AKP, AMERİKA VE
DARBELER
Tek
millet deyip Türk millet diyemiyorlardı, Aziz Türk millet demeye başladılar;
Mustafa Kemal deyip, Atatürk diyemiyorlerdı, Atatürk demeye başladılar ama 28
Şubat davasına karşı verdikleri tepkiden anlaşıldı ki, Cumhuriyet ile, Atatürk
ile ve TSK ile olan sorunları devam ediyor.
Türk
ordususnun komutanlarını hedef alan 28 Şubat davasının iddanamesini yazan Mustafa
Bilgili isimli FETO tutuklusu savcının yazdığı ve buram buram asker düşmanlığı
kokan iddianemeyi davanın yeni savcısı okumuş. Komutanların çoğuna darbeye
teşebbüs ettikleri için müebbet hapis cezası istemiş.
Bu
iddianın esas sahibi olan Mustafa Bilgili ise “Anayasal
düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” eden ve “silahlı terör örgütü üyesi” olduğu
belirtilen cezaevindeki bir FETO üyesi.
28 Şubat davası ordumuza kurulmuş
bir kumpastı. FETO bu davayı açarak 28 Şubat’ın intikamını almaya çalışmıştı.
FETO ile savaştığını iddia eden AKP iktidarı ise bu davada FETO’nun yerini
almış gözüküyor.
AKP’liler savcının mütaalasından son
derece memnun görünüyorlar. AKP sözcüsü Mahir Ünal, <28 Şubat, bir darbe
girşimiydi, büyük mağduriyetler oluşturdu. Türkiye’nin bu darbelerle
yüzleşmesi, darbecilerle hesaplaşması gerekiyor> demiş.
DARBELER HEP ASKERİ OLMUYOR
AKP sözcüsüne kendilerinin de bir darbe
sonucu iktidara geldiğini hatırlatmak lazım.
Türkiye’de benim yaşadığım 3 darbe
oldu; 12 Mart, 27 Eylül ve 3 Kasım darbeleri. Bunların hepsinin de arkasında
Amerika vardı. İlk ikisi askeri darbeydi ama 3 Kasım bir sivil darbeydi.
27 Eylül ve 3 Kasım darbelerinden
sonra Amerikancı yönetimler başa geçti. AKP kendisinin nasıl iktidara geldiğini
sorgulamadan, darbelerle hesaplaşmaya kalkmaması lazım.
12 Eylül darbesini takip eden
günlerde devrimciler, ülkücüer hapislere atılırken FETO’nun önü açıldı. Daha
sonra Özal’ın iktıdara gelmesi ile birlikte FETO daha da güçlendi ve büyüdü.
Uygulanan adına liberal denilen program ile borçlanma ekonomisi başladı ve
Türkiye yarı sömürge durumuna düşürüldü.
FETO’nun büyümesi Çiller döneminde
devam etti. 28 Şubat, FETO’nun devlet içinde büyümesine ve toplum içinde
örgütlenmesine bir tepki idi.
AKP NASIL İKTİDARA GELDİ?
Gelelim AKP’nin nasıl iktidar
olduğuna. 3 Kasım 2002 öncesi ekonomik kriz yaratıldı ve kurtarıcı olaral Amerika’dan
Kemal Derviş yollandı. Derviş, Amerika’nın da işine gelen bazı ekonomik
programların uygulamasını başlattı. Daha sonra DSP’yi parçaladı. Refah
partisinden ve Anavatan Partisinden miilletvekilleri ayrıldı. 57. Hükümetin
altı boşaltıldı ve 3 Kasım’da seçime gidildi.
Seçimden önce diğer partilerden
ayrılanlar AKP’yi kurdu. Erdoğan parlatılmaya başlandı.
Bu
durumu çok önceden belirleyenler de vardı: Aydınlık dergisi 20 Ekim 1996
tarihli sayısının kapağında “Abramowitz Tayyib’i Erbakan’ın yerine hazırlıyor” başlıklı
önemli
bir haber yayınladı.
Bu
haber, 3 Kasım sonuçları ile doğrulanmış oldu.
Erdoğan’ın
iktidarı aslına bir koalisyondu. Bu kolalisyonun 3 kanadı vardı: Recep Tayyip Erdoğan,
Abdullah Gül ve Fethullah Hoca.
Amerikan
darbesi ile başa gelen bu koalisyon kendisini iktidara taşıyanların
istediklerini yapmaya başladı. Liberal
ekonomi devam etti, borçlanma daha da arttı. Türk milletinin nesi var, nesi yok
yabancı sermayeye satılmaya başlandı. Erdoğan kendisini Amerikan’ın BOP projesinin
eş başkanı olduğunu ilan etti.
Bu
dönemde FETO devlet içine iyice yerleşti ve 28 Şubat’ta önemli rol alanlara
karşı bir intikam hareketi başlattı. Dava açıldı ve o dönemin komutanları hapse
atıldı.
ERDOĞAN,
GÜL, GÜLEN KOLALİSYONU BOZULDU
Sonraki
günlerde üçlü koalisyon bozuldu. Erdoğan, Gül ve FETO birbirinden ayrıldı. Erdoğan’ın
iktidarı devam ediyor. Gül ve FETO ise yeni ortaklar bulup ve gene Amerika’nın
desteği ile iktidara gelmenin planlarını yapıyor.
AKP
sözcüsü Mahir Ünal’ın darbecilerden hesap soruluyor diye memnuniyetini
belirttiği şey işte bu FETO’nun TSK’den intikam alma davasıdır. Koalisyon bozuldu
ama ordu düşmanlığı devam ediyor.
Şu iç
hususu hatıralatalım:
Mahir
Ünal çok sevinmesin, Türk milleti, ordusuna kurulan bu kumpası da bertaraf
etmesini bilecektir.
3
Kasım’da bir sivil darbe ile iktidara gelen AKP’nin darbelerden şikayet etme
hakkı yoktur.
Amerika
her zeminde yenilmeye başladı. Hiç kimse Amerika desteği ile iktidara gelme planları
yapmasın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder