30 Mart 2017 Perşembe

ADİL ÖKSÜZ'Ü KİM KAÇIRDI?

Aydınlık Gazatesi büyük bir gazetecilik örneği vererek çok önemli bir haber yayınladı. Haberin özeti şöyle:

“15 Temmuz darbe girişiminin mimarlarından FETÖ'nün firari “Hava Kuvvetleri İmamı” Adil Öksüz'ün kaçışında AKP Samsun Milletvekili Fuat Köktaş ve AKP Samsun İlk Adım Belediye Başkanı Erdoğan Tok'un rol aldığı iddia edildi. 16 Temmuz günü Kazan ilçesinde gözaltına alınıp daha sonra mahkemece serbest bırakılan Adil Öksüz'ün nasıl kaçtığı aylardır Türkiye'nin önemli gündem maddelerinden biri.

Aydınlık'ın ulaştığı kaynaklar, Adil Öksüz'ün Samsun'un Yeşilyurt Limanı'ndan yurtdışına kaçtığını söyledi. Daha ilginç olanı Adil Öksüz'ün Samsun'a nasıl geldiği. Kaynaklar, Öksüz'ün Samsun'a AKP Samsun Milletvekili Fuat Köktaş'a ait bir araç ile geldiği yine aynı araçla Samsun İlk Adım Belediye Başkanı Erdoğan Tok'un evine gittiğini iddia etti. Aydınlık'a bilgi veren istihbarat ve emniyet kaynaklar, bu evde belli bir süre kalan FETÖ'cü Öksüz'ün Samsun'daki Yeşilyurt Limanı üzerinden kaçtığını bildirdi. Samsun'dan Batum'a geçen Öksüz, oradan da Kırgızistan'a geçti. Halen Kırgızistan'da saklandığı ifade edilen Öksüz'ün Kanada'ya geçmeye çalıştığı da gelen bilgiler arasında.”

FETO ile mücadele eden bir iktidar bu haber karşısında ne yapması gerekirdi? Olayın üzerine gidip sorumlular hakkında yasal işlem başlatması gerekmez miydi? Gerekirdi ama ne oldu? Bu haberi yayınlayan internet sitelerine yayın yasağı geldi. Olayın üstü adeta örtüldü.

Bu tutum FETO'nun siyasi ayağı üzerindeki süpekülasyonları artırdı.

Akla şu soru geliyor: Acaba söz konusu haberde suçlanan AKP milletvekili ve belediye başkanı olduğu için mi böyle bir tutum benimsendi?

KONSOLOSLUK VE ADİL ÖKSÜZ

Tam da bu sırada haber ajanslarına yeni bir iddia ulaştı. 15 Temmuz'dan 6 gün sonra ABD Başkonsolosluğu tarafından telefonla aranıyor.

Bu çok önemli iki habere Vatan Partisi hariç diğer siyasi partiler sessiz kaldı.

Vatan Partisi Genel Başkanı Sayın Doğu Perinçek bir basın toplantısı düzenledi ve konu ile ilgili değerlendirmeler yaptı ve “Darbeye iştirak suçundan ABD İstanbul Başkonsolosu hakkında da soruşturma açılmalıdır." önerisini yaptı.

Sayın Perinçek'in basın toplantısında söylediklerinin özeti şöyle:

"Aydınlık Gazetesi üç günden beri FETÖ’nün Hava Kuvvetleri İmamı Adil Öksüz’ün Samsun’a kaçırılması ve saklanması konusunda yayın yapıyor. Adil Öksüz’ü kaçıranların ve onu saklayanların AKP Milletvekili ve AKP’nin Samsun ilinin kadın belediye başkanı olmaları olayın boyutlarını bütün çıplaklığıyla ortaya seriyor.

Şimdi FETÖ darbesinin ABD güdümlü olduğu gerçeğini kanıtlayan yeni bilgiler bizzat savcılar tarafından basına açıklanmış bulunmaktadır.

Adil Öksüz bilindiği gibi FETÖ darbesinin merkezindeki adamdır. İtirafçı generallerin verdikleri ifadelere göre, Adil Öksüz darbeyi planlayan merkezin başındadır. Yapılan planı Pensilvanya’da Fethullah Gülen’e götürmüştür ve onun onayını aldıktan sonra plan uygulamaya konmuştur.

-Elebaşı Adil Öksüz darbeden 6 gün sonra ABD Başkonsolosluğu tarafından aranıyor.

-ABD İstanbul Başkonsolosluğu darbenin elebaşısı olduğu için polis tarafından aranan adamı arıyor.

-ABD İstanbul Başkonsolosluğu Adil Öksüz’ün darbedeki yönetici rolünü bilmektedir. Çünkü olay gazete manşetlerinden kamuoyuna duyurulmuştur.

-ABD İstanbul Başkonsolosluğu’nun baş suçlu Adil Öksüz ile ilişkisi bütün çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır.

-ABD Başkonsolosluğu’nun 15 Temmuz Darbesi suçuna iştirak ettiği gözükmektedir.

Bugüne kadar darbenin İncirlik’teki karargahtan yönlendirildiği konusunda ciddi bilgiler vardı. Bu bilgiler bizzat Başbakan Binali Yıldırım tarafından kamuoyuna açıklandı. Şimdi yeni bir kanıt daha savcılar tarafından elde edilmiş bulunmaktadır.

Darbe gecesi çeşitli televizyon kanallarından ve sosyal medyadan defalarca açıkladığımız gibi, FETÖ darbesinin arkasındaki küresel güç Amerika Birleşik Devletleri’dir.

FETÖ darbesi suçuna katılanların Amerikalı olması, suçu ortadan kaldırmaz. Suçlu, Amerikalı olsa da suçludur.

Darbeye iştirak suçundan ABD İstanbul Başkonsolosu hakkında da soruşturma açılmalıdır."

Gelişmeleri takip edeceğiz, bakalım Hükumet gerkeli girişimlerde bulunacak mı? Herhangi bir işlem yapılmazsa, FETO'nun siyasi boyutunun gücü tartışma konusu olacak.

Hiç yorum yok: