3 Ç’Yİ ANLAMAK GEREK
3 Ç’yi anlamadan ülkemizdeki ve dünyadaki gelişmeleri doğru
yorumlamak mümkün değil. Nedir bu 3 Ç derseniz, açıklayalım: Çelişki, çatışma
ve çarpışma.
Atatürk, Gandi, Lenin, Bolivar ve Mao gibi devrimciler mücadelelerini
bu 3 Ç’yi iyi değerlendirdikleri için devrimci olmuşlardır.
Çatışma ve çarpışmanın özünde mevcut çelişkiler var.
Doğu-batı, kuzey-güney, sermaye-emek, mazlum
milletler-ezilen milletler, gelişmiş ülkeler-gelişmekte olan ülkeler, Sömüren devletler-sömürülen
halklar, kral, prens, derebeyi, ağa gibi egemenler-yoksul halklar arasındaki
çelişkiler mücadeleleri ve devrimleri davet etmiştir.
TÜRK DEVRİMİ
Türk milletinin bağımsızlık savaşının özünde mazlum
milletler ve zalim ülkeler arasındaki çelişki vardır. İstiklal mücadelesi
sadece Türk milleti için değil, tüm mazlum milletler için yapılmıştır. Bir
yanda emperyalist güçler diğer yanda onların sömürge haline getirdiği ülkeler.
Atatürk’ü dinleyelim:
«... biz Batı emperyalizmine karşı yalnız ve kurtuluş ve
bağımsızlığımızı korumakla iktifa etmiyoruz; aynı zamanda Batı
emperyalistlerinin, güçleri ve bilinen vasıtalarıyla Türk milletini
emperyalizme vasıta olarak kullanmak istemelerine de engel oluyoruz. Bununla
bütün insanlığa hizmet ettiğimiz inanıyoruz....”
“... Türkiye'nin bugünkü mücadelesi yalnız kendi nam ve
hesabına olsaydı belki daha kısa, daha az kanlı olur ve daha çabuk bitebilirdi.
Türkiye azim ve mühim bir gayret sarf ediyor. Çünkü müdafaa
ettiği, bütün mazlum milletlerin, bütün şarkın davasıdır ve bunu nihayete
getirinceye kadar Türkiye, kendisiyle beraber olan Şark milletlerinin beraber
yürüyeceğinden emindir...”
Nitekim Türk milletinin emperyalistlere karşı kazandığı
zafer, diğer milletlere de örnek olmuş ve birçok ulus bağımsızlıklarını
kazanarak kendi milli devletlerini kurmuşlardır.
Bu durumu kabullenemeyen emperyalist devletler milli
devletleri parçalayıp egemenliklerini bunlar üzerinde devam ettirme çabası
içindedir. Büyük Ortadoğu Projesi’ni bu kapsamda düşünmek gerekir.
Emperyalistlerin çabası boşunadır. Mazlum milletlerin
uyanışı devam etmektedir. Başını Amerika’nın çektiği emperyalist güçler, sadece
Ortadoğu’da değil, tüm dünyada yenilmeye mahkumdur. Atatürk’ün şu sözleri ile
verdiği müjdeli günler çok yaklaşmıştır:
“...Şarktan şimdi doğacak olan güneşe bakınız! Bugün günün
ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan bütün şark milletlerinin de uyanışlarını
öyle görüyorum. İstiklâl ve hürriyetine kavuşacak olan çok kardeş millet
vardır. Onların yeniden doğuşu, şüphesiz ki terakkiye ve refaha müteveccih
olacaktır. Bu milletler bütün güçlüklere ve manilere rağmen, muzaffer olacaklar
ve kendilerini bekleyen istikbale ulaşacaklardır....”
“... müstemlekecilik ve emperyalizm yeryüzünden yok olacak ve
yerlerine milletler arasında hiçbir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen yeni bir
ahenk ve işbirliği çağı hakim olacaktır...”
GÜNEŞ ŞARKTAN DOĞMAYA BAŞLADI
Sözü Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’e bırakalım:
Yeni bir dünya kuruluyor.
Çatlasanız da patlasanız da Türkiye, Yeni Dünyadaki onurlu
yerini alıyor.
Yeni Dünyanın efendisi artık Batı Medeniyeti değildir.
Onlar, Atatürk’ün dediği gibi mahv ve perişan oluyor.
Yeni Dünya’nın efendileri, dünün mazlumları, günün ayağa
kalkanlarıdır.
Müjdeler olsun, insanlığın ufkunda artık Atatürk’ün yüzyıl önce
gördüğü “Doğudan doğan güneş” var.
Batı Medeniyeti batıyor.
Doğudan yepyeni bir medeniyet yükseliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder