23 Aralık 2017 Cumartesi

AKP, AMERİKA VE DARBELER

Tek millet deyip Türk millet diyemiyorlardı, Aziz Türk millet demeye başladılar; Mustafa Kemal deyip, Atatürk diyemiyorlerdı, Atatürk demeye başladılar ama 28 Şubat davasına karşı verdikleri tepkiden anlaşıldı ki, Cumhuriyet ile, Atatürk ile ve TSK ile olan sorunları devam ediyor.

Türk ordususnun komutanlarını hedef alan 28 Şubat davasının iddanamesini yazan Mustafa Bilgili isimli FETO tutuklusu savcının yazdığı ve buram buram asker düşmanlığı kokan iddianemeyi davanın yeni savcısı okumuş. Komutanların çoğuna darbeye teşebbüs ettikleri için müebbet hapis cezası istemiş.


Bu iddianın esas sahibi olan Mustafa Bilgili ise “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” eden ve “silahlı terör örgütü üyesi” olduğu belirtilen cezaevindeki bir FETO üyesi.

28 Şubat davası ordumuza kurulmuş bir kumpastı. FETO bu davayı açarak 28 Şubat’ın intikamını almaya çalışmıştı. FETO ile savaştığını iddia eden AKP iktidarı ise bu davada FETO’nun yerini almış gözüküyor.

AKP’liler savcının mütaalasından son derece memnun görünüyorlar. AKP sözcüsü Mahir Ünal, <28 Şubat, bir darbe girşimiydi, büyük mağduriyetler oluşturdu. Türkiye’nin bu darbelerle yüzleşmesi, darbecilerle hesaplaşması gerekiyor> demiş.

DARBELER HEP ASKERİ OLMUYOR

AKP sözcüsüne kendilerinin de bir darbe sonucu iktidara geldiğini hatırlatmak lazım.

Türkiye’de benim yaşadığım 3 darbe oldu; 12 Mart, 27 Eylül ve 3 Kasım darbeleri. Bunların hepsinin de arkasında Amerika vardı. İlk ikisi askeri darbeydi ama 3 Kasım bir sivil darbeydi.

27 Eylül ve 3 Kasım darbelerinden sonra Amerikancı yönetimler başa geçti. AKP kendisinin nasıl iktidara geldiğini sorgulamadan, darbelerle hesaplaşmaya kalkmaması lazım.


12 Eylül darbesini takip eden günlerde devrimciler, ülkücüer hapislere atılırken FETO’nun önü açıldı. Daha sonra Özal’ın iktıdara gelmesi ile birlikte FETO daha da güçlendi ve büyüdü. Uygulanan adına liberal denilen program ile borçlanma ekonomisi başladı ve Türkiye yarı sömürge durumuna düşürüldü.

FETO’nun büyümesi Çiller döneminde devam etti. 28 Şubat, FETO’nun devlet içinde büyümesine ve toplum içinde örgütlenmesine bir tepki idi.

AKP NASIL İKTİDARA GELDİ?

Gelelim AKP’nin nasıl iktidar olduğuna. 3 Kasım 2002 öncesi ekonomik kriz yaratıldı ve kurtarıcı olaral Amerika’dan Kemal Derviş yollandı. Derviş, Amerika’nın da işine gelen bazı ekonomik programların uygulamasını başlattı. Daha sonra DSP’yi parçaladı. Refah partisinden ve Anavatan Partisinden miilletvekilleri ayrıldı. 57. Hükümetin altı boşaltıldı ve 3 Kasım’da seçime gidildi.

Seçimden önce diğer partilerden ayrılanlar AKP’yi kurdu. Erdoğan parlatılmaya başlandı.


Bu durumu çok önceden belirleyenler de vardı: Aydınlık dergisi 20 Ekim 1996 tarihli sayısının kapağında “Abramowitz Tayyib’i Erbakan’ın yerine hazırlıyor” başlıklı önemli bir haber yayınladı.

Bu haber, 3 Kasım sonuçları ile doğrulanmış oldu.

Erdoğan’ın iktidarı aslına bir koalisyondu. Bu kolalisyonun 3 kanadı vardı: Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve Fethullah Hoca.

Amerikan darbesi ile başa gelen bu koalisyon kendisini iktidara taşıyanların istediklerini yapmaya başladı.  Liberal ekonomi devam etti, borçlanma daha da arttı. Türk milletinin nesi var, nesi yok yabancı sermayeye satılmaya başlandı. Erdoğan kendisini Amerikan’ın BOP projesinin eş başkanı olduğunu ilan etti.

Bu dönemde FETO devlet içine iyice yerleşti ve 28 Şubat’ta önemli rol alanlara karşı bir intikam hareketi başlattı. Dava açıldı ve o dönemin komutanları hapse atıldı.

ERDOĞAN, GÜL, GÜLEN KOLALİSYONU BOZULDU

Sonraki günlerde üçlü koalisyon bozuldu. Erdoğan, Gül ve FETO birbirinden ayrıldı. Erdoğan’ın iktidarı devam ediyor. Gül ve FETO ise yeni ortaklar bulup ve gene Amerika’nın desteği ile iktidara gelmenin planlarını yapıyor.

AKP sözcüsü Mahir Ünal’ın darbecilerden hesap soruluyor diye memnuniyetini belirttiği şey işte bu FETO’nun TSK’den intikam alma davasıdır. Koalisyon bozuldu ama ordu düşmanlığı devam ediyor.

Şu iç hususu hatıralatalım:

Mahir Ünal çok sevinmesin, Türk milleti, ordusuna kurulan bu kumpası da bertaraf etmesini bilecektir.

3 Kasım’da bir sivil darbe ile iktidara gelen AKP’nin darbelerden şikayet etme hakkı yoktur.

Amerika her zeminde yenilmeye başladı. Hiç kimse Amerika desteği ile iktidara gelme planları yapmasın.  


Hiç yorum yok: