22 Mayıs 2017 Pazartesi

ATATÜRK’Ü EKSİKSİZ ANMAK!

19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı bazı yasaklamalar ve engellemelere rağmen tüm yurtta büyük bir coşku ile kutlandı. Milyonlarca insan Atatürk’e olan sevgilerini ve onun ilkelerine olan inançlarını çeşitli biçimlerde gösterdi.

Bu kutlamalarda eksik olan Atatürk’ün temel düşüncelerinin özelikle gençlere tam olarak anlatılmayışıydı. Oysa onu anmanın en güzel şekli onu tanımaktan ve tanıtmaktan geçer.

Atatürk’ü tanımak için yaptıklarına, eserlerine bakmak ve sözlerini değerlendirmek gerek.

Onun en büyük özelliği ki, bugünlerde pek üzerine durulmuyor, antiemperyalist oluşu ve her zaman mazlumların yanında duruşudur. Kurtuluş savaşı ve kurulan Cumhuriyet emperyalistlere karşı verilmiş büyük ve kutsal bir mücadelenin sonucudur. Bu mücadelenin daha başında Atatürk şöyle seslenmiş:

“…biz Batı emperyalistlerine karşı yalnız ve kurtuluş ve bağımsızlığımızı korumakla yetinmiyoruz; aynı zamanda Batı emperyalistlerin, güçleri ve bilinen vasıtalarıyla Türk milletini emperyalizme vasıta olarak kullanmak isteyenlere de engel oluyoruz. Bununla bütün insanlığa hizmet ettiğimize inanıyoruz….”

Bu mücadelenin sadece Türk Milleti için değil, tüm mazlum milletler için yapıldığını Atatürk’ün şu ifadesinden öğreniyoruz:

“... Türkiye'nin bugünkü mücadelesi yalnız kendi nam ve hesabına olsaydı belki daha kısa, daha az kanlı olur ve daha çabuk bitebilirdi.

“Türkiye azim ve mühim bir gayret sarf ediyor. Çünkü müdafaa ettiği, bütün mazlum milletlerin, bütün şarkın davasıdır ve bunu nihayete getirinceye kadar Türkiye, kendisiyle beraber olan Şark milletlerinin beraber yürüyeceğinden emindir...”

”…Bütün mazlum milletler, zalimleri bir gün mahv ve nabût edecektir. O zaman dünya yüzünden zalim ve mazlum kelimeleri kalkacak, insanlık kendisine yakışan bir halet-i İçtimaiyeye kavuşacaktır. Bizim milletimiz o zaman bu gayeye vasıl olan milletler arasında tekaddümüyle cidden iftihar edecektir…”

Sadece Türk Milletini değil, Batı emperyalizminin ezip sömürdüğü doğuda yaşayan tüm mazlum milletleri düşünen Atatürk bu mazlum milletlerin er geç zalimlerin elinden kurtulacağına ve zulmün ve sömürünün son bulacağına inanıyordu. Bunu şu ifadelerden anlıyoruz:

“...Şarktan şimdi doğacak olan güneşe bakınız! Bugün günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan bütün şark milletlerinin de uyanışlarını öyle görüyorum. İstiklâl ve hürriyetine kavuşacak olan çok kardeş millet vardır.

Onların yeniden doğuşu, şüphesiz ki terakkiye ve refaha müteveccih olacaktır. Bu milletler bütün güçlüklere ve manilere rağmen, muzaffer olacaklar ve kendilerini bekleyen istikbale ulaşacaklardır....”

“... müstemlekecilik ve emperyalizm yeryüzünden yok olacak ve yerlerine milletler arasında hiçbir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen yeni bir ahenk ve işbirliği çağı hakim olacaktır...”

Atatürk’ün bu beklentisi ve arzusunun tam olarak gerçekleştiğini söylememiz mümkün değil ama o günden bu güne çok büyük gelişmeler oldu. Olmaya da devam ediyor. Diğer tüm öngörülerinin gerçekleştiğini bildiğimiz Atatürk’ün bu tahmininin de eninde sonunda gerçekleşeceğine inancımız tamdır. O günü büyük bir sabırsızlıkla bekliyoruz.


Emperyalizm son bulmalı, tüm milletler özgür ve bağımsız olarak yaşamalıdır. Atatürkçülüğün özü budur. 

Hiç yorum yok: