4 Eylül 2014 Perşembe

DEVRİM KARŞI DEVRİM VE SİVAS KONGRESİ

Türkiye Cumhuriyeti,  “Anadolu İhtilali”nin sonucudur. Bu ihtilalin temelinde Türk milliyetçiliği vardır. Yeni bir devletin kurulmasını sağlayan bu devrim iki ayak üzerinde yükselmiştir: Müdafaa-i Hukuk ve Misaki Milli.
Müdafaa-i hukuk yıllardır hakları elinden alınan, emperyalist ülkeler tarafından sömürülen ve toprakları işgal edilen Türk Ulusu’nun  haklarını savunmak anlamına gelir. Misaki Milli ise, sadece vatan topraklarının sınırını belirlemez, egemenlikten eğitime, eğitimden kültüre, kültürden yaşam biçimine, yaşam biçiminden ekonomiye kadar her şeyin milli olması amacını taşır.  Şimdilerde Atatürk Milliyetçiliği dediğimiz siyaset de budur.
Bu ihtilal içinde üç büyük eylemi taşır: Emperyalizme karşı kurtuluş savaşı; padişaha karşı egemenlik mücadelesi; ümmet aşamasından millet aşamasına geçiş. Bütün bu eylemlerin gerçekleşmesine en önemli aşamalardan birisi Sivas Kongresidir. Türk Milleti’nin temsilcileri 4-11 Eylül 1919 tarihlerinde Mustafa Kemal başkanlığında toplanmış ve aşağıdaki kararları almıştır:
1.     Milli sınırları içinde vatan bölünmez bir bütündür; parçalanamaz.
2.     Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı millet top yekün kendisini savunacak ve direnecektir.
3.     İstanbul Hükümeti, harici bir baskı karşısında memleketimizin herhangi bir parçasını terk mecburiyetinde kalırsa, vatanın bağımsızlığını ve bütünlüğünü temin edecek her türlü tedbir ve karar alınmıştır.
4.     Kuvay-ı Milliye'yi tek kuvvet tanımak ve milli iradeyi hakim kılmak temel esastır.
5.     Manda ve himaye kabul edilemez.
6.     Milli iradeyi temsil etmek üzere, Meclis-i Mebusan'ın derhal toplanması mecburidir.
7.     Aynı gaye ile milli vicdandan doğan cemiyetler, "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" adı altında genel bir teşkilat olarak birleştirilmiştir.
8.     Genel teşkilatı idare ve alınan kararları yürütmek için kongre tarafından Temsil Heyeti seçilmiştir.
Sivas Kongresi’nde alınan kararlar, daha önce gerçekleştirilen Erzurum Kongresi kararlarını genişleterek tüm ulusu kapsar bir nitelik kazandırmış ve yeni bir Türk Devleti’nin kuruluşuna temel olmuştur.  Yapılan devrimin en önemli aşamalarından birisidir.
Son yıllarda gerçekleştirilmeye çalışılan karşı devrim ise emperyalizmin hizmetindedir; egemenliği halktan alınarak tek elde toplanmasına ve Türk Milleti’nin yerine,  eskisi gibi dini inanç esaslı bir ümmet oluşturulmaya çalışılmaktadır. Bunun için, Anadolu İhtilali’nin gerçekleştirdiği milli birliğe, milli eğitime, milli ekonomiye, milli kültüre ve milli orduya saldırılmaktadır. Milliyetçilik (ulusalcılık) kötülenmektedir.
Atatürk’ün emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni korumaya ve kollamaya kararlı olan ulusumuzun aydın ve uyanık bekçileri bu karşı devrime asla izin vermeyecektir.  Emperyalistlerin ve onların yerli işbirlikçilerinin,  fedarasyoncuların, vatan bölücülerinin hevesleri kursaklarında kalacaktır. 

Hiç yorum yok: