7 Mart 2017 Salı

DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ

Her yıl 8 Mart tarihinde kutlanan “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” çok acı bir olayın anısıdır.

8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi can verdi. Bu olay büyük bir infiale sebep oldu. İşçilerin cenaze törenine 10.000'i aşkın kişi katıldı.

26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın "Internationaler Frauentag" (International Women's Day - Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.

İlk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı fakat her zaman ilkbaharda anılıyordu. Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1921'de Moskova'da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı'nda (3. Enternasyonal Komünist Partiler Toplantısı) gerçekleşti. Adı da "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" olarak belirlendi. Bu konuda büyük çabalar gösteren Clara Zetkin ve Rosa Luxenburg’u takdir ile anmak gerekir.

Birinci ve İkinci Dünya Savaşı yılları arasında bazı ülkelerde anılması yasaklanan Dünya Kadınlar Günü, 1960'lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri'nde gerçekleşen çeşitli gösterilerde anılmaya başlandı. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak anılmasını kabul etti.

TÜRKİYE’DE KADINLAR GÜNÜ

Türkiye'de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlandı. 1975 yılında ve onu izleyen yıllarda daha yaygın ve yığınsal olarak kutlandı, kapalı mekanlardan sokaklara taşındı.

12 Eylül Darbesi'nden sonra cunta yönetimi tarafından dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmasına izin verilmedi. 1984'ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" kutlanmaya devam edilmektedir.

SINIF MÜCADELESİ

8 Mart, aslında emeğin sermayeye karşı verdiği bir mücadelenin sonucudur. Bu mücadelede yanarak can veren emekçi kadınlar olmasaydı böyle bir kutlama olmazdı. Fakat Birleşmiş Milletler sayfasına girip bakıldığında 8 Mart’ın adandığı, yanarak ölen Amerikalı fabrika işçilerinden bahsin olmadığı görülür.

Bugünlerde daha iyi çalışma koşulları için can veren kadınlar ve 8 Mart’ı ölümsüzleştiren Zetkin ve Luxenburg ve onların yürüttüğü büyük mücadele unutuldu. Kadınlar günü çiçeklerle, pastalarla, çelenklerle kutlanan bir feminist harekete dönüştü.

VATAN VE HAKLAR

Bağımsızlık savaşının kazanılmasında erkeler ile omuz omuz savaşan kadınlarımızı bugün büyük bir takdir ve minnet duygusu ile anıyoruz. Onlar bir vatan savaşı kazandılar. Bize bağımsız bir ülke bıraktılar. Bağımsız bir vatan olmadan sadece emekçilerin hakları değil, tüm insan hakları ve özgürlükleri söz konusu olamaz.


Türkiye’de kadınlar tüm haklarına, Cumhuriyet ile birlikte Atatürk Devrimleriyle kavuşmuşlardır. Kadınlarımızın bunu asla unutmaması gerekir. Unutmamaları gereken bir husus da şudur: Mücadele edilmeden hak ve özgürlükler alınamaz da korunamaz da…

Hiç yorum yok: