28 Ocak 2017 Cumartesi

MİLLET EGEMENLİĞİ OYLANAMAZ

Olacak iş değil! Türk Milleti’nin 150-200 yıl süren bir mücadelesinin sonunda kazandığı egemenlik hakkı halk oylamasına sunuluyor.

Akıl almaz bir durum. Biz bu hale nasıl geldi? Savaşa savaşa, şehitler vere vere kazandığımız egemenliğimizi “al senin olsun” diye bir kişiye vereceğiz.

İster seçimle gelsin ister zorla başa otursun kanunları bir kişi yapıyorsa, bakanları o belirliyorsa, devlet bütçesini o yapıyorsa, hakimleri o atıyorsa, devletin kurumlarını o oluşturuyorsa, devletin yasama, yürütme ve yargı kuvvetleri bu kişide toplanıyorsa ve bu kişinin siyasi sorumluluğu yoksa ve denetlenemiyorsa bu kişiye “cumhurbaşkanı” denmez; başka bir şey denir.

Böyle bir devlette millet egemen değildir; bu ülkede yaşayan insanların özgürlüğü de artık yok olmuştur.

MİLLİYETÇİ OLMAK

Devlet Bahçeli ve etrafındaki ona bağlı milletvekillerinin tutumunu anlamak ise çok zor. Partisinin ismi “Milliyetçi Hareket Partisi” ama hareketlerinin milliyetçilikle hiç ilgisi yok.

Milliyetçi bir kimse her şeyden evvel milletin egemenliğini ve bağımsızlığını savunur ve korur.  Bir milliyetçi şehitler vererek vatan kıldığımız bu topraklara Türk Milleti değil de tek bir adam egemen olsun diye mücadele etmez.

Millet egemenliği ancak “demokratik, laik, hukuk devleti” korunarak sağlanır. Fertleri özgür olmayan, insan onur ve haysiyetine saygı gösterilmeyen, yöneticileri milletin rızasına dayanmayan, yönetilenleri millet tarafından denetlenemeyen, yargı bağımsızlığı olmayan bir ülkede millet egemen değildir, bağımsızlık da yok olmuştur.

Bir milliyetçi böyle bir ülkeyi savunabilir mi?

BİRİNCİ MECLİS’İN EGEMENLİK MÜCADELESİ

Gerçek milliyetçiliği Birinci Millet Meclisi’nde görüyoruz.

Türk Millet bağımsızlık ve egemenlik savaşını bu meclis eli ile yürütmüştür. Reisini bu meclis seçmiştir, bakanları bu meclis belirlemiştir, başkumandanı bu meclis görevlendirmiştir. Hükümet meclisin hükümetidir, ordu meclisin ordusudur.

Başkumandan Mustafa Kemal Paşa 30 büyük zaferi bitirecek olan emri, “Millet Meclisin Orduları, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!” diye vermiştir.

Zafer kazanılıp Türk Milletini bu topraklarda egemen kıldıktan sonra, Atatürk’ün şu ifadeleri ile meclis çalışmalarına ara vermiştir.

“…Yeni Türkiye devletinin varlığını ruhu milli Hakimiyettir. Milletin kayıtsız şartsız hakimiyetidir.”
“Arkadaşlar, Türkiye devletinde ve Türkiye devletini kuran Türkiye halkında tacıdar (taçlı kimse) yoktur. Diktatör yoktur.
Tacidar yoktur ve olmayacaktır, çünkü olamaz.”
“… Bütün cihan bilmelidir ki, artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur. Hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır, o da Milli Hakimiyettir.”

HATADAN DÖNMEK ERDEMDİR

Devlet Bahçeli ve onu destekleyen arkadaşlarına sesleniyorum:

Yaptığınız milliyetçilik değildir. Birinci Millet Meclisi’nin tarihini okuyunuz. Atatürk’ün yukardaki sözlerine kulak veriniz. İstiklâl Harbi’nin egemenliğin sultandan alınıp, millete verme mücadelesi olduğunu göreceksiniz.

Peki siz ne yapmak istiyorsunuz? Egemenliği milletten alıp bir kişiye vermenin mücadelesine katkı da bulunuyorsunuz. Bu mudur sizin milliyetçiliğiniz?


Hatadan dönmek erdemdir. Milliyetçiliğinizin gereğini yapın. Türk Milletinden özür dileyin, hatalıydım, egemenlik Türk Milletinde kalmalıdır deyin ve halk oylamasında “Hayır” diyeceğinizi ilan edin. Böyle yaparsanız bu millet sizi affedebilir?  

Hiç yorum yok: