EGEMENLİK SAVAŞLARI
Savaşların çoğu egemen olma arzusundan kaynaklanıyor. Bu
savaşlar da çoğu zaman çok kanlı cereyan ediyor.
Egemenlik savaşlarının çok kanlı son örneğini Ortadoğu’da
yaşananlarda görüyoruz. Bu bölgeye hâkim olmak isteyen Amerika ve müttefikleri
yüzbinlerce insanın ölümüne neden oldu.
PKK’nın terör eylemlerinin arkasında Güneydoğu Anadolu’ya egemen
olma arzusu yatıyor. Bu kanlı eylemlerle bölgeden Türkiye’nin hakimiyetini yok
etmeye çalışıyor.
FETO’da 15 Temmuz gecesi Türkiye Cumhuriyeti’ne egemen olmak
için darbe teşebbüsünde bulundu. Millet egemenliğinin timsali olan meclisi bu
amaçla bombaladı.
MİLLİ EGEMENLİK İÇİN
SAVAŞTIK
Atatürk önderliğinde yaptığımız savaşta amacımız millet
egemenliğini sağlamaktı. Türk milletinin egemenliğini yok etmek isteyen batılı
güçlere ve içerdeki işbirlikçilerine karşı yaptığımız savaşı kazandık ve
yüzyıllardır Padişah ve ailesinde olan egemenliği millet olarak ele geçirdik ve
Türkiye Cumhuriyeti’ni kurduk.
Cumhuriyet’in temelinin ne olduğunu Atatürk şöyle anlatıyor:
“Türkiye Büyük Millet
Meclisi ve Hükümetinin milletten aldığı veçhile istiklâl-i tam, hâkimiyet-i
Milliye umdelerine istinaden milleti zengin, memleketi mamur etmekten ibarettir.
Bu umde icabı bütün
cihan bilmelidir ki, artık Türkiye halkı; hâkimiyetini hiçbir şahıs ve makama
veremez.
Hâkimiyet demek şeref
demek, haysiyet demektir. Bir milletten bu evsaf-ı medeniye ve insaniyesinin
terkini talep etmek onu insanlıktan çıkarmak demektir.
Milletimiz bu iki
esasa istinat eder.
MİLLİ EGENLİĞİMİZE
KASDEDENLER VAR
Anayasada yapılmak istenen değişiklikle Türkiye Cumhuriyeti’nin
iki temelinden birisi olan Milli Egemenlik yok edilmek isteniyor.
TBMM’nin yetkileri kısıtlanırsa, meclisin hükumeti denetleme
yetkisi kaldırılırsa, hükumet meclise değil de cumhurbaşkanına karşı sorumlu
olursa, cumhurbaşkanı da hiçbir makama karşı sorumlu olmazsa, meclisin elinde
olması gereken yasama erki cumhurbaşkanına devredilirse, cumhurbaşkanı yüksek
yargı organlarının üyelerinin çoğunu atayacak pozisyona gelirse böyle bir
devlet biçiminde milli egemenlik söz konunu olamaz.
Bu değişiklikle yasama, yürütme ve yargı tek kişide
toplanıyor. Türkiye’ye artık “demokratik, laik, hukuk devleti” demek koca bir
yalan oluyor.
Tartışılması gereken huşu şu: Bu meclisin, hatta seçmenlerin
çoğunluğunun millet egemenliğine son verecek bir değişikliği yürürlüğe sokma
hakkı var mı? Bana kalırsa asla yok.
EGEMENLİK YASA İLE
YOK EDİLEMEZ
Türk Milleti egemenliğini yokluklar içinde yedi düvele ve
içimizdeki sülüklere karşı savaşarak ve şehitler vererek elde etmiştir.
Savaşarak elde edilen milli egemenlik bir anayasa
değişikliği ile yok edilemez.
Yok etmek isteyenlere karşı cevabımızı Atatürk’ün ağzından
veriyoruz:
“Egemenlik ve
saltanat hiç kimse tarafından hiç kimseye, ilim icabıdır diye; görüşme ile,
münakaşa ile verilmez. Egemenlik, saltanat kuvvetle, kudretle ve zorla alınır.
“
“Millet egemenliğini
almıştır ve isyan ederek almıştır. Alınmış egemenlik, hiçbir neden ve biçimde
terk edilemez; geri verilemez. Bırakılamaz. Bu egemenliği tekrar geri alabilmek
için; almak için kullanılmış olan araçları kullanmak gerekir.”
“Hiç şüphe yok,
devletimizin ebedi müddet yaşaması için, memleketimizin kuvvetlenmesi için,
milletimizin refah ve mutluluğu için hayatımız, namusumuz, şerefimiz,
geleceğimiz için ve bütün kutsal kavramlarımız ve nihayet her şeyimiz için
mutlaka en kıskanç hislerimizle, bütün uyanıklığımızla ve bütün kuvvetimizle
millî egemenliğimizi muhafaza ve müdafaa edeceğiz.”
Uğruna çok kanlar dökülen egemenlik, anayasa filan değiştirilerek
milletin elinden alınamaz.
Türk Milleti’nin egemenliğin öneminin bilincinde olan
evlatları olarak diyoruz ki, hodri meydan, egemenliğimizi elimizden alın da
görelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder