlarından
arınmış AKP, MHP, CHP’den ayrılmış ulusalcılar ve Vatan Partisi bir araya gelirken,
diğer taraf ise şöyle oluşacak: YCHP, Gül ve Davutoğlu ekibi, İyi Parti,
HDP/PKK ve SP.
İkinci blok içinde yer alanlar, ilk planda Türkiye’yi erken
seçime götürmeye ve Erdoğan’ın iktidarına son vermeye çalışacaklar. Başarabilirlerse,
Amerikancı bir iktidarın önü açılmış olacak.
Biz Türkiye’de artık Amerika’nın iktidar belirleme gücünün
kalmadığına inanıyoruz.
Sonuçta, Türkiye’de millî bir hükumet kurulacak ve Türkiye bu
zor ve çetin durumdan millî güçlerini birleştirerek ve üretim devrimi yaparak
çıkacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder