ÇARE BİRLİKTE
Kana ve paraya
doymayan Amerika ve İsrail, Batı Asya’nın ortasına yeni bir bomba daha attı:
Kudüs bombası.
Bu zalimlerin1990’lı
yıllardan bu yana ölümüne neden oldukları insan sayısı 3 milyonu buldu, belki
de geçti. Bölge ülkeleri büyük bedel ödedi ama Amerika yenildi. Yenilen
pehlivan güreşe doymazmış derler, Amerika da yenildi ama yenilmeye doymadı,
tekrar saldırdı.
Evet! Amerika yenildi.
İran’a sözünü geçiremedi; Esad’a
gücü yetmedi; Irak’ı parçalayamadı ve en önemlisi Türkiye’yi bölme ve ikinci
İsrail devletini kurma planı gerçekleşmedi. Yenildikçe hırçınlaştı ve adeta
gözünü kan bürüdü.
Amerikan ve
İsrail vatandaşları rahat; onlara bir şey olmuyor. Olan Batı Asya halklarına
oluyor. Amerika burada savaşıyor ama kendi askerini kullanmıyor, PKK, IŞİD,
PYG, YPD, El Nusra gibi örgütleri kullanıyor.
Amerika ve
İsrail’in en büyük silahı ise, etnik ve mezhep farklılıklarını kullanarak
insanları ayrıştırmak ve birbirlerine düşman kılmak. Ne yazık ki, bölge
insanlarının bir kısmı bu tuzağa düştü ama onlar da artık uyandı. Kardeşliğin
kıymetini anladı. Bölüp paraçalamak istediği ülkeler, Türkiye, İran, Suriye,
Irak birleşti ve Amerikan İsrail işbirliğine karşı silahlı mücadeleye girişti
ve kazandı.
SİYASİ
PARTİLERE BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR
Bu ortamda
siyasi partilerimize de seslenmek gereği var:
AKP, artık
şu Esad düşmanlığından vazgeç ve Suriye ile işbirliğini artır.
CHP, katil
Esad halkını bombalıyor, ABD’nin bölgede kalıcı olması için Türkiye yardım
etmelidir anlamındaki sözler hiç solcu bir partiye yakışıyor mu? Artık mazlumun
yanında ol.
İYİ parti,
sende Türkiey’nin savunmasını ve güvenliğini NATO ve Batı sistemine ihale
etmekten vazgeç. Bu görüş milliyetçiyim diyen bir partiye yakışmıyor.
Bu konuda en
tutarlı parti Vatan Partisi oldu. Diğer partiler onu örnek alsa iyi olur.
NE YAPMALI?
Amerikan
İsrail projelerine karşı bölge halklarının ve devletlerinin yapması gereken iki
şey var:
Öncelikle, etnik
kimlik, dini inanç, mezhep farklılıklarını düşmanlığa dönüştürmemeliler. Bunlar
bölgenin zenginliğidir. Kardeşliğin, dostluğun kıymetini bilmeleri gerek. Kader
birliğini içinde, geleceği beraber inşa etmek kaçınılmaz zorunluluktur.
Ülkeler
arası işbirliğini artırmanın yolları aranmalıdır. Bu işbirliği konfedarasyona
kadar gidebilir. Bunun için öncelikle bölgedeki yabancı güçler temizlenmeli,
ülkeler huzura kavuşmalıdır. Daha sonra Batı Asya Birliği kurulmalıdır. Aksi takdirde
emperyalist emel sahipleri bu bölgede daha çok kan döker.
MUSTAFA
KEMAL PAŞA FEDERASYON DEMİŞTİ
Çare Atatürk’ün
önerisindedir. Yıllar önce Atatürk bu fedarasyon fikri üzerinde durmuş ve bunu
Irak ve Suriye halklarına teklif etmişti.
Mustafa Kemal
Paşa, Heyeti Temsiliye adına Kolordu Kumandınlıklarına 23 Şubat 1920 günü
yolladığı talimatta bunu resmi olarak kayda geçirmiştir. Onlara yolladığı
yazıda, bölge halklarının liderlerine gönderdiği talimatın bir özeti
bulunmaktadır. Bu özette Arap örgütlerinin önerdikleri konfedarasyon planının kabul
edildiğini belirtir:
<…
Suriye, Irak ve Türkiye bağımsızlıklarını kurtararak bir ‘Konfederasyon’ teşkil
eylemek veyahut gelecekte kararlaştırılacak tarzda bir irtibat tesis eylemek
üzere birlikte hareket edilmesi….>
Mustafa
Kemal Paşa, aynı günlerde Talât Paşa’ya yazdığı mektupta da Suriye ve
Iraklılarla konfederasyon kararı aldıklarını şu cümlelerle anlatır:
<…Araplara
karşı başından beri ifade ettiğimiz siyasi formül şudur:
Her millet
kendi bağımsızlığını kurtardıktan sonra ‘konfederasyon halinde birleşmek.’
Bu esas
Araplarca memnuniyetle kabul edilmiştir.>
Mustafa
Kemal Paşa, 24 Nisan 1924 günü, bu kez Meclisin gizli otururumunda yaptığı
konuşmada, Suriye ve Irak’ın bağımsızlıklarını kazanmalarından sonra, bu
ülkelerle ittifakın biçimi konusunda somut bir sonuç söyler:
<Bizimle
anlaşmanın veya ittifakın üstünde bir şekil, ki federatif yahut konfederatif
denilen şekillerden biriyle irtibat peyda edebiliriz.>
Irak ve
Suriye, Atatürk’ün sağlılığında bağımsızlıklarını kazanamadı, bu yüzden de
proje askıda kaldı.
Suriye, Irak
ve diğer bölge ülkelerinin bir federasyon çerçevesinde birleşmesi
Amerika-İsrail emperyalizmine karşı etkili bir önlem olabilir. Bölge halklarına
kardeşlik, huzur ve güven getirebilir. Ama öncelikle ABD’nin bu bölgeden
kovulması lazım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder