4 Aralık 2017 Pazartesi

AMERİKA UTANSIN

New York’ta yaşayan bir arkadaşım “Amerikan Devletinin Hakan Atilla’ya Karşı Davası”nı bir fırsatını bulup mahkeme salonunda izlemiş. İzlenimlerini anlatırken, duruşma sırasında Türk bakanların ve bürokratların aldığı rüşvetler gündeme geldikçe orada bulunan Türklerle birlikte çok utandım diye yazmış.

Utanmada elbette haklılar! Ülkelerinin bakanları milyonlarca dolar tutarında rüşvetler almış, yolsuzluklara bulaşmış ve ellerini, kollarını sallayarak geziyorlar. Ve işin daha vahimi bu rahatlığı onlara mevcut iktidar siyasi olarak sağlamış, muhakeme edilmelerini önlemiş.

Bu ayıptan kısmen kurtulmak için, bu kişiler hakkında hızla davalar açılmalı ve yaptıklarının hesabı Türk mahkemeleri tarafından sorulmalıdır.

AMERİKALILAR NEDEN UTANMIYOR?

Peki, Türkler utanıyor da Amerikalılar neden utanmıyor? Esas utanması gerken onlar. Geçmişte ve şu anda Amerika’nın yaptıklarını düşündüğümde, bu insanların yüzleri neden kızarmıyor merak ediyorum.

Amerika’nın içinde türeyen bir sınıf var. Bu büyük sermaye sınıfı veya başka bir ifadeyle kapitalistler bütün dünyaya egemen olmank için hak, hukuk demeden her türlü işlemi yapmada kendilerini yetkili hissediyorlar. Amerikan devleti, Amerikan ordusu, CIA hep bunların yönetiminde ve kontrolinde.

Bu sayıları çok fazla olmayan ama dolarları çok fazla olan kişiler ve onların şirketleri daha da zengin olmak için tüm dünyaya egemen olmak istiyorlar. Savaşlar bu yüzden çıkıyor. Bu sermaye sahipleri dünyanın tüm yeraltı, yerüstü zenginliklerine sahip olmak ve diğer inasanlar kendilerine kul köle olsun isterler. Ucuz  hammadde, ucuz işçilik ve ürettiklerine pazar bulmak için ülkeleri işgal ederler, kendilerine hizmet edecek insanları iktidara taşırlar. Bunları yaparken de kan dökmekten asla çekinmezler.

Bunların Amerikan devletini kullanarak Asya’da, Afrika’da, Güney ve Orta Amerika’da öldürdüleri veya ölümüne neden oldukları insan sayısı milyonlarla ifade edilebilir.

Ülkemizde ve Batı Asya’da (Ortadoğu) dökülen kanların, akan gözyaşlarının, patlayan bombaların, ölüm kusan füzlerin, denizlerde boğulan çocukların, evsiz, yurtsuz kalan insanların, açlıkların, yoksullukların suçlusu hep bu paraya doymayan büyük sermayenindir.

Bu büyük sermaye sahipleri sömürecekleri, istismar edecekleri ülkelerde kendilerine hizmet edecek işbirlikçileri, yardakçıları da kolaylıkla bulurlar. Malını, parasını sömürecekleri, insanlarının canlarını alacakları ülkelerde bazı gafil ve hainleri fikri ikna yolu ile ama daha çok da maddi olarak elde ederler. Bu insanlar da bu büyük sermaye sahiplerinin ziyafet sofrasının kırıntılarına razı olup, onlara hizmet ederler.

DAVAYA DÖNELİM

Gelelelim yaniden “Amerikan Devletinin Hakan Atilla’ya Karşı Davası”na.

Batı Asya topraklarının altında dünyanın en zengin petrol ve doğal gaz kaynakları var. Büyük sermayenin kurduğu İsrail devleti de bu bölgede. Hem bu kaynakları kontrol etmek için hem de İsrail’in güvenliği için Amerika bu bölgeye ilk defa, resmen ve askeri olarak 1991 yılnda birinci körfez harekatı ile müdahale etti.

Bu müdahale ile yetinmedi, Irak’a karşı yeniden ikinci körfez harekatını düzenledi. Irak’I parçaladı, halkını birbirine düşman etti. Yetmedi, Suriye’yi karıştırdı. Türkiye’de iktidar değişikliği yapıp Erdoğan’ını iktidara taşıdı. İran’a da ambargo uygulamaya başladı.

PKK, PYD, IŞİD, FETO, El Nusra gibi örgütler Amerika tarafından kuruldu ve kullanıldı. Batı Asya kan gölüne döndü. Milyonlarca insan hayatını kaybetti.

2014 yılından itibaren Amerika kaybetmeye başladı. Türkiye’deki iktidar tutum değiştirdi ve Amerikan piyonlarını ezmeye baladı. Komşularla ve Rusya ile işbirliği içine girdi.

Amerika’nın büyük sermayesi bu yeni durumu kabullenemezdi. Türkiye’yi cezalandırması ve yönetimi  kendi yörüngesine tekrar oturtması lazımdı.


Bu dava işte bunun için açıldı. Türkiye ve İran hedefe oturtuldu. Silahlı ve siyasi saldırıya ekonomik saldırıyı da katmış oldu. Muhtemelen Türk bankalarına büyük para cezaları verip ekonomimizi zora sokmaya çalışacaklar.

Bu davaya bu gözle bakmazsak yanılırız. Bu dava rüşvet alan bakanları cezalandırmak için değil, Amerika’nın büyük sermayesinin çıkarlarına zarar verdiği için Türkiye ve İran’ı cezalandırmak için açılan bir davadır.


Bu eli kanlı, azgın güce karşı kendimizi korumamız için milli birlik ve milli hükümet şart olmuştur. Gereğini yapmak milletimize düşüyor. Milletimiz bu badireyi de atalatacaktır, yeter ki iyimserliğimizi ve mücadele azmimizi kaybetmeyelim. 

Hiç yorum yok: