ATIF HOCA VE YUSUF AKÇURA
Gazetelerden öğreniyoruz;
İstanbul’da bir okuldaki mescite İskilipli Atıf adı verilmiş ve kapısında onun
resmi asılmış. Buna benzer haberleri defalarca okuduk. Cumhuriyetin okullarına,
hastahanelerine, parklarına bu şahsın adı verliyor.
İstiklal
savaşımıza ve bu savaşın sonunda kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ne şiddetle karşı
koyan ve karşı koymayı hainlik mertebesine yükselten bir kişinin adının
cumhuriyetin kurumlarına verilmesi kadar yanlış bir şey olamaz. Verilen her
isim kurtuluş savaşı şehitlerimizim kemiklerini sızlatıyordur.
Siyasal
islamcılar İskilipli Atıf’a böyle sahip çıkarken halkçıların, devrimcilerin,
milliyetçilerin ve Atatürkçülerin Yusuf Akçura’yı unutup anmamaları da çok
vahim.
Yusuf Akçura ve
İskilipli Atıf birbirine zıt iki görüşün ve mücadelenin temsilcileri. Neden zıt
dediğim ikisini ayrı ayrı hatırlatınca anlaşılacaktır.
İSKİLİPLİ ATIF
HOCA KİMDİR?
Öncelikle şunu
söyleyelim: Atıf Hoca Kuvvayı Milliye karşıtıdır. Teali İslam Cemiyeti'nin kurucusu ve
yöneticisidir. Kurtuluş Savaşı sırasında yayınladıkları bildiride Kuvayı
Milliye mensuplarına 'İngilizleri kızdırdınız' diyerek çıkışan İskilipli Atıf,
Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarına ise 'eşkiya' diyerek 'katlerinin vacip'
olduğunu söylemiştir.
Teali İslam
Cemiyeti Milli Mücadele’ye ve Mustafa Kemal Paşa’ya karşı kurulmuştur.
İslamcılık ile İngiliz yandaşlığını beraber sürdürür. Bağımsızlık savaşına
karşıdır çünkü bu cemiyete göre Yunanlılar ve İngilizler iyidir. Bu savaşı da
bunlar kazanacaktır çünkü onların arkasında Kuvvayı Milliye gibi "cahilce
bir cesaret" değil, uygarlık zekâsı vardır.
Atıf Efendinin
Teali İslam Cemiyeti Başkanı (Reisi Evvel) olarak yayınladığı bildiriden birkaç
satır aktaralım:
"Mustafa
Kemal ve Kuvvayı Milliye maskaraları Yunan askerlerinin önünden kaçıyor.
Zavallı saf ve gafil halktan topladıkları askerlere 'siz burada onlarla
savaşın, biz de arkalarını çevirelim' diyerek sıvışıyorlar. Yazık ki halkımız
Talât, Enver, Cemal, Mustafa Kemal gibi beş on eşkıyanın vücudunu ortadan
kaldırmak için gereken fedakarlığı yapmıyor.” “ ...Bu eşkıyaları ve asileri en
kısa zamanda bertaraf etmek hepimize farzdır.”
“Harp yıllarında
sizleri cephe cephe sürükleyen ve din kardeşlerinizin suçsuz yere ölmelerine
sebep olanlar arasında Mustafa Kemal, Ali Fuat, Bekir Sami gibi zalimler de
vardı. Siz bu zalimlerin cinayetlerine daha ne kadar göz yumacaksınız?”
“Elinize
aldığınız bu fetva Allah'ın emridir, Padişah fermanıdır. Sizler bu katil
canavarları daha fazla yaşatmamakla mükellef ve görevlisiniz. Bunların vücudlarını
külliyen ortadan kaldırmak Müslümanlık için farz olmuştur."
YUSUF AKÇURA
KİMDİR?
Yusuf Akçura
Türkçülük akımının önde gelen liderlerinden birisidir. Fikirleri ile, önerileri
ile, söylemleri ve eylemleri ile bağımsızlık savaşının kazanılmasında ve
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında büyük emeği geçmiştir. Atatürk’ün en
yakınındaki kişilerden birisidir.
Milli mücadeleye
bakış açısını şu cümlelerden öğrenebiliriz: “Anadolu’da oluşan Türk milli
kuvveti, Türk milliyetini imhaya uğraşan İngiliz, Fransız, İtalyan, Yunan,
Ermeni istilacılarını Türk ilinden kovmayı başardı. Onlarla işbirliği yapmış
olan Osman hanedanını da arkalarından gönderdi. Bu suretle Türkiye’de ne
İstilacı yabancı ne de ferdi saltanat ve hilafet kaldı: Bağımsız Türkiye
Cumhuriyeti doğdu.
Atıf Hoca, Türk
Ordusu’nı ve onun başkomutanını "Mustafa Kemal ve Kuvvayı Milliye
maskaraları” diye nitelendirirken Akçura bakın bir konferansında neler
söylemiş: “Vazifesini tarihte emsali az bulunur bir maharet ve fedakârlıkla
başaran muzazzez ordumuza ve onun en yüce harp erlerinden olduğuna şühe
kalmayan dâhi başbuğuna şükran ve hürmet arz etmek, bugün her işin
başlangıcında milli bir vazifemizdir. Onun için muhterem dinleyicileri, ilim
müesselerinin üslup ve geleneğine uygun olarak, ordu ve babuğumuzu üç defa
alkışlamaya davet ediyorum:
Yaşasın muzeffer
ordumuz ve dâhi başbuğu!”
İSYAN EDİYORUM, KINIYORUM
VE KUTLUYORUM
Cumhuriyet
kurumlarına Atıf Hoca gibi bir cumhuriyet ve Türklük düşmanının adını verenler
varken Yusuf Akçura gibi bir cumhuriyet aydının ve Türk milliyetçisinin
anılmamasına isyan ediyorum.
Cumhuriyet’in nimetlerinden
faydalanıp, cumhuriyet karşıtı bir hainin ismini cumhurşyet kurumlarına veren
AKP iktidarını kınıyorum.
CHP’nin fikir
babalarından olan Akçura’ya karşı kayıtsız kalan CHP’lileri kınıyorum.
Türkçülük
akımının önde gelen düşünürlerinden olan, Türk milletinin bağımsızlığı ve
egemenliği için mücadele eden Akçura’yı yeteri kadar anmayan milliyetçileri ve
Türkçüleri kınıyorum.
Akçura’ya Kaynak
Yayınları sahip çıktı ve onun söylev ve makalelerini toplayarak “Türk Devriminin
Programı” ismi ile kitaplaştırdı. Kitabın tanıtımını ise Vatan Partisi Genel
Başkanı Sayın Doğu Perinçek yaptı. Sayın Perinçek’i ve Kaynak Yayınevini de
kutluyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder