YAKIŞMIYOR O MAKAMA
Kim ne derse desin, Erdoğan oturduğu o yüce makama
yakışmıyor. Milletin tamamı yerine hâlâ kendisine oy verenlere hizmet etmek
yeterli sanıyor.
Amerika’nın Sevr’i hortlatmak için geliştirdiği projelere eş
başkan oldu, açılım yapmaya kalkıp PKK’yı güçlendirdi, FETO’ya ne istedilerse
verdi ülke bölünme noktasına geldi.
Şimdilerde kahraman ordumuz ülke bütünlüğünü ve Erdoğan’ın
hezimet diye nitelendirdiği Lozan ile çizilen sınırları korumak için canı
pahasına mücadele ediyor. Bir devlet başkanının yapması gereken şey öncelikle
iç cepheyi ve TSK’ni güçlü kılmak olmalıdır.
İç cephe ancak milli birliğin oluşması ile güçlü olur. Ama
ne Erdoğan ve AKP ne de CHP ve MHP bu konuda yeterli adım atmıyorlar hatta
tersine milli birliği bozucu davranışlar sergiliyorlar.
Erdoğan tek millet diyor ama Türk milleti diyemiyor.
Abdülhamid de tek millet demişti ama onun milletten kastı sünni İslam inanıcına
sahip halklarını tümüydü. Anlaşılan o ki, Erdoğan da bu anlayış içerisinde.
Oysa Atatürk Anadolu halkını Türk milleti olarak birleştirmiş ve devrimlerini
bu şeklide yapmıştı.
Erdoğan, Atatürk’e Atatürk de diyemiyor. Hem Atatürk ile hem
Cumhuriyet ile sorunları var. Oysa bu milleti ancak Atatürk etrafında
birleştirebilir.
Türkiye’de 32 ayrı millet var deyip Türklüğü de bir etnik
kimliğe indirgeyerek birlik oluşturulur mu?
Milletimizi tek vücut yapacak en önemli değer laikliktir.
Erdoğan’ın bu kavramla da sorunu var. Müftülere nikah kıyma yetkisinin
verilmesi bunun en güzel örneği.
Bu konu ile ilgili yaptığı konuşmada “senin memurun”, “benim
müftüm” anlayışını sergilemesi ise hiç kabul edilemez. Memurlar kimin memur ki
senin memurun diyor? Bu ifade bölücülük değil mi?
“Senin memurlarını o Anadolu’daki kız, genç dinlemez ama bir
hoca efendinin lafını kız da erkek de dinler. İsteseniz de istemeseniz de yasa
Meclis’ten geçecek” ifadesi ise tam bir talihsizlik.
Bu ifadesi ile TBMM’ne adeta talimat veriyor. Adeta benim
sözüm kanundur diyor. Yargıya talimat ver, yasamaya talimat ver; böyle
demokrasi olur mu? Demokrasi olmazsa milli birlik de olmaz.
ÇARE MİLLİ BİRLİK VE MİLLİ HÜKÜMETTEDİR
Erdoğan’ın ve AKP’nin bu ülkeyi iyi yönetemediği ortadadır.
2019’da Erdoğan’ın artık o makamda olmayacağı belli
olmuştur. Amerika bunu bildiği için kendi projelerini yürütecek yeni oluşumlar
ve ittifaklar peşindedir. CHP, HDP, AKP’nin FETO kanadı ve diğer bazı
oluşumların birlikteliği için bazı gayretler gözükmektedir.
CHP kendisini HDP’den ve FETO’dan soyutlamalıdır. Soyutlayamazsa
milli ittifakın dışında kalmaya mahkumdur.
Sorun vatanseverlerin, milliyetçilerin ve halkçıların
birleşerek milletin mukadderatına el koyması ile çözülür. Çare milli birlik,
milli meclis ve milli hükümettedir. Millet sevdalılarını göreve davet ediyoruz.
Kalkın ayağa artık. Gün mücadele günüdür ve mücadele ancak örgütlü olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder