ÖNCE LOZAN’A SAHİP ÇIK!
Öyle
anlaşılıyor ki, Sayın Erdoğan’ın Lozan konusunda kafası karışık. Gün oluyor, ‘Lozan’I
zafer olarak yutturmaya
çalıştılar’ diyor, gün oluyor ‘İstiklal savaşını Lozan ile taçlandırdık’ diyor.
Son olarak da, Yunanistan’da ‘Lozan’I revize etmek gerek’ demiş ve bu büyük
siyasi zaferi tartışmaya açmış.
Lozan’I tarışmaya açarsanız Sevr’I getirir
sizin önünüze koyarlar. Nitekim Yunanistan Savunma bakanı da Erdoğan’a cevaben ‘O
halde Sevr’e dönelim’ demiş
KİMLER LOZAN DEĞİŞSİN DİYOR?
Lozan’ı beğenmeyip değişmesini isteyen
çok çevreler var: 17 Aralık 2004 AB
Zirvesi'nde, İlerleme Raporu ile önümüze konan şartların başında "Lozan
Antlaşması'nın gözden geçirilmesi" maddesi vardı; hâlâ da duruyor.
Barzani, ders kitaplarında; Lozan Kürdistan'ın engelidir. Sevr'e göre Devleti
kurmak hakkımızdır, diyor. Teröristbaşı Öcalan ve PKK, yayınladığı her
bildiride Sevr'i savunuyor, Lozan'a karşı çıkıyor.
Zaten Lord Curzon da antlaşmayı
imzaladıktan sonra şunları söylemiş: "Lozan görüşmeleri sırasında sunduğum
her öneriye itiraz ettiniz; saygı duyarım; hatta bunları bu gün için cebime
koyuyorum, fakat ekonomik sıkıntılar yüzünden bize başvuracağınızda, teker
teker gündeme getireceğim."
LOZAN CUMHURİYET
DEMEKTİR
Lozan Türkiye
Cumhuriyeti’nin tescil belgesidir. Lozan’I tartışmaya açarsanız Cumhuriyet’I ve
onun kazanımlarını da tartışmaya açmış olursunuz. Oysa bir devlet adamının
görevi öncelikle Cumhuriyet’I korumaktır.
Peki siz bunu
yapabildiniz mi? Dönüp 15 yıllık iktidarınıza bakalım:
Lozan ile bu
toprakların ebediyyen Türk milletinin vatanı olduğu tescil edildi. Siz ise, açılım
yapacağız diye vatan topraklarını bir kukla devlete devretmenin eşiğine kadar
geldiniz.
Türk milleti bu
topraklarda Lozan ile egemen oldu. Siz, FETO’nun paralel devlet olmasına göz
yumdunuz, yardımcı oldunuz ve dolayısyla Amerika’yı egemenliğimize ortak
ettiniz. Hâlâ bir takım cemaatler egemenliğimizi ihlal ediyorlar ve siz en azından
göz yumuyorsunuz.
Türk ordusunun
destanlaşan mücadelesi ve muhteşem zaferi sonucu Lozan imzalandı. Siz bu orduya
sahip çıkamadınız. FETO polis oldu, hâkim oldu, siz savcı oldunuz ordumuzu
tasfiye etmeye kalktınız.
Cumhuriyet hukukun
üstünlüğü demektir, yargı bağımsızlığı demektir. Siz 12 Eylül’de anayasayı
değiştirip, yargıyı cemaat isimli bir terör örgütüne teslim ettiniz.
Lozan ile vatan
kıldığımız bu topraklara, yer altı ve yer üstü zenginliklerimize sahip
çıkamadınız. Yabancılara toprak satışını kolaylaştırıdız; madenlerimizi
yabancılar çıkarıyor, derelerimizi onlar kullanıyor.
Cumhuriyet ile
birlikte kurulan sanayi işletmelerimizi sattınız, yabancılara verdiniz. Kendi
ülkemizde yabancıların fabrikalarında çalışan işçiler haline geldik.
Haberleşme, sağlık, bankacılık,
sigortacılık, sağlık gibi hizmet sektörleri yabancı fonların oldu; Bunlara da
sahip çıkamadınız.
Cumhuriyet laiklik
demektir, bilimin aydınlığı demektir. Siz iktidar olur olmaz laiklik ile
sorunlar yaşamaya başladınız. Eğitimin bilimsel ağırlığını azaltıp, dinselleştirmeye
başladınız.
Çocuklarımızın
geleceğine de sahip çıkamadınız. Sorular çalındı, sınavlarda haksızlıklar oldu;
çocuklarımızı, gençlerimizi mağdur ettiniz.
HATALARINIZIN BEDELİNİ
MİLLET ÖDÜYOR
Sayın Erdoğan, PKK ve
FETO konusunda hata yaptığınızı ve aldatıldığınızı kabul ettiniz ve bunlarla
ilgili yanlış politikalardan vaz geçtiniz ama bu hataların bedelini milletimiz
ödedi ve ödemeye devam ediyor. Mehmetçiklerimiz, polislerimiz bu hataların
sonucu şehit oldu. Gencecik çocuklarımızı genç yaşta toprağa verdik.
Lozan konusunda da
artık gerçeği görün. Sizi yanıltmalarına izin vermeyin. Bu millete tekrar bedeller
ödettirmeyin.
Lozan’ı tarışmayı
bırakın ve onun bize kazandırdıklarını korumaya çalışın. Cumhurbaşkanı olarak
bu millet sizden bunu bekliyor.
İktidarda kalmanızın
anahtarı da budur. Ya Lozan’a sahip çıkarsınız ya da bu millet size o makamdan
indirmesini bilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder